T24 / ÖZEL
Cumhuriyet gazetesi yönetici, yazar ve avukatları hakkında "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında gözaltı kararlarından 156 gün sonra 436 sayfalık bir iddianame hazırlandı.
7,5 yıldan 43 yıla kadar
hapis cezaları isteniyor
Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci ve Cumhuriyet Savcısı Yasemin Baba tarafından hazırlanan iddianamede, gazetenin eski yayın yönetmeni Can Dündar, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Utku, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel ile gazetenin yazarlarından Aydın Engin'in de aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında, Türk Ceza Kanunu'ndaki 'anayasal düzene karşı suçlar' ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ceza artırımını öngören düzenlemesi kapsamında 7,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezaları isteniyor.
Ahmet Şık'ın dosyasıyla birleştirildi
Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinden 61 gün sonra gözaltına alınarak tutuklanan gazetenin muhabirlerinden Ahmet Şık'ın dosyasının da ana dosyayla birleştirildiği iddianamede, gazetenin son üç yıldaki yayın politikası ile vakıf yöneticilerinin 'genel yayın yönetmeni' tercihi ve tanık ifadelerinde öne sürülen iddialar başlıca suçlama dayanağı olarak gösteriliyor.
Köşe yazıları ve tweetler de delil sayıldı
İddianamede, Cumhuriyet'te yer alan bazı haberler ve köşe yazıları, eski Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun’un Ekim 2013'teki vakıf seçiminde usulsüzlük yapıldığı iddiasına yönelik Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği şikâyet dilekçesi ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın “Cumhuriyet’te FETO’culuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak” tweeti de delil olarak yer alıyor. Prof. Halil Berktay'ın Kasım 2016'da serbestiyet.com'da kaleme aldığı “Özellikle Can Dündar, Cumhuriyet gazetesini Gülen Cemaati’nin yeni yayın organı haline getirmeyi üstlendi” ifadesinin geçtiği yazı da delil olarak dosyaya alındı.
Cem Küçük'ten
Hüseyin Gülerce'ye 'tanık' listesi
İddianamede, Cumhuriyet gazetesinin 7 Mayıs 1924'te Atatürk'ün talimatıyla yayın hayatına başladığı anlatıldı. Gazetenin 90 yıllık geçmişinde kurucusu Yunus Nadi'nin belirlediği amaç ve hedefleri çerçevesinde yayın yaptığı kaydedilen iddianamede, son 3 yılda ise geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönünde değişime uğradığı iddia edildi. Bu iddialara dayanak olarak ise bazı isimlerin 'tanık' olarak ifadelerine başvuruldu. 17 kişinin yer aldığı isimler arasında Cem Küçük ve bir dönem Fethullah Gülen'e en yakın isimler arasında yer alan Latif Erdoğan ile Hüseyin Gülerce de var.
İddianame kapsamında tanıklıklarına başvurulan isimler şöyle:
1- İnan Kıraç (Cumhuriyet Vakfı eski Yönetim ve Danışma Kurulu üyesi)
2- Alev Coşkun (Cumhuriyet Vakfı eski Yönetim Kurulu üyesi)
3- Mustafa Pamukoğlu (Cumhuriyet Vakfı eski Denetim Kurulu üyesi)
4- Nevzat Tüfekçioğlu (Cumhuriyet Vakfı eski Yönetim Kurulu üyesi)
5- Şükran Soner (Cumhuriyet Vakfı eski Yönetim Kurulu ve Danışma Üyesi, -halen- Cumhuriyet Gazetesi yazarı)
6- Nail İnal (Cumhuriyet Vakfı eski Yönetim Kurulu Üyesi)
7- Talat Atilla (Gazeteci yazar)
8- Rıza Zelyüt (Gazeteci yazar)
9- Mehmet Faraç (Cumhuriyet gazetesi eski yazarı)
10- İbrahim Yıldız (Cumhuriyet gazetesinin eski Yazı İşleri Müdürü ve eski Genel Yayın Yönetmeni)
11- Latif Erdoğan (Gazeteci - Yazar)
12- Hüseyin Gülerce (Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski Mütevelli Heyet Başkanı)
13- Cem Küçük (Gazeteci - Yazar)
14- Ali Açar (Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri)
15- Miyase İlknur (Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri)
16- Aykut Küçükkaya (Cumhuriyet Gazetesi Haber Koordinatörü)
17- Ceyhan Mumcu (Gazeteci-Yazar )
ByLock kullanan yok, Bylock kullananlarla telefon görüşmeleri delil sayılıyor
İddianamede 'FETÖ' suçlaması yöneltilen 19 kişinin Gülen cemaatinin kripto haberleşme programı olduğu belirtilen ByLock kullanan kişilerle yoğun irtibatının olduğu öne sürülüyor. Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel'in 92 ByLock kullanıcısı ile irtibatlı olduğu iddia edilirken, 19 kişinin tek tek kaç ByLock kullanıcısı ile irtibatlı olduğu iddiası sıralanıyor. İrtaibatlı olduğu öne sürülen ByLock kullanıcılarının polis, öğretmen, müezzin, akademisyen, asker ve kamuda çalışan çeşitli meslek gruplarına mensup olduklarının tespit edildiği belirtiliyor. "Bu görüşmelerin hayatın olağan akışına ters olduğu" iddiasının dile getirildiği iddianamede, şu ifadeye yer veriliyor:
"Her ne kadar günün sosyal ve ekonomik koşulları ile iletişim olanaklarındaki yaygınlık dikkate alındığında insanların birbirleriyle irtibat kurması normal görülebilecek ise de, farklı meslek grupları ve sosyal çevrelerden olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü nedeniyle haklarında soruşturma yapılan tutuklu ya da firari öğretmen, polis, asker ve diğer kamu görevlileriyle sıklıkla görüşülmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi tesadüfi de görülemeyeceği açıktır."
Kime, ne kadar ceza isteniyor?
İddianamede Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" iddiasına dayanan suçlamadan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" iddiasına dayanan suçlamadan ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Savcılar; Bülent Utku, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" iddiasına dayanan suçlamadan ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
Gazeteci Ahmet Şık'ın ayrıca "PKK ve DHKP/C silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" iddiasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
İlk kez mahkemeye çıkacaklar
İddianame mahkeme tarafından kabul edildikten sonra ilk duruşma tarihi 24 Temmuz 2017 Pazartesi günü olarak belirlendi. Böylece Cumhuriyet'in tutuklu yazar, yönetici,, muhabir ve avukatları, gözaltılardan dokuz ay, iddianamenin de kabul edilmesinden üç ay sonra mahkeme karşısına çıkabilmiş oldular.
436 sayfalık iddianamenin tam metni için tıklayın