Özçakar, 15 yıldır baba mesleği olarak restoran işlettiğini belirtirken, Covid-19 salgını nedeniyle yaşadıkları zorlukları anlattı.Özçakar, "Yaklaşık 1,5 yıldır sektör olarak büyük zorluklar çektik. Bu süreçteki en büyük beklentimiz aşının bir an önce bulunup, yaygınlaştırılması ve bulaş oranının önüne geçilmesiydi. Beklediğimiz gibi süreç gelişti ve aşı bulundu. Şimdi yaygın şekilde bu aşılamanın olmasını beklerken aşı olmama düşüncesini kabul edemiyoruz" dedi.
Özçakar şöyle devam etti:
"Ben restorancıyım. Kendi mutfağımda ve servisimde nasıl hijyen şartlarına uyuyorsam, müşterilerimden de beklentim kendi kişisel sorumluluklarını yerine getirmeleridir. Onların da kendi kişisel sağlıklarının korunması için tıpa güvenmelerini ve hepimize güç vermelerini bekliyorum. Bir insan şu ya da bu nedenle 'ben aşı olmak istemiyorum' diyorsa toplu alanlarda bulunmaması gerekiyor. O kişinin evine girmesi ve evinden çıkmaması gerekiyor. O kişinin kendisini bir bulaş merkezi olarak kullanmasını kabul edemiyorum. Ve işletmemin de bir bulaş merkezi olmasını asla kabul edemem."
"Aşı durumlarını kontrol edeceğiz"
Aşı olmayanları restorana almayacaklarını vurgulayan Özçakar, şunları söyledi:
“Bu başlattığımız uygulamamızda öncelikle kişilerin beyanları her zaman kuşkusuz bizim için asıldır. Bu konuda çevremizden ve müşterilerimizden de ciddi destek gördük. Bu uygulama iki şekilde uygulanabilir. Bunlardan biri bakanlığın Hayat Eve Sığar uygulaması, diğeri de E-Nabız sistemi... Buralardan müşterilerimizin kayıtlarını görebileceğiz. Aşı yaptırmayanı tespit edip, restorana almayacağız."