2020’de, başkent Roma’daki Prima Porta Mezarlığı'nda bir alana fetüslerin gömüldüğü, mezar başlarına yerleştirilen haçlara da kürtaj yaptıran kadınların isimlerinin yazıldığı ortaya çıkmıştı.
Kişisel bilgilerin korunmasından sorumlu garantör kurum dün aldığı kararda, izinsiz yapılan bu işlemlerle kadınların özel bilgilerinin yasa dışı biçimde ihlal edildiğine hükmetti.
Roma Belediyesi 176 bin Euro, mezarlık hizmetlerinden sorumlu Ama şirketi de 239 bin Euro cezaya çarptırıldı.
Garantör kurum ayrıca yerel sağlık idaresine, kürtaj yaptıran kadınların bilgilerinin paylaşılmaması uyarısı yaptı.
Kurumun kararında, kürtajla ilgili verilerin hem paylaşılması yasak olan sağlık bilgileri arasında yer aldığı hem de kürtajı düzenleyen yasanın ayrıca sıkı bir gizlilik öngördüğü vurgulandı.
Ortaya çıktığı dönemde büyük tepki çeken fetüs mezarlığı vakası sonrası yapılan incelemeler, yerel sağlık idaresinin kürtaj yaptıran kadınların bilgilerini mezarlık işletmesiyle paylaştığını gösterdi.
Mezar taşlarına yerleştirilen etiketlerde de kadınların rızası dışında isimlerinin yazıldığı belirlendi.
‘Tüm kadınlar için zafer’
Olayı yargıya taşıyanlardan kadın örgütü Differenza Donna (Kadın Farkı) dün gelen ceza kararını ‘’Tüm kadınlar için büyük bir zafer’’ diye niteledi.
Örgütün açıklamasında ‘’Hala hayatta olan bir kadının isminin ve soy isminin mezar taşına yazılmasının hiçbir hukuki mantığı ve gerekçesi olamaz’’ denildi.
İtalya’da 1978’de kürtajın yasal hale gelmesinden önce bu amaçla yürüttüğü kampanyalarla tanınan Radikal Parti de ceza kararını, ‘’haklarının çiğnendiğini gören binlerce insan için büyük bir zafer’’ diye kutladı.
Parti, ‘’Roma'da kürtaj yaptırdıktan sonra adlarını mezarlıktaki bir Katolik haçı üzerinde keşfeden yüzlerce kadını desteklemek için yaptığımız şikayetler, duruşmalar, ulusal ve uluslararası gazetecilik araştırmalarının ardından, garantör kurumdan kişisel verilerin korunmasına ilişkin tarihi bir karar geldi’’ dedi.
İtalya'da 1978'de kabul edilen 194 numaralı yasa ile kadınlara 90 güne kadar gebelikleri gönüllü olarak sonlandırma hakkı tanınıyor. Ancak hekimlerin dini inançları gibi gerekçelerle ‘’vicdani ret’’ hakkından faydalanabilmesi de öngörülüyor.
Ülke genelinde jinekologların yüzde 70 kadarının vicdanı ret hakkından faydalanarak kürtaj yapmayı reddettiği belirlendi.
Bazı bölgelerde bu oranın yüzde 90’a çıkması nedeniyle pratikte kürtaja erişimde güçlük yaşanabildiği belirtiliyor.
