İstanbul’da ilk kez Sessiz Sinema Günleri düzenleniyor. 9-12 Ekim tarihleri arasında İstanbul Modern’de gerçekleşecek olan etkinlikte sinemaseverler, sinemanın sessiz dönemi olan 1896 ila 1927 yılları arasında çekilmiş filmleri canlı müzik eşliğinde izleme fırsatı yakalayacak.
“Sessiz Sedasız Geldiler” temalı programda, 1910’lardaki sinema/seyirci ilişkilerine dair ‘Sakıncalı görüntüler’ seçkisi ve Osmanlı Dönemi görüntülerine adanan bir panel festivalin öne çıkan etkinliklerinden. Orson Welles'in ilk defa geçen yıl seyirciyle buluşan kayıp filmi Too "Much Johson", efsanevi "Doktor Caligari'nin Muayenehanesi"nin henüz restore edilmiş renkli versiyonu ve 1. Dünya Savaşı'nı önceleyen savaş karşıtı Belçika yapımı "Maudite Soit la Guerre" de etkinlikteki diğer filmlerden bazıları.
Aynı zamanda sinema tarihinde çığır açan ve günümüzde değerinden önem kaybetmemiş kilometre taşlarına kadar birçok şaheserin yeni restore edilmiş versiyonları canlı müzik eşliğinde izleyiciyle buluşuyor. Charlie Chaplin’in sinemaya ilk adım attığı döneme denk gelen Keystone Stüdyoları’ndaki yılları, tam yüz yıl öncesinden bugüne ulaşıyor. Ayrıca sinemanın baş yapıtlarından Caligari bu yıl dünya prömiyeri gerçekleştirilen renklendirilmiş restorasyonuyla izleyicileri perdeye kitliyor. Festival kapsamında 10 Ekim Cuma günü Prof. Dr. Nezih Erdoğan, Prof. Dr. Peyami Çelikcan gibi akademisyenlerin katılacağı “Osmanlı’dan Sinema Manzaraları” adlı bir söyleşi de gerçekleşecek.
Programda yer alan bazı filmler şöyle:
* Too Much Johnson
(Orson Welles / 1938 / ABD / 66 dakika / siyah-beyaz / DCP)
Efsane yönetmen Orson Welles’in 23 yaşındayken çektiği ve geçtiğimiz yıl İtalya’nın Pordenone şehrinde bir hangarda bulunan sessiz filmi ‘Too Much Johnson’ ilk kez İstanbullu izleyicilerle buluşuyor. 2013 yılındaki Pordenone Sessiz Film Festivali’nde ilk kez gösterilen filmin büyük bir kısmı New York’un Meatpacking District semtinde çekildi. Komedi tarzındaki film abartılı hareketlere dayanan ‘slapstick’ ve kadın karakterin daha baskın çıktığı ‘screwball’ türlerinin bir karışımı. Aynı zamanda 1894 yılındaki William Gillette’in üç perdelik evlilik komedisinden uyarlama. Uzun bir süredir kayıp olduğu düşünülen film, başarılı restorasyonuyla ilk kez İstanbul Sessiz Sinema Günleri’nde gösterilecek.
Müzisyen: Carroll Catcher
*Dr. Caligari’nin Muayenehanesi / Das Cabinet des Dr. Caligari
(Robert Wiene / 1920 / Almanya / Murnau Stiftung /75 dakika / renkli / DCP)
Sinema tarihinde çığır açan, Alman dışavurumcu sinemasının en temel yapıtı sayılan, sahne ve dekor tasarımında öncü bir yol çizen, kimi eleştirmenlere göre ilk korku filmi Caligari, bu yılki Berlinale Film Festivali’nde dünya prömiyeri gerçekleştirilen dijital restorasyonuyla seyirci karşısında. Dr.Caligari yerel bir karnavalda hipnotize ettiği uyurgezer Cesare vasıtasıyla geleceğe dair kehanetlerde bulunuyor. Fakat Cesare geceleri, tabut benzeri yatağından kalkıp kasabada cinayetler işlemeye başlıyor.
Müzisyen: Cihan Gülbudak
*Kahrolsun Savaş / Maudite Soit La Guerre
(Alfred Machin / 1914 / Belge Cinema Films Pathe (Belçika) / 48 dakika / renkli/ DCP)
Belçika Hükümeti, I. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalmak istiyordu. Almanlar ise Fransa'ya ulaşmak için Belçika topraklarından geçme kararını çoktan almıştı. Bu durum ülkeyi savaşın en kanlı cephelerinden biri haline dönüştürecekti. Bu film 1914'te (henüz I. Dünya Savaşı çıkmadan önce) olası bir sınır çatışması ihtimaline karşı pilotluk eğitimi alan iki arkadaşın hikayesini anlatıyor. Savaşın çıkmasıyla iki arkadaşın mecburen ayrı saflarda yer alıp, birbirlerine karşı savaşmak zorunda kalması ve bu durumun ailelerinde uyandırdığı yankılar filmin ana temasını oluşturuyor. Henüz savaş başlamadan çekilmiş ancak adeta savaşın 1918'de bırakacağı inanılmaz kayıpları önceden gören ve buna isyan eden, savaş karşıtı bir film.
Müzisyen: Ozan Tekin
*Charlie Chaplin Keystone'da (Charlie Chaplin at Keystone)
(1914 / ABD) DVD
İngiliz aktör Charlie Chaplin sinema deneyimine ilk olarak ABD’de Keystone stüdyolarında başladı. Bundan tam 100 yıl önce yani 1914’te, daha sonraki sinema figürünün ve sinema dilinin anaözelliklerini belirleyecek olan 34 kısa filme imza attı. Bu süreç onun büyük bir hızla yıldız olmasının yanı sıra, her aşamasıyla sinemayı da öğrenmesine vesile oldu. 20. yüzyılın en ikonik kimliklerinden birinin doğmasına ve gelişmesine tanık olan bu sürece ait kısa filmlerden oluşan iki seçki (filmlerin son restore edilmiş halleriyle) festivalde seyircilerle buluşuyor.
Müzisyen: Uninvited Jazz Band
Programın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.