Sandığa gitmeyen 1,7 milyon kişi kim ve 23 Haziran seçiminde ne yapacaklar?
26 Mayıs 2019 11:03
Onur Erem BBC Türkçe
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 31 Mart'ta düzenlenen seçimde 1 milyon 705 bin 867 kişi sandığa gitmedi.
Seçimde Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu ile Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım arasındaki oy farkı, tekrar sayımların ardından 13 bin 729 olarak açıklanmıştı. Böylece sandığa gitmeyenlerin sayısı, iki aday arasındaki farkın 124 katı oldu.
Bu nedenle 23 Haziran'da İBB Başkanlığı için yarışacak İmamoğlu ve Yıldırım için sandığa gitmeyen seçmenleri ikna etmek büyük önem taşıyor.
Peki sandığa gitmeyen seçmenler kim? Neden gitmiyorlar? Partiler bu kişileri sandığa götürmek için neler yapacak? Bu sorulara yanıt aradık.
31 Mart'ta sandığa gitmeyenlerin en fazla olduğu ilçe Esenyurt oldu. Bu seçimde AKP'den CHP'ye geçen ilçede 100 binden fazla seçmen sandığa gitmemeyi tercih etti.
İkinci sıradaki ilçe ise 87 bin kişiyle, bir diğer CHP'li belediye olan Küçükçekmece'ydi.
Katılım oranının en düşük olduğu ilçelerde ise ilk ikiyi AKP'li Fatih ve Beyoğlu belediyeleri oluşturuyor.
Sandığa gitmeyenler kim?
31 Mart'ın ardından bu kişilerin sandığa gitmeme motivasyonlarını inceleyen çeşitli araştırmalar oldu.
Konuyla ilgili bir rapor hazırlayan araştırma şirketi KONDA, "Bu kez sandığa gitmeyen seçmenlerin "gidememek" değil "bilinçli olarak gitmeyerek" bir siyasi tavır geliştirdiklerini söylemek gerek" ifadelerini kullandı.
KONDA'ya göre sandığa gitmeyenlerin çoğu Cumhur İttifakı seçmeni:
"Cumhur İttifakı'nın İlçe Meclis oyları 24 Haziran Milletvekilliği Seçimi oylarına göre 6 puan, Cumhurbaşkanlığı oylarına göre Belediye Başkanlığı oylarında 4 puan azalmış durumda. Bir bakıma sandığa gitmeyen seçmenlerin çok büyük bir kısmının Cumhur İttifakı seçmenleri olduğunu söylemek mümkün."
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Cumhur ve Millet ittifakları arasındaki oy geçişlerinin az olduğunu, geçişlerin daha çok oy kullanmama tercihi şeklinde olduğunu söylüyor.
Medyascope yayınında konuşan Ağırdır, AKP'nin sandığa gitmeyen seçmenlere odaklanacağını düşünüyor:
"Muhalefet blokundan kimsenin oyunu alamayacaklarını biliyorlar. Bütün stratejileri seçime gitmeyen veya geçersiz oydaki maksimumu almaya çalışacak."
"Nasılsa AKP kazanır" diyerek sandığa gitmeyen seçmenler de olduğunu belirten Ağırdır, 23 Haziran'da gerçekleşecek seçimin en yüksek katılımlı yerel seçim olacağını düşünüyor.
İbrahim Uslu: Katılım oranı düşebilir
Öte yandan bunun tersini düşünenler de var. ANAR araştırma şirketinin genel müdürü İbrahim Uslu, son seçimde sandığa gitmeyen seçmenlerin bu tercihlerinde rol alan ekonomi gibi faktörlerde bir değişim olmadığını, bu yüzden partilerin bu seçmenleri sandığa götürmelerinin kolay olmayacağını söylüyor:
"Bu kitle sokakta ulaşması kolay bir kitle değil. Ulaştığınızda ikna etmek ikinci bir zorluk. Üçüncüsü, siz ikna etseniz bile 23 Haziran'a kadar devam eden süreçte seçime gitmeme gerekçeleri tekrar ağır basabilir.
"İnsanları sandığa götürebilmek için tüm partiler ellerindeki tüm gerekçeleri 31 Mart'ta kullandılar. Hatta çok ileri argümanlar kullanıldı, beka gibi, varlığımız tehdit altında dendi. Ona rağmen gitmemiş bu seçmen grubu, şimdi hangi gerekçeyle götürebileceklerini bilmiyoruz.
"Türkiye ortalamasının altında kaldı İstanbul'da sandığa katılım. Onun gerekçesi de benim gördüğüm kadarıyla ekonomik gerekçeler. Büyük şehirlerde ekonomik koşullar insanların canını daha çok yakıyor, hayat daha pahalı."
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Uslu, bunun üstüne yaz sezonunun da eklenmesiyle sandığa katılım oranının düşmesinin sürpriz olmayacağını ekliyor:
"31 Mart'ta gidip 23 Haziran'da sandığa gitmeyecek kişilerin sandığı etkileme potansiyeli daha yüksek."
Uslu'ya göre 31 Mart'ta sandığa gitmeyen seçmenlerin yüzde 38'i apolitik seçmenlerden oluşuyor. Geriye kalanların yarısını son seçimde AKP'ye oy verenler, diğer yarısını da diğer partilere oy veren kişiler oluşturuyor.
Uslu sandığa gitmeyen seçmenleri, 31 Mart'taki İmamoğlu - Yıldırım farkından kat kat fazla olmaları nedeniyle "Bütün seçim sonuçlarını etkileme potansiyeline sahip olduklarını" söylüyor.
Ancak bu kişilerin sandığa gitmeleri durumunda nasıl bir tercih yapacaklarını şimdiden tahmin etmenin zor olduğunu da ekliyor.
İstanbul'da sandığa gitmeyen seçmenlerin çoğu, AKP ve MHP'li belediye başkanlarının bulunduğu ilçelerde yaşıyor.
Peki partiler bu insanları sandığa taşımak için ne gibi özel çabalara girecek?
BBC Türkçe Ankara muhabiri Ayşe Sayın'ın kulis haberine göre 31 Mart'ta MHP ile birlikte seçimi "beka sorunu" söylemi üzerine oturtan AKP, geçmişte kendilerine oy veren muhafazakâr Kürtlerin büyük oranda sandığa gitmediğini, bunda da Kürtlerin "terör"le özdeşleştirilmesinin büyük etkisi olduğu değerlendirmesi yapıldı. AKP, işte bu muhafazakâr seçmeni sandığa taşımanın hesabını yapıyor.
230 bin dolayında olan sandığa gitmeyen muhafazakâr Kürtlere dönük özel çalışma yapılacak. Bunun için hem İstanbul'daki, hem de Doğu-Güneydoğu'daki tanınmış aileler ya da sivil toplum örgütleri, cemaat, işadamlarından oluşan kanaat önderleri aracılığıyla, 31 Mart'ta "mesajın alındığı, yanlışların düzeltileceği" mesajıyla, AKP lehine oy istenmesi planlandı.
Yaz ayları ile birlikte, sebze ve meyve fiyatlarında düşüş olacağı ve bir anlamda "pazarın rahatlayacağı" hesabı yapılan AKP'de, seçimden önce İstanbul'daki köprülerden kaçak geçiş yapanlara kesilen yüksek para cezalarının silinmesine dönük düzenlemelerin de içinde olduğu bazı rahatlatıcı düzenlemelerin, parti lehine olacağı düşünülüyor.
Öte yandan CHP'nin 23 Haziran stratejisinin temelinde de sandığa gitmeyen seçmen ikna etmek bulunuyor.
CHP'de, sandığa gitmeyen seçmenlerin profiline göre de çalışma yapılıyor.
Bu çerçevede, 31 Mart'ta 900 bin dolayında HDP seçmeninin, İmamoğlu'na oy verdiği, ancak 220 bin dolayındaki HDP'nin ise sandığa gitmediği belirlendi.
Sandığa gitmeyen HDP'lilerin ise ağırlıklı olarak muhafazakar Kürt seçmenin yaşadığı ilçeler olduğu değerlendirmesi yapıldı.
CHP'nin bir başka hedef grubu ise, "kent yoksulu" olarak adlandırılan, ailede birden fazla işsizin olduğu seçmenler olarak belirlendi. Bu kesimlere yönelik, yüzyüze görüşmeler yapılması, hemşehri dernekleri, kanaat önderleri aracılığıyla temas kurulması planlanıyor.
Yapılan çalışmalarda 170 bin dolayındaki CHP seçmeninin de sandığa gitmediği belirlendi. Bunların büyük bölümünün CHP'nin yüksek oy aldığı ilçelerin seçmeni olduğu da görüldü.
CHP'nin yüksek oy aldığı Kadıköy'ün de aralarında bulunduğu bazı ilçelerde, "beyaz Türkler" olarak da adlandırılan, ekonomik durumu ve sosyal statüsü ortanın üstünde olan kesimin "CHP adayı kazanamaz" mantığıyla, önceki seçimde sandığa gitmediği, ancak seçimin kazanılabildiğinin görülmesi üzerine 23 Haziran'da, sandığa gideceği tahmini yapılıyor.
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir