İyi Parti Kurucular Kurulu üyesi Hayrettin Barut, partisinden istifa etti. Barut, yaptığı yazılı açıklamada, partileşme sürecinin arzu edilen ve amaçlanan şekilde oluşmadığını belirtti. "İktidar olma hedefi ve yüzde 30 toplum desteği ile siyaset arenasında yer alan bir partinin yüzde 7.40 ve milletvekilliği seçimlerinde alınan 9.45 için başarı nitelemesi seçmenler ve Türk toplumuna hakarettir" diyen Barut, 'özür borcu olan kişilerin pişkinlik içerisinde başarıdan söz ettiğini' savunarak bunu 'siyasi tarihimizde yerini alan bir utanç vesikası' olarak nitelendirdi.
Partinin toplumun kendini içinde bulacağı bir söylemin ortaya konamadığını bildiren Barut, yarınlarda yaşanacak daha büyük günaha ve vebale ortak olmamak adına Kurucular Kurulu ve parti üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Artı Gerçek’te yer alan habere göre, Barut’un yaptığı yazılı açıklamanın öne çıkan bölümleri şöyle:
"Başlatılan partileşme süreci maalesef arzu edilen ve amaçlanan şekilde oluşmamıştır. Vefa unutulmuş, liyakat terk edilmiş, demokratik kurallar; geçmişe olan kin ve elde edilen fırsata kurban edilmiştir. Toplumun beklentisi olan ve herkesi kucaklayan bir kadro oluşturulamamış tüm toplumun kendini içinde bulacağı bir söylem ortaya konulamamış, amaç ve düşüncesi net olarak ifade edilememiştir.
Dün ülkücüleri bakan, başbakan, iktidar yapma vaadi; Meral Akşener’i Cumhurbaşkanı yapma vaadine evirilmiştir. İktidar olma hedefi sadece birkaç zatı muhteremi milletvekili yapma gayretine dönüşmüştür. Tüm bu gelişmeler sadece genel başkan Meral Akşener’in ismi etrafında yürütülmek istenmiş, vatandaşın ihtiyacı olan sorunları çözecek proje ve program ortaya konulamamış, vizyon ve misyonu olmayan bir biçimde toplumun karşısına çıkılmıştır.
"Özür borcu olan kişi ve kişilerin pişkinlik içerisinde başarıdan söz etmesi utanç vesikası"
İktidar olma hedefi ve yüzde 30 toplum desteği ile siyaset arenasında yer alan bir partinin yüzde 7.40 ve milletvekilliği seçimlerinde alınan 9.45 için başarı nitelemesi seçmenler ve Türk toplumuna hakarettir. Dün itiraz ve şikâyet ettiklerimizin daha fazlasını yaparak topluma umut olabilmek, güven verebilmek mümkün değildir. En azından bir özür borcu olan kişi ve kişilerin pişkinlik içerisinde başarıdan söz etmesi siyasi tarihimizde yerini alan bir utanç vesikası olmuştur.
Bir Türk milliyetçisi ve hayatını bu uğurda vakfetmiş biri olarak bardağı taşıran son damla bölücü bir partinin Kürt kökenli vatandaşlarımızın siyasi temsilcisi olarak nitelendirilmesi, bu suretle hem Kürt kardeşlerimize hakaret edilmesi hem de bölücülük yapılması kabul edilebilir bir husus değildir.
Yarınlarda yaşanacak daha büyük günaha ve vebale ortak olmamak adına iyi partinin kurucular kurulu üyeliği ve parti üyeliğinden istifa ediyorum."