İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve İBB iştiraklerinden BİMTAŞ'ın yürüttüğü “COVID-19 ile Mücadele Kapsamında İstanbul Kırılganlık Haritası” projesi sonuçlandı. İstanbul’un E-5, E-80 gibi ana ulaşım akslarında ve metro hatlarının geçtiği mahallelerde risk daha yüksek çıktı. İstanbul’da hizmet sektörünün ve iş alanlarının yoğunlaştığı Avrupa Yakası’nda kentsel yoğunluğa bağlı risk, Anadolu Yakası’na göre çok daha yüksek oldu.
Proje kapsamında, İBB İstanbul İstatistik Ofisi, 961 mahalleden toplanan verileri derleyerek mahallelerin sosyo-ekonomik durumundan ulaşım bağlantılarına, kentsel yoğunluktan demografik yapısına kadar özelliklerini inceledi.
Proje kapsamında oluşturulan mekânsal yayılma riskine bağlı kırılganlık haritası, sosyo-ekonomik kırılganlık haritası, ulaşıma bağlı kırılganlık haritası ve kentsel yoğunluğa bağlı kırılganlık haritasının sonuçları şöyle
Ana ulaşım akslarında risk yüksek çıktı
Ulaşıma bağlı kırılganlık endeksinin oluşturulmasında, kırılganlığı ve salgın riskini etkileyen yolculuk sayısı, araçlı yolculuklarda toplu taşıma yolculuklarının payı, durak yolcu yoğunluğu, engelli yolcu sayısı, 65 yaş üstü yolcu sayısı göstergeleri kullanıldı. Ulaşıma bağlı kırılganlık endeksinin sonuçlarına göre, İstanbul'un ana ulaşım akslarında yer alan mahallelerin riskinin yüksek olduğu görüldü.
Özellikle Avrupa Otobanı (E-5), Trans Avrupa Kuzey Güney Otoyolu (E-80) ve metro hatlarının geçtiği mahallelerde kırılganlık değerleri yüksek olarak tespit edildi.
Avrupa Yakası'nda yer alan mahalleler, Anadolu Yakası'ndakilere göre daha riskli durumda iken, Bakırköy, Bahçelievler, Zeytinburnu, Bayrampaşa ve Şişli ilçelerinde yer alan mahallelerde endeks değerleri daha yüksek bulundu. Ulaşıma bağlı kırılganlığın en yüksek olduğu mahalleler ise sırasıyla; Mimar Sinan(Üsküdar), Aksaray(Fatih), Esentepe(Şişli), Merkez(Şişli), Caferağa(Kadıköy), Osmaniye(Bakırköy), Acıbadem(Kadıköy), İçerenköy(Ataşehir), Ünalan(Üsküdar), Topçular(Eyüpsultan) oldu.
Kırsal mahallelerde sosyo-ekonomik risk yüksek
Sosyo-ekonomik kırılganlık endeksinin oluşturulmasında, Covid-19 salgın sürecinde, salgın riskini ve kırılganlığı etkileyen hane halkı büyüklüğü, İBB sosyal yardıma başvuran hane sayısı, banka şube sayısı, kiralık konut fiyat düzeyi, gelir düzeyi, üniversite mezun oranı göstergeleri kullanıldı. Sosyo-ekonomik kırılganlık endeksinin sonuçlarına bakıldığında kırsal nitelikli mahalleler olarak tanımlanan bölgelerin, kent merkezindeki mahallelere göre riskinin yüksek olduğu görüldü.
Avrupa Yakası'nda Çatalca, Silivri, Arnavutköy; Anadolu Yakası'nda Beykoz, Pendik, Şile ilçelerinde bulunan mahallelerde, sosyo ekonomik riskin yüksek olduğu belirlendi. Kadıköy, Ataşehir, Beşiktaş, Bakırköy ve Şişli ilçelerinde yer alan mahallerde ise sosyo-ekonomik kırılganlık değerleri düşük çıktı. Fatih(Arnavutköy), Yunus Emre(Arnavutköy), Atatürk(Arnavutköy), Pirinççi(Eyüpsultan), Şahintepe(Başakşehir), Oklalı(Çatalca), Yavuz Selim(Arnavutköy), Göçbeyli(Pendik), Yayla(Sultangazi), Hicret(Arnavutköy) mahalleleri ise sosyo-ekonomik riskin en yüksek olduğu mahalleler olarak belirlendi.
Kentsel yoğunluğa bağlı kırılganlık endeksinin oluşturulmasında kentsel nüfus yoğunluğu, AVM sayıları, turistik alan sayısı, kamusal şube sayıları, derslik başına düşen öğrenci sayısı, pazar kurulan gün sayısı, ticari alan göstergeleri kullanıldı. Kentsel yoğunluğa bağlı kırılganlık endeksinin sonuçlarına göre, genel olarak İstanbul'un kent merkezi ve alt merkezlerinde yer alan mahallelerin risk oranları yüksek olarak belirlendi.
Nüfusun yoğunlaştığı, kentsel hareketliliğin fazla olduğu veya ticaret akışının bulunduğu Bahçelievler, Bağcılar, Esenler, Güngören, Başakşehir, Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa ve Sultangazi ilçelerinde yer alan mahallelerin kırılganlıklarının yüksek olduğu kaydedildi. İstanbul'da hizmet sektörünün ve iş alanlarının yoğunlaştığı Avrupa Yakası'nda, kentsel yoğunluğa bağlı risk Anadolu Yakası'na göre çok daha yüksek oldu.
Bu sonucu, Avrupa Yakası'nda yer alan bazı ilçelerde açık ve yeşil alan miktarlarının ilçe nüfusuna ve ilçenin büyüklüğüne göre yetersiz durumda olması, konut ve ticaret alanlarının yoğun durumda olması da etkiledi. Kentsel yoğunluğa bağlı kırılganlığın en yüksek olduğu mahalleler ise sırasıyla; Ziya Gökalp (Başakşehir), Karadeniz(Gaziosmanpaşa), İçerenköy (Ataşehir), Şenlikköy (Bakırköy), Hürriyet(Bahçelievler), Şirinevler(Bahçeliever), Soğanlı(Bahçelievler), İsmetpaşa(Sultangazi), Ahmet Yesevi(Pendik), Cevizli(Maltepe) olarak belirlendi.
Mekânsal yayılma riskine bağlı endeks ile “Hayat Eve Sığar” uygulamasında bulunan mahallelilerin risk seviyeleri haritadaki lejant seviyelerine göre tespit edildi. Mekânsal yayılma riskine bağlı endeks, riskli bölgelerde yaşayan nüfusun yoğunluğunun fazla olacağı öngörülüp bu kişilerin salgını çeşitli bölgelerde yayma hızının yükseklik veya düşüklük seviyelerinin hesaplanmasıyla oluşturuldu. Mekânsal yayılma riskine bağlı endeksin oluşturulmasında 15 alt gösterge kullanıldı.
Bu göstergeler, “Hayat Eve Sığar” uygulaması risk yoğunluğu, aile sağlığı merkezi sayısı, AVM sayısı, eczane sayısı, ibadethane sayısı, kamu kurumu sayısı, kafe gibi hizmet alanı sayısı, market sayısı, kütüphane sayısı, park ve yeşil alan sayısı, sağlık kurumu sayısı, turistik alan sayısı, anaokulu ve ilkokul sayısı, toplu taşıma durak sayısı, ticari alan sayısından oluştu.
Nüfus hareketliliği ve yoğunluğunun yüksek olduğu mahallelerin kırılganlığının yüksek olduğu görüldü. Avrupa Yakası'ndaki mahallelerin Anadolu Yakası'na göre daha riskli olduğu, sağlık kurum ve kuruluşlarının Avrupa Yakası'nda bulunmasının bu duruma etkisi olduğu belirlendi. Mekânsal yayılma riskine bağlı kırılganlığın en yüksek olduğu mahalleler ise sırasıyla; Beştelsiz (Zeytinburnu), Kemalpaşa (Fatih), Kalenderhane (Fatih), Gökalp (Zeytinburnu), İskenderpaşa (Fatih), İsmetpaşa (Sultangazi), Mesihpaşa (Fatih), Barbaros Hayrettin Paşa (Gaziosmanpaşa), Hürriyet(Bahçelievler), Fevzi Çakmak (Bahçelievler) olarak oldu.