T24
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes’in ortaklığında yürütülen ‘Gelecek Turizmde’ projesi, 15. yılında odağını orman yangınlarından en çok etkilenen bölgelerden biri olan Muğla’ya çevirdi.
Projede en az 500 kişiye sürdürülebilir turizm eğitimleri verilecek ve ayrıca bölgede sürdürülebilir turizm alanında rol almak isteyen en az dört kadın girişimciye hibe, mentorluk ve iletişim desteği sağlanacak. Oluşturulan toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planıyla, programın yereldeki tüm paydaşları, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifine uygun proje ve faaliyetler yürütmeye teşvik edilecek.
İki yıl içinde üç yeni alternatif turizm rotası oluşturulacak
Türkiye’nin ilk sürdürülebilir turizm programı olan ‘Gelecek Turizmde’nin paydaşları, yeni dönem çalışmalarının detaylarını paylaşmak üzere Akyaka Orman Kampı’nda basınla bir araya geldi. T24’ün de davetli olarak izlediği programın yeni döneminde, öncelikle olası yangın durumlarında kullanılmak üzere bölgenin çeşitli yerlerine su tankerleri yerleştirilerek, yöre halkı ve yerel işletmecilere yangın eğitimleri verildiği aktarıldı. Önümüzdeki iki yıl içinde de Akyaka, Köyceğiz ve Taşlıca’da üç yeni alternatif turizm rotası oluşturulması, 500 kişiye sürdürülebilir turizm eğitimleri verilmesi hedefleniyor.
Anadolu Efes Bira Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü (CCAO) Selda Susal Saatçi “Yangınlardan sonra Muğla’nın sosyo-ekonomik rehabilitasyonu için yapabileceklerine odaklandıklarını” söyledi ve “15 yıldır yürüttüğümüz ve 2 milyon dolar yatırım gerçekleştirdiğimiz Gelecek Turizmde programını, önümüzdeki 2 yıl boyunca kültürel ve tarihi açıdan farklı turizm çeşitleri için büyük bir potansiyel barındırdığına inandığımız Akyaka, Köyceğiz ve Taşlıca beldelerine taşıyoruz.” dedi.
Selda Susal ve Pelin Rodoplu
Program kapsamında, Birleşmiş Milletler öncülüğünde ilan edilen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve kadının her alanda güçlenmesine dikkat çekmek amacıyla belirlenen 16 günlük aktivizmin başlangıç gününde bir araya gelmenin önemine de dikkat çeken Susal Saatçi; “Gelecek Turizmde, başından bu yana kadınların güçlenmesi hedefiyle oluşan ve gelişen bir program. Yeni dönemde de bu alandaki çalışmalarımızı bir adım öteye taşıdık.
Bugüne dek desteklediğimiz tüm destinasyonlara taşıdığımız toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini, bir eylem planına ve manifestoya dönüştürdük. Toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planıyla Gelecek Turizmde kapsamında desteklediğimiz tüm destinasyonlardaki yerel paydaşlarımızı buna uygun fikirler ve faaliyetler geliştirmeye teşvik ediyoruz. Plana göre örneğin, yöredeki turizm modelleri ve odak alınacak kültürel, coğrafi ve ekonomik değerler belirlenirken, yöre halkından kadın ve erkeklerin eşit katılımıyla öneriler alınacak. Tüm bu görüş ve toplantı süreçlerinde, kadınların katılımını teşvik edecek mekan, tarih seçimi yapılacak; kadınların sürece katılımının önündeki engelleri aşmak için çocuk bakımı gibi konularda çözümler sunulacak.” dedi.
Gelecek Turizmde tarafından orman yangınlarına karşı Akyaka Orman Kampı’na hibe edilen su tankı
UNDP Türkiye Sürdürülebilir Kapsayıcı Büyüme Porföyü Yöneticisi Pelin Rodoplu ise konuşmasında; turizmin Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma aracı olarak yer edinmesi; girişimciliği teşvik ederek yerel rol modellerin oluşturulması ve kamu, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplumu bir araya getirerek yerel ekonomik kalkınmaya katkı sağlama amacı ile çalıştıklarına değindi.
İklim değişikliğine de dikkat çeken Rodoplu “Turizm sektörü iklim değişikliğine karşı da oldukça kırılgan bir sektör. Türkiye’de son iki yıldır yaşanan yangınlar, iklim kriziyle mücadele kapsamında afetlere karşı dayanıklı turizm modelleri inşa etmenin gerekliliğini ortaya koyuyor” dedi.
Turizmi sürdürülebilir kılmanın, turizme katkı sağlayan ve turizmden etkilenen neredeyse herkese dokunmayı gerektirdiğini belirten Rodoplu, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 5.sine katkı sağlayan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eylem Planı’nı da bugün paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Sürdürülebilir turizm aracılığıyla kadının girişimcilerin desteklenerek sosyal ve ekonomik olarak güçlenmesi yoluyla cinsiyete dayalı ekonomik şiddetin önlenmesi, azaltılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz ve 16 gün boyunca herkesi kampanyanın rengi olan “turuncuya” ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekmeye çağırıyoruz” dedi.