Hürriyet yazarı Melis Alphan, Almanya'da yapılan Top Model of the World isimli modellik yarışmasında Türkiye'yi temsil eden Ecem Uzgör'e sosyal medyada yapılan hakaret içerikli yorumları eleştirdi. Alphan, 'Kadınlara çirkin diyen erkekler sanırsınız yakışıklı Adonis'ler!' başlıklı yazısında "Hafta boyunca sosyal medyada Miss Turkey seçildiği söylenen ama sonra öyle olmadığı anlaşılan Ecem Uzgör’ün erkekler tarafından aşağılanmasını mide bulantısıyla izledim" dedi.
Melis Alphan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (17 Eylül 2016) nüshasında yayımlanan 'Kadınlara çirkin diyen erkekler sanırsınız yakışıklı Adonis'ler!' başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
Kadınları erkeklerin fiziksel özellikleriyle dalga geçerken göremezsiniz. Belki bir Trump'ın saçına gülerler, o kadar.
Karşı cinsin fiziksel özelliklerini espri malzemesi yapmak ne yazık ki erkeklere has bir davranış.
*
Hafta boyunca sosyal medyada Miss Turkey seçildiği söylenen ama sonra öyle olmadığı anlaşılan Ecem Uzgör’ün erkekler tarafından aşağılanmasını mide bulantısıyla izledim. Uzgör’e dair şu birkaç yorum fikir verecektir:
“Nicolas Cage Miss Turkey seçilmiş. Zaten adamın hakkıydı.”
“Arka Sokaklar dizisindeki Tekin Çoban rolüyle gönlümüzü fetheden oyuncumuz da Miss Turkey’e katılmış.”
“Çirkinlik yarışmasında ilk 3’e banko oynayacak kadını Miss Turkey seçmek neyin kafası?”
“Miss Turkey’nin adını ‘Miss Harun abi’ olarak değiştirelim.”
“Miss Turkey birincisine neden bu kadar yüklendiniz anlayamadım. Bence gayet yakışıklı bir beyefendi.”
*
Bu hem kel hem fodul tiplerden bir tanesinin “Demek ki gerçekten güzelliğe bakmıyorlar. Seneye Miss Turkey’e katılıyorum. Biyometriğimi önden gönderdim” diyerek fotoğrafını iliştirmesi, birkaç ay önceki bir hadiseyi aklıma getirdi.
‘Tarihin Arka Odası’ adlı programda Murat Bardakçı, hemen her yıl bir vesileyle programın bir yerine sokuşturduğu o meşum yorumunu bir milyonuncu defa yine tekrarlamış; sadece çirkin kadınların feminist olduğunu söylemişti.
Bunun üzerine gazeteci Emel Armutçu Twitter’da şunları yazmıştı:
“Televizyonda tarih programı yapanlar birbirinden yakışıklı Adonis’ler oldukları için söyleyecek söz bulmak zor tabii. ‘Kadınlar çirkin oldukları için feminist oluyorlar’ gibi 80 yıllık bir klişeye sarılana sorarlar, ‘Sen ne olmayı seçtin’ diye.”
Amiyane tabirle; güzel kapaktı.
“Feminist kadınlar çirkindir” sözünün bir de “Solcu kadınlar çirkindir” versiyonu var, duymuşsunuzdur.
Toplumun tüm katmanlarında bulunan bu cinsiyetçi erkekler, yerleşik kalıpları -misal cinsiyetler arası eşitsizliği veya sömürü düzenini- sorgulayan kadınları erkek iktidarına tehdit olarak gördüklerinden, genelde onların fiziksel özelliklerini küçümseme, davranışlarıyla dalga geçme yoluna giderler. Konuşmasını taklit ederler mesela.
Ya da beline bakıp “Odun gibi”, göğüslerine bakıp “Montofon ineği gibi”, baldırlarına bakıp “Roberto Carlos gibi”, ellerine bakıp “Travesti gibi” der, bu tarz iğrenç benzetmeler yaparlar. Kendini komik sanan, kendine ‘mizahşör’ gibi isimler veren zavallıların ortak özelliklerinden biri de transfobik olmalarıdır.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız