Ümit Özlale, yaptığı açıklamada, gıda ve konut fiyatlarındaki artışa ilişkin, "Bu enflasyonu azaltmak için Sayın Cumhurbaşkanı’nın aklına gelen yöntem ne? Tabii ki en iyi bildiği ve yaptığı şey, yani polisiye tedbirler. İşe yarar mı? Yaramadığını daha önce defalarca kez gördük" diye konuştu.
"Erdoğan, enflasyonu azaltmak için en iyi bildiği şeyi yaptı"
Özlale, şöyle konuştu:
“Eğer Sayın Cumhurbaşkanı kendisinden başka birilerini hedef göstermeye başlıyorsa bilin ki kendisinden ve bu ucube yönetim sisteminden kaynaklanan ciddi bir problem vardır. Bunun son örneğini gıdadaki enflasyonda gördük. Verilerle oynadığına artık emin olduğumuz TÜİK bile, gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 29 olduğunu açıklıyor. Bu yüksek enflasyonun en önemli sebebi, kötü ekonomi yönetimi sonucunda üretim maliyetlerindeki artış. Bunu biz demiyoruz, TÜİK diyor. TÜİK verileri, gıda imalat maliyetlerinin bir yıl içinde tam yüzde 39,2 arttığını söylüyor. Peki bu enflasyonu azaltmak için Sayın Cumhurbaşkanı’nın aklına gelen yöntem ne? Tabii ki en iyi bildiği ve yaptığı şey, yani polisiye tedbirler. İşe yarar mı? Yaramadığını daha önce defalarca kez gördük.
"İstanbulda'ki artış yüzde 50,9"
Tabii gıda fiyatlarının yanında vatandaşımızı yoksullaştıran, gelir dağılımını kötüleştiren bir başka gelişme de konut ve kira fiyatlarında yaşanıyor. TÜİK’in enflasyon sepetine göre; yıllık kira artışı ağustosta yüzde 11,23. Oysa REIDIN verileri, hazirandaki kira artışının yüzde 21,6 olduğunu söylüyor. BETAM’ın sahibinden.com verileri, ağustos ayında kira fiyatlarının yüzde 34,6 arttığını söylüyor. Aynı çalışmaya göre İstanbul’daki artış, tam yüzde 50,9.
Gıda ve kira fiyatlarındaki artış ise kuşkusuz derin bir yoksulluğu da beraberinde getiriyor. TÜİK’in bütçe anketine göre; kişi başına gıda tüketiminin aylık 310 TL’nin altında olduğu 12,9 milyon hane var. Ayda gıdaya kişi başına 155 TL’den az harcayabilen kişi sayısı ise 16 milyon 663 bin. Bir kişi günde 3 simit yese bir ayda simide harcayacağı para 157,5 TL. Yani bu 16,6 milyon vatandaşımız, simidin yanına çay almaya gücü yetmeyip Sayın Cumhurbaşkanı’mızın kendilerine çay atmasını bekleyenler.
"Erdoğan'ın kitabında dediği gibi, Başka bir dünya mümkün"
Yine TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketi’ne göre; Türkiye’deki hanelerin ancak yüzde 51,3’üne kırmızı et giriyor. Ne kırmızı et ne tavuk eti alabilen 3,75 milyon hanede ise 9,9 milyon kişi yaşıyor. Özetleyecek olursak; Türkiye, geçen yüzyılda çözdüğü yoksulluk problemini bütün şiddetiyle yaşıyor. AKP iktidarının buna tepkisi ise polisiye tedbirler ve vatandaşımıza çaresizliği öğretmek oluyor. Oysa Sayın Cumhurbaşkanı’nın İngilizce diye gösterip Fransızca çıkan kitabında dediği gibi; başka bir dünya mümkün.” (ANKA)