Tolga SAĞLAM/TRABZON, (DHA)-
Trabzonspor\'un Portekizli sağ bek oyuncusu Joao Pereira, kaybetmeyi kabullenmediğini, bu yıl geçen sezondan daha yukarıda olmayı hedeflediklerini söyledi.
Trabzonspor\'un 34 yaşındaki Portekizli sağ bek oyuncusu Joao Pereira, kulüp dergisine açıklamalarda bulundu. 2018-19 sezonunda ligi, 5\'inci sırada tamamladıkları 2017-18 sezonundan daha yukarılarda tamamlamayı hedeflediklerini söyleyen Pereira, \"Ünal Karaman benim buradaki üçüncü teknik direktörüm. Her hocamızdan bir şeyler öğreniyoruz. Bizden isteklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Yönetimde bir değişiklik oldu. Başkanımız kulübü zor bir durumda devraldı. Kulübün geleceğe yönelik olumlu adımlar atması gerekiyor. Yönetimimizin de bu yönde çalıştığını biliyoruz. Umarım gelecekte çok daha iyi durumlara geliriz. Kulübümüz çok büyük, tüm zorlukların üstesinden gelebilecek potansiyele sahip. Bir bütün olarak elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Bir önceki sezondan daha iyisini yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla geçen sezonu beşinci sırada tamamladığımız için şimdi daha yukarılarda olmamız lazım. Tabii bu kolay değil. Kulübümüz, mazisindeki başarıları dolayısıyla Avrupa’daki herhangi bir şampiyonada olmayı hak ediyor. Bu nedenle oyunumuzu geliştirip bu hedefimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Bireysel olarak hedefim ise sürekli oynamak ve takımıma olabildiğince katkıda bulunmak\" dedi.
\"ÜNAL HOCA SIKI ÇALIŞMAYI SEVİYOR\"
Teknik direktör Ünal Karaman\'ın sıkı çalışmayı sevdiğini anlatan Pereira, bu konuda şunları söyledi:
\"Bu konuda yanlış anlaşılmaktan korkuyorum. Çünkü birçok hocayla çalıştım, bana göre bütün teknik direktörler farklıdır ve kendi içinde bir oyun görüşü vardır. Bunları iyi ya da kötü olarak değerlendirmenin yanlış olacağını düşünüyorum. Hocamız sıkı çalışmayı seviyor ve isteklerini doğrudan bize net bir dille anlatıyor. Maça çıktığımızda kafamızın sahada olmasını ve elimizden gelenin en iyisini yapmamızı istiyor. Ben tüm teknik adamlardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum.\"
\"UFAK DETAYLAR MAÇLARIN KADERİNİ BELİRLEDİ\"
Yaşanan puan kayıplarıyla ilgili olarak ufak detayların maçların kaderini belirlediğini ifade eden Pereira, şöyle devam etti: \"Sezona başladığımız Başakşehir maçında iyi bir futbol sergileyemedik. Rakibimiz bizden daha iyi oynadı. Sonra evimizde Sivasspor karşısında üstün bir futbol oynayarak, çok haklı bir galibiyet aldık. Üçüncü haftada karşılaştığımız Ankaragücü karşısında 2-1 öndeydik. Maçın sonlarında bizim lehimize olması gereken faul kararı hakem tarafından rakip lehine verildi. Kullanılan bu vuruş sonrası yediğimiz gol sonucu iki puanımız bir anlamda elimizden alınmış oldu. Evimizde oynadığımız Galatasaray maçı ise bizim açımızdan iyi geçti. Zaten Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile oynadığımız maçlar bizim için hazırlanması ve konsantrasyonu daha kolay maçlardır. Bu tür maçlarda kaybetsek bile iyi futbol oynayacağımızdan kimsenin şüphesi olmuyor. Deplasmanda oynadığımız Alanyaspor maçında ise 3-4 net gol pozisyonu bulmamıza rağmen yararlanamadık. Birini atabilsek belki de rahat kazanacaktık. Göztepe ile evimizde oynadığımız maçın ilk yarısı bizim açımızdan korkunçtu. Ona rağmen bu devrede bir tane gol bulabilseydik her şey çok farklı olurdu. Kasımpaşa maçında da aynı senaryo oldu. 2-0 geriye düştük ama maçın kaderini değiştiren devre sonunda bulduğumuz goldü. O gol bize büyük bir enerji verdi. İkinci yarıya çok farklı bir bakış açısıyla çıktık. Rakip üzerinde kurduğumuz baskıyla kazanmayı bildik. Genel olarak ufak detaylar maçların kaderini belirledi. Umarım önümüzdeki maçlarda daha iyi sonuçlar elde ederiz.
\"ÖNCELİĞİM ASİST YAPABİLMEK\"
Futbola başladığı yıllarda daha ofansif bir sağ kanat oyuncusu olduğunu kaydeden Portekizli, bu konuda şunları dedi:
\"Kariyerim ilerledikçe daha çok savunmayı ön planda tutan, asist yapmayı düşünen bir oyuncu haline geldim. Tabi gol atmak da güzel. Karabükspor maçında goller attığım için de ekstra mutlu olmuştum. Bu sezon da gol atmak için fırsatlarım oldu ama benim önceliğim takım arkadaşlarıma asistler yapabilmek.\"
\"KAYBETMEYİ KABULLENEMİYORUM\"
Kaybetmeyi kabullenemediğine dikkat çeken Pereira, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
\"Bir futbolcu ve insan olarak kendimi tanımaya başladığımda oturup düşünmeye başladım. Pozitif ve negatif yönlerimi çıkarttım. Pozitif yönlerimi asla kendim ifade etmem, ama negatif olarak sol ayağımın istediğim seviyede olmadığını gördüm, hava toplarında da çok iyi değildim. Buna gol vuruşlarımı da ekleyebilirim. Eksi yönlerim böyleyken bir fark yaratmam gerektiğini düşündüm. Öncelikle bu yorumu diğer oyuncular böyle değil diye yapmıyorum. Her zaman hırslı ve konsantre olmam gerektiğini anladım. Zaten karakterim gereği kaybetmeyi kabullenemiyorum. Bazen hırsım ve kaybetmeyi kabullenememek konsantrasyonumun önüne geçiyor, istemediğim hareketler yapabiliyorum. Kazanmayı çok istiyorum. Her yaptığım hareket bu düşünce yüzünden. Bu nedenle her maça çok yüksek konsantrasyonla çıkıyorum. Eşim, maçlardan sonra eve gittiğimde iyi oynamış olsam bile \'O tartışmayı yapmana gerek var mıydı\' gibi şeyler söyleyerek bana kızıyor. Ben de fırçaları yememek için sahada daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Şunu da söylemem gerekiyor; beni burada izleyip sert bir oyuncu olduğumu düşünüyorsanız İspanya ve Portekiz’de oynadığım dönemde izleseydiniz neler söylerdiniz bilmiyorum.\"
\"İTFAİYECİ OLSAYDIM BU SEFER DE İYİ BİR İTFAİYECİ OLMAK İÇİN MÜCADELE EDECEKTİM\"
İşini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını vurgulayan Pereira, \"Saha içinde görünen bir tarafım var ama bir de görünmeyen kısımlarım var. Her zaman kendime şunu söyledim; futbolun içinde çok kaliteli, hatta benden daha iyi ve benim yerime oynayabilecek oyuncular var. Bir şekilde fark yaratmam gerekiyordu. Hırsım ve takıma adanmışlığımın yanı sıra kendime de yatırım yaptım. Kendime ve yaşantıma dikkat etmezsem elimdeki her şeyin bir gün uçup gidebileceğini biliyordum. Bu kurallarım dolayısıyla hem eşim hem de arkadaşlarım bazen kızabiliyor. Örnek vermek gerekirse arkadaşlarımla veya eşimle akşam saatlerinde dışarı çıktığımızda saat 11.00 olunca mutlaka eve dönerim. Çünkü zamanında uyumam ve erken kalkman gerekiyor. Bu duruma arkadaşlarım kızsa bile yanlarından ayrılıyorum. Bunu yapmak zorundayım. Çünkü benim hayatım böyle olmak zorunda. Neyi yapıp neyi yapmamam gerektiğini bilmem lazım. Aynı şekilde düzgün beslenmeliyim. İşime saygı duyuyorum ve gereklerini yerine getirmeye çalışıyorum. Bu durum benim hayatım için de gerekli. Bu şekilde fark yaratmaya çalışıyorum. Ben bugün futbol oynuyorum ve işimi en iyi şekilde yapıyorum. Eğer futbolcu olmayıp itfaiyeci olsaydım bu seferde dünyadaki tüm yangınları söndürmek ve iyi bir itfaiyeci olmak için mücadele edecektim\" ifadelerini kullandı.
\"TÜRK OYUNCULAR NEDEN AVRUPA\'DA OYNAMIYOR BENİ ŞAŞIRTTI\"
Türkiye’ye geldikten sonra çok yetenekli oyuncular gördüğünü belirten Pereira, \"Bu yetenekli oyuncular neden Avrupa’da oynamıyor bu beni şaşırttı. Cengiz Ünder, Cenk Tosun, Okay Yokuşlu, Hakan Çalhanoğlu, Çağlar Söyüncü gibi Avrupa’da top koşturan yetenekli oyuncular var. Bence bu sayı çok daha fazla olmalı. Bu oyuncuların fazlalaşması milli takıma da katkı sağlayacaktır\" diyerek açıklamalarını tamamladı.
(FOTOĞRAFLI)