Skandallar ve iç çekişmeler yüzünden istifa eden Japonya Başbakanı Fumi Kishida’nın yerine geçen hafta başbakanlık koltuğuna oturan Shigeru Ishiba uzun zamandır başbakan olmak isteyen ve beşinci denemesinde bunu başaran deneyimli bir politikacı.
Kendisini bu göreve getiren LDP (Liberal Demokrat Parti)’yi de yönetecek olan 67 yaşındaki Ishiba’nın sörf tutkunu 43 yaşındaki Çevre Bakanı Shinjiro Koizumi gibi gençlerin ve Japonya'nın ilk kadın başbakanı olmak isteyen Ekonomik Güvenlik Bakanı Sanae Takaichi gibi kadın adayların arasından sıyrılıp ipi göğüslemesi, delegelerin gözünde diğer adaylar arasında “düzeni en fazla koruyacak” aday olarak görüldüğünün de bir kanıtı.
Ancak seçmenlerin para gücüyle politika yapılmasına duydukları güvensizlik ve politikaya olan ilgisizlikleri karşısında bu ay sonunda erken seçim yapacağını açıklayan Ishiba başbakan seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmada önceki başbakan Kishida’nın LDP’nin kendini yeniden yaratıp halkın güvenini tekrar kazanması stratejisinden sapmayacağını söyledi.
Ülkedeki Hristiyan azınlığa mensup Ishiba geçmişte kırsal bölgelerin kalkınmasından sorumlu bakan olarak da görev yapmış olduğu ve buralara sık sık uğradığı için Japonya genelinde seçmenlerde popülerliği olan bir isim.
Ishiba’nın önünde hayat pahalılığından muzdarip seçmenin öfkesi ve Çin ve Kuzey Kore’nin bölgede yarattığı güvenlik açığı gibi sorunlar duruyor.
Ancak daha da önemlisi nüfusu hızla yaşlanmakta olan Japonya’nın değişen dünyada şimdi ve gelecekte karşılaşacağı problemlere karşısındaki tavrı merak ediliyor. Zira örneğin Japonya hala kadının evlendikten sonra kendi soyadını kullanmaya devam etmesini yasaklayan modası geçmiş bir kanunu nasıl değiştirebileceğini tartışıyor. İmparatorluk tahtı sıralamasına kadınları sokmayan bir başka yasa daha var. Fukushima sonrasında dahi nükleer enerjiden vazgeçmeyen hükümet politikası da tepki çeken bir başka nokta. Ishiba bu üç konuda da kadınların yanında ve nükleer enerji karşısında tavır koydu.
Ishiba’nın ekonomi alanında ise dar gelirliyi korumak adına hem ücret artışını desteklediği ve hem de bazı ürünlerin yüzde 10’luk tüketim vergisinden muaf tutulmasını savunduğu biliniyor.
Günde üç kitap bitirdiğini iddia eden, 1970’lerin pop müzik parçalarını dinlemeyi seven ve boş vaktinde savaş uçağı, tren ve gemi maketi yapmaktan hoşlanan Ishiba yaptığı maketleri yabancı devlet adamlarına hediye de ediyor. Bir diğer “saplantısı” ise bir tür Japon eriştesi olan ramen. Öyle ki Japonya Meclisi’nde 50 milletvekili ile birlikte kurduğu bir Ramen Grubu bile var ve kendi adını taşıyan YouTube kanalında sık sık paylaşımlarda da bulunuyor.
Ishiba kısa bir bankacılık kariyerinden sonra 1986’da politikaya atıldı. Babasının izinden giderek parlamentoda onun temsil ettiği bölge olan memleketi Tottori’den temsilci olarak meclise seçildi.
