Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nde (TÜSİAD) bir ilk yaşandı ve Muharrem Yılmaz, hükümete yakın gazetelerde sahibi olduğu Sütaş hakkında çıkan haberlere işaret ederek TÜSİAD'ın itibarına zarar vermemek için başkanlıktan istifa ettiğini açıkladı.
Akşam ve Star gazetelerinde, “Sütaş’ın işe iade için Karacabey fabrikası önünde eylem yapan işçileri yıldırmak için eylem alanına 13 ton hayvan pisliği döktüğü iddiasıyla ilgili haberler yayımlanmıştı. Haberlerde, “Tezek kokusu yüzünden süt fabrikasını sinekler bastığı, yönetimin sonunda döktüğü pisliği kendisinin temizlemek zorunda kaldığı belirtilmişti.
Akşam'da Özgül Öztürk imzasıyla yayımlanan "TÜSİAD‘daki hak-hukuk çağrısı, Bursa tesisinde ‘tezek kokusu‘na karıştı!" başlıklı haber şöyle:
‘TÜSİAD‘daki hak-hukuk çağrısı, Bursa tesisinde ‘tezek kokusu‘na karıştı!’
1 Mayıs’ta işçi hakları bildirisi yayımlayıp ”Emeğe ve çalışan haklarına saygı demokrasi kültürünün vazgeçilmezidir” diyen açıklaması yapan TÜSİAD’ın Başkanı Muharrem Yılmaz’ın patronu olduğu SÜTAŞ fabrikasında tezek skandalı patladı! Çalışanların e-devlet şifrelerini alıp sendikaya başvuranları belirleyen fabrika yönetimi, işçileri teker teker işten çıkarmaya başladı. Son olarak 15 çalışan işten atılınca Tekgıda-İş Sendikası fabrikada grev kararı aldı. Bu süreçte Bursa-Karacabey ve Aksaray'daki SÜTAŞ fabrikalarındaki 56 çalışanın işe iadesi için 40 gündür fabrika önünde eylem yapan işçileri yıldırmak için ilginç bir taktiğe başvuruldu.
'İşçiler yılmadı ama, köyleri sinek bastı'
İlk günlerde fabrika önünde oturan işçilerin görülmemesi için tesisin etrafını tırlarla kapatan yönetim, işçileri dağıtamayınca eylem alanına 13 ton sıvılaştırılmış tezek döktü. Eylemdeki işçilerin kokuya dayanamayıp alanı terk etmesini bekleyen yönetim, fabrika kokuya gelen sineklerle dolunca döktüğü pisliği temizleyip, civar köyleri de ilaçlamak zorunda kaldı.
'Hayvan pisliği dökülmesi büyük bir hata'
Fabrika yönetimin işçileri yıldırmak için elinden geleni yaptığını belirten Tekgıda-İş Sendikası Bursa Bölge Örgütlenme Sorumlusu Suat Karlıkaya, “Önceleri eylemimiz duyulmasın diye TIR'larla etrafımızı sardılar. Trafik polislerini aradık, gelmediler. Sonra da pislik döktüler. Burası bir gıda fabrikası hayvan pisliği dökülmesi büyük hata” dedi. Amacının İLO normlarına uygun 4857 sayılı iş yasasına uygun bir çalışma sistemi olduğuna dikkat çeken Karlıkaya şunları kaydetti:
'E-devlet şifresini vermeyen kovuluyor'
“Sütaş işçisinin talebi sendikalı, toplu iş sözleşmeli bir çalışma hayatı. Buna ulaşmak için Sütaş bünyesindeki 850 sendikalı sayısının 1000’e ulaşması gerekiyor. Sütaş yönetimi sendikalı sayısının artmaması için işçilere baskı yapmaya başladı."
'İşe dönmek istiyoruz'
Sendika sorumlusu Karlıkaya ayrıca "2012’de işten çıkardığı 30 kişiye ek olarak Karacabey’de 14, Aksaray’da 12 işçiyi devlet şifresi vermemek için işten çıkardılar. Çıkarılmayanlar üzerinde de büyük baskı var. Amacımız işlerinin başına geri dönmesi” diye konuştu.
'İşten atılan Sütaş işçileri Akşam'a konuştu'
Yönetimin işten çıkardığı çalışanlardan Recep Bulut, sendikal hakkını kullandığı için ekmeğinden olduğunu söyledi. Bulut, “e-devlet şifremi istediler. Vermeyince mazeretsiz işten çıkardılar. Dışarıda bulunduğumuz alana tonlarca hayvan pisliği döktüler. Kokudan duramaz olduk.” dedi. İşten çıkarılan bir diğer çalışan Cumhur Şentürk de tek amacının yasal sendikal haklarını kullanarak çalışmak olduğunu söyledi.
'TÜSİAD Başkanı da bunu yaparsa' sistemi'
TÜSİAD Başkanı'na ait şirketin bile konu işçi hakları olunca bencil davrandığına dikkat çeken Tekgıda İŞ Sendikası Bölge Sorumlusu Suat Karlıkaya, "TÜSİAD bana göre işverenlerin hakkını arayan bir sivil toplum kurumu. TÜSİAD’ın başkanı bunu yaparsa diğer işverenlere diyecek lafımız kalmaz. Ayın 10’una kadar sonuç alamazsak bu kez TÜSİAD Genel Merkezi önünde toplanacağız" diye konuştu.