Gündem

İstanbul Tabip Odası'ndan 'normalleşme' açıklaması: Erken dönemde alınacak yanlış bir kararın bedelinin ağır olacağını hatırlatırız

04 Mayıs 2020 13:37

İstanbul Tabip Odası, sahadan edindikleri bilgilere göre İstanbul'da 4 bin 500'ün üzerinde sağlık çalışanında Koronavirüs tespit edildiğini açıkladı. Hastanelere başvuru ve yatan hasta sayısında düşüş olmasına rağmen İstanbul'daki tehlikenin ciddiyetini sürdürdüğünü kaydeden İstanbul Tabip Odası, "Tedbirlerin gevşetilmesi tartışmasının bu gerçeğin ışığında değerlendirilmesi, erken dönemde alınacak yanlış bir kararın bedelinin ağır olacağını hatırlatırız" ifadelerini kullandı.

İstanbul Tabip Odası, Koronavirüs pandemisiyle ilgili 27 Nisan-3 Mayıs haftasına dair değerlendirmeerini içeren raporu yayınladı.

İstanbul Tabip Odası, Atatürk Havalima'nında inşaatı devam eden sahra hastanesine ilişkin de "Salgın artış hızının yüksek olduğu dönemde 'artacak ihtiyacı karşılayabilmek için' gerekçesiyle başlatılan Atatürk Havalimanı’ndaki niteliği ve akıbeti meçhul 'sahra hastanesi' inşaatı, salgının sönümlenmeye başladığı ilan edilmesine rağmen son hızla devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Rapor şu şekilde:

"Geçtiğimiz hafta içinde İstanbul Tıp Fakültesi (İTF) emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Dilmener COVİD-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Ailesinin ve tüm sevenlerinin acılarını paylaşıyor, başta İTF’liler olmak üzere bütün hekim camiasına başsağlığı diliyoruz.

"Önceki hafta 23-27 Nisan arasında uygulanan dört günlük sokağa çıkma yasağının ardından 27 Nisan gününden itibaren sokakların eskiye göre daha canlı, trafiğin daha yoğun olduğu gözlendi.

"Geçtiğimiz hafta Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca şimdiye kadar enfekte olan sağlık çalışanı sayısının 7.428 olarak açıkladı. Bizim sahadan edindiğimiz bilgilere göre İstanbul’da şimdiye kadar enfekte olan sağlık çalışanı sayısı 4.500’ün üzerinde.

"İstanbul’daki hastanelerden edindiğimiz bilgiler yatan hasta sayısının önceki haftalara göre daha da azaldığı yönünde.  Süreç ilerledikçe COVİD-19 dışı hastaların ertelenemez sağlık hizmeti ihtiyaçları için sıkıntılar ise giderek büyüyor.

"İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldığı bir televizyon programında İstanbul'da geçtiğimiz yıllara göre bu yıl gerçekleşen ölüm oranlarında yüzde 30-35 arasında fark olduğunu, bu yıl günde 80 ile 100 arasında daha fazla ölüm olduğunu açıkladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarının aksine İBB’nin defin sayısı üzerinden değil, ölüm üzerinden rapor tuttuğunu belirtti.

"Son olarak eczanelerden dağıtılacağı açıklanan maskelerle ilgili geçtiğimiz hafta İstanbul Eczacı Odası’ndan yapılan açıklamada herhangi bir kamu kurumunda çalışanların maskeleri çalıştıkları kurumdan, bir iş yerinde SSK’lı olarak çalışanların çalıştıkları işyerinden temin edecekleri bildirilip bu vatandaşların eczanelerden maske talebinde bulunmamaları rica edildi. Kamu kurumlarına ve işyerlerine nasıl ve ne zaman maske dağıtılacağı ise yetkililer tarafından açıklanmadı.

"Maske satışının “karneye bağlanması” (aile hekimlerinin yanı sıra) muayenehane hekimi meslektaşlarımızı da fevkalade mağdur ediyor. Satışı yasak olduğu için piyasadan sağlayamıyorlar, “özel muayenehane” oldukları için Sağlık Müdürlüğü de kendilerine maske temin etmiyor.

"Salgın artış hızının yüksek olduğu dönemde “artacak ihtiyacı karşılayabilmek için” gerekçesiyle başlatılan Atatürk Havalimanı’ndaki niteliği ve akıbeti meçhul “sahra hastanesi” inşaatı, salgının sönümlenmeye başladığı ilan edilmesine rağmen son hızla devam ediyor.

"Tespit edilen vaka ve vefat sayılarının azalmasıyla birlikte geçtiğimiz hafta yetkililerden önlemlerin “gevşetilmesi” mesajları gelmeye başladı.

"Sadece PCR testi pozitif vakaları esas alınsa da, Sağlık Bakanlığı’nın 3 Mayıs akşamı itibarıyla açıkladığı sayılara göre Türkiye dünyadaki 193 ülke arasında vaka sayısında sekizinci, ölüm sayısında on ikinci sırada bulunuyor.

"Özetle; pandeminin sekizinci haftasında hastanelere başvuru ve yatan hasta sayılarında önceki haftalara göre azalmaya rağmen İstanbul’da tehlike ciddiyetini sürdürüyor. Tedbirlerin gevşetilmesi tartışmasının bu gerçeğin ışığında değerlendirilmesi, erken dönemde alınacak yanlış bir kararın bedelinin ağır olacağını hatırlatırız."