Gündem

İzmir Barosu: İstanbul Barosu yalnız değildir!

22 Aralık 2024 17:26

Güncelleme: 22 Aralık 2024 17:42

İzmir Barosu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında, 'Terör örgütü propagandası yapmak' ve 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlarından resen soruşturma başlatmasına tepki gösteren bir açıklama yayınladı. İzmir Barosu, bunun ifade özgürlüğüne olduğunu belirtirken, "Düşünce ve ifade özgürlüğünü kullananlara karşı suç duyuruları ve soruşturmalar yoluyla uygulanan baskıları kabul etmediğimizi bir kez daha yineleyerek söz konusu İstanbul Barosu açıklamasını İzmir Barosu olarak imzalıyoruz. Eğer uluslararası hukuk ve Avukatlık Kanunu kapsamında görev yapmak suçsa bizi de yargılayın!" sözleriyle İstanbul Baro Başkanı Kaboğlu'na ve yönetim kuruluna destek verdi.

İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, "21/12/2024 tarihinde İstanbul Barosu tarafından resmi Twitter hesabından da duyurulan açıklamayla PKK terör örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i övücü nitelikteki sözler ile ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri, Devletimizin sözde savaş suçu işlediği şeklinde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle İstanbul Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca Terör Örgütü Propagandası Yapmak ve Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yaymak suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.

İzmir Barosu'nun açıklamasının tamamı şu şekilde:

"Suriye’de öldürülen iki gazeteci ile ilgili olarak sosyal medya hesabından yapılan açıklama nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu hakkında terör örgütü propagandası yapmak ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak suçlarından soruşturma başlatılması hukukun üstünlüğü, demokrasi ve ifade özgürlüğünün açık ihlalidir.

Hukuku baskı ve sindirme aracı olarak kullananlar, farklı düşüncesi ve sözü olan kurumları ve kişileri terör suçlamalarıyla susturmaya, sindirmeye çalışmakta, bu yolda kendilerine her gün yeni bir hedef aramaktadırlar.

Bu yöntemler baskı ve zor kullanmadan yönetme kabiliyetini yitirmiş despot bir yönetimin iktidarını koruma çaresizliğinin göstergesi olarak değerlendirilmelidir.

İstanbul Barosu Avukatlık Kanunu’nun kendisine verdiği sorumluluk ve yetki ile demokratik hakkını kullanarak görevini yapmıştır. Düşünce ve ifade özgürlüğünü kullananlara karşı suç duyuruları ve soruşturmalar yoluyla uygulanan baskıları kabul etmediğimizi bir kez daha yineleyerek söz konusu İstanbul Barosu açıklamasını İzmir Barosu olarak imzalıyoruz.

Eğer uluslararası hukuk ve Avukatlık Kanunu kapsamında görev yapmak suçsa bizi de yargılayın!

İstanbul Barosunun yanındayız!

Biliyor ve inanıyoruz ki bu karanlık elbet dağılacak, bu ülke çok yakında aydınlığa uyanacaktır."

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir