İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Uluslararası Politikalar Başkanı Ahmet Erozan, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin Rusya'yı kınarken 'boynunun eğik kaldığını' söyledi.
Daktilo 1984 'Nasıl Bir Dış Politika?' programında yaptığı açıklamalarda İyi Partili Ahmet Erozan, "İktidar bence kendi devlet yapısı içinde kurumlar arasında gerekli istişareyi yapmadan kararlar alıyor. Bu S-400ler de böyle alınmış bir karar. 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında 'Uçuşan FETÖ'cü F-16ları vurun!' denildiğinde 'Bizde bunu vuracak silah yok.' denince Erdoğan’ın 'Alın o zaman.' yanıtına koşuşturulmuş bir alışveriş bu. Kim satar, Rus, Rusun da yerde arayıp gökte bulduğu bir fırsat. Bir anlamda o bağımlılık bizim hür irademizle aslında almış olmamız gereken kararlar üzerinde yük teşkil ediyor" dedi.
Erozan şunları kaydetti:
"Batı tek ses içinde konuşamadı"
Şimdi başlangıçtaki aşamadan bakarsak ilk iki üç gün bu harekat başladığında, ki adı başta savaş olmadı, herkesin beklentisi 'Bu Donbas ile sınırlı kalacak.' şeklindeydi. İş çığırından çıktı bir anlamda, Rusya’nın siyasi açıdan talebi 'Ukrayna silahsızlandırılsın ve tarafsız olsun, hiçbir ittifakta bulunmasın' seviyesinde iken, o siyasi talebin askeri yöntemlerle çözülmeye çalışıldığını gördük. Orada şöyle bir sorun da var büyük ihtimalle, bu harekatlar başladığında Batı tek sesle konuşamadı, NATO tek sesle konuşamadı. Orada ülkelerin de türlü düzeylerde bizimki kadar yoğun olmasa dahi Rusya ile bağıntılı ilişkileri var, işte o tek sesin gelmeyişi bir anlamda bence Putin tarafından Batı’nın bir zaafiyeti olarak görüldü. Ve bugüne gelmiş olduk.
"Yaptırımlara keşke Türkiye bağımsız olsaydı da katılsaydı"
Türkiye’nin yaptırımlara katılıyor olması gerekirdi. Ama bugünkü durumu itibarı ile Türkiye sadece Rusya ile değil birçok ülke ile de benzer bir ilişkilenmede. Türkiye’nin ilişkilerinin bu bağımlılık durumunun çözülmesi gerekiyor.
Akkuyu Nükleer Santrali’nin devletleştirilmesini biz İyi Parti olarak istiyoruz. Toprak bizim, toprağın üzerindeki her şey başka bir ülkeye hediye edilmiş. Evet, sürecin sonunda burada çalışacak Türk mühendisler var. Rusya’da eğitim de görüyorlar ama fahiş bir fiyatla. Ayrıca Türkiye’nin bugünkü becerileri ile halledemeyeceği nükleer atık gibi problemler var işin sonunda. Ne var ki işte Rusya ile ilişkilerimiz devlet ilişkisinden çıkıp Putin abi ile Erdoğan abi arasında karşılıklı bir aşk hikayesine dönüştüğü için böyle olumsuz sonuçlar kaçınılmaz olabiliyor.