IŞİD tarafından Şengal'de kaçırılan ve işkenceye maruz bırakılan aralarında çocukların da bulunduğu yaklaşık 7 bin kadının kurtarılması için Zorla Alıkonulan Kadınlar için Mücadele Platformu üyeleri, uluslararası alanda çalışmalarını sürdürüyor. Irak Kürdistan'ına heyet gönderen platform, burada girişimlerini sürdürürken, Bosna Hersek deneyimi için bu ülkeye gidecek olan platform üyesi Reyhan Yalçındağ, iki gün boyunca temasta olacakları Birleşmiş Milletlere (BM), çağrıda bulunacak.
Aralarından sosyolog, psikolog ve avukatların bulunduğu 17 kadından oluşan Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu, IŞİD'in elinde bulunan Ezidî kadınları kurtarmak için mücadelesini sürdürüyor.
Dicle Haber Ajansı'nın haberine göre, IŞİD tarafından zorla alıkonularak cinsel saldırıya ve işkenceye maruz bırakılan aralarında çocukların da bulunduğu binlerce kadının kurtarılmasına dönük yürüttükleri mücadeleyi sadece çalışma olarak değerlendirmeyen platform, rejim ve sistemlerin değişmesinin mücadelesini veriyor. Kendi imkanlarıyla IŞİD'in elinden kaçarak kurtulmayı başaran kadınlara ulaşan platform, desteklerle kadınların fiziki ve psikolojik tedavi süreçlerini de üstleniyor.
31 Mayıs günü platform içinde bulunan 3 kadın, Irak Kürdistan bölgesinin Süleymaniye, Duhok ve Erbil kentlerine gitti. Burada Ezidi kadınların durumuna ilişkin sivil toplum örgütleri, kadın kurumları, kadın parlamenterler ile görüşülerek IŞİD'ten kaçan ailelerin bulunduğu kamplar ziyaret edilecek. 6 Haziran'a kadar Irak Kürdistan bölgesinde görüşmeler yapacak platform üyeleri, elde ettikleri verileri raporlaştıracak. İleriki aşamalarda platform Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne bu raporları sunacak.
Bosna Hersek'e de gidilecek
KJA aktivisti Avukat Reyhan Yalçındağ ise 9 ve 10 Haziran'da Bosna Hersek'te Birleşmiş Milletler'in kadın departmanı (UN Woman) ve BM'nin İnsan Hakları Komiserliği ile 2 günlük bir davete katılacak ve Ezidi kadınların durumlarını aktaracak. Yalçındağ, DAİŞ çetelerinin kadın ve çocuklar üzerinden yürüttüğü vahşeti değerlendirerek, yürüttükleri mücadeleyi anlattı.
"Kadınlar şahsında halka mesaj veriliyor"
IŞİD ve yaşattığı vahşetin kadınların bir mücadele gerekçesi olduğunun altını çizen Yalçındağ, şunları söyledi: "İnsana, kadına, çocuğa bir yaşam hakkı tanınmıyor. Doğa, insan, tarih yok ediliyor. Sûr ve Palmira'ya yapılanları aynı zihniyeti taşıyor. Adı Boko Haram, IŞİD, El Nusra olur hiç fark etmez ama bunların tümünün ruhunun, bakış açısının ortaklaştığı ve kesinleştiği nokta var. O noktanın hedef merkezini kadınlar oluşturmaktadır. Kadınlar şahsında bir halk teslim alınıyor, kadınlar şahsında bir halka mesaj veriliyor. Kadın bedenleri üzerinden bunlar yaşatılıyor."
"Katliamcı zihniyete karşı direniş var"
Zorla Alıkonulan Kadınlar için Mücadele Platformu olarak mücadelelerinin sürekli olacağını belirten Yalçındağ, "Biz direnen kadının erkekle eşitliğini, kadının özgürlüğünü, doğanın dokunulmazlığını, çocukların dokunulmazlığını savunurken, öte hattakiler çocuğa tecavüzü gerçekleştirebilen, kadını köy pazarlarında satmayı hedefine koyan katliamcı bir zihniyet var. Dolayısıyla da kadınlar farklı farklı yerlerde farklı yanıtlar veriyor bu zihniyete. Biz Kürt belediyelerinin ev sahiplerindeki Ezidî kamplarında Batman, Siirt, Şırnak ve Diyarbakır'da saha çalışması yürüttük. Dolayısıyla elimizde 4 Ağustos 2014 günü neler yaşandığına dair tabansal veri oluşmuştu. Şu an farklı dillere çevirileri gerçekleşiyor" dedi.
Kendi olanaklarıyla kaçabilen Ezidi kadınların tanıklarının insanlığa, bütün dünyaya bir mesaj verdiğini ifade eden Yalçındağ, kadınların kendi imkanlarıyla kendilerini direnişçilere attıklarını anlattı.
"Yaşadığımız tecrübeleri yeni mücadele gerekçesi yapacağız"
"Kürt kadınların şahsında insanlık alemi teslim alınıyor" diyen Yalçındağ, olması gerekenin kadınların karanlık dehliz gücüne, insanlık dışı çetelere dair mücadeleyi örgütlemek ve onun bir öznesi olmak olduğunu belirtti. Bir parça olsun direnişe ortak olmak için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Yalçındağ, "90'lardan beri buradaki kadınların bir tecrübesi, hafızası ve direnişi var. 90'lı yıllarda çok sayıda tecavüz olayı yaşanmıştır. Bu davaları takip eden bir avukat olarak da söylüyorum. O tecrübeleri bu yeni duruma eğriltme, bu tecrübeyi yeni duruma uyarlama ve yeni mücadele gerekçesi yapacağız" dedi.
"BM'yi göreve çağıracağız"
Bosna Hersek'te Sırp askerleri tarafından toplu kamplarda Bosnalı kadınlara yaşatılan toplu tecavüzler, soykırım, kadınların yine askerler tarafından doğuma zorlanması gibi birçok işkencenin Uluslararası Ceza Mahkemeleri'nde hesabının sorulmaya başlandığına dikkat çeken Yalçındağ, günün birinde yaşatılanların hesabının sorulacağına inandıklarını belirtti. Yalçındağ, Bosna Hersek temaslarına ilişkin şunları söyledi: "Orada bir sunum gerçekleştireceğiz, aynı zamanda karşılıklı bir deneyim alışverişi olacak, güç birliği yapacağız. Birleşmiş Milletler bunun sorumlularından biri, izleyemez, seyirci kalamaz. Saraybosna'da BM'nin görevlerinin de hatırlatarak izleyici ve seyirci durumundan çıkıp takibi bir yere oturtan devletleri bu arada kontrol eden bir tutum sergilemesi gerektiğini belirteceğiz."
“Kayıp yıllarımız, hayatlarımız var”
IŞİD'in elinde 5 bin ile 7 bin arası kadın ve çocuk olduğuna işaret eden Yalçındağ, bunların tamamının Rakka ve yakın yerlerde tutulmadığını, büyük çoğunluğunun Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt, Suudi Arabistan gibi körfez ülkelerine satıldığını kaydetti. 1938 yıllarında Dersim'de Kürt halkının kayıp kız çocuklarını hatırlatan Yalçındağ, "Kayıp kuşaklar, kayıp hayatlar yıllarımız, yüzyıllarımız var. Sadece fiziki olarak bir çocuğun bir kadının kaybı değil" dedi.