Kadir İnanır ve Vahide Perçin’in başrolleri üstlendiği “Kapı”nın çekimlerinde son haftalara girildi. Filmin basın toplantısında konuşan Kadir İnanır, Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar’ın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile buluşmasından sonra "Türk sineması Cem Yılmaz ile Şahan Gökbakar’dan sorulur’" gibi söylemlere ilişkin olarak, "Türk sineması kimseden sorulmuyor" dedi. "Bu işin sorumluları kiminle neyi konuşacağını bilmesi lazım. Kaç gündür çekim için anamız dinimiz ağladı, burnumuzdan geldi ama Türk sineması iki komedyenden soruluyor" diyen İnanır, "Mesleğin sahiplerini yok saymak doğru birşey değil" diye konuştu.
Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'ın haberine göre, İnanır, Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar'a ilişkin olarak, "Türk sineması kimseden sorulmuyor. Türk sineması başka birşeydir. O sorumlulukların hesabında bir tuhaflık var. Bizim mesleğimiz öyle kolay bulunan bir meslek değildir" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Hürriyet'ten Deniz Tok'un haberine göre ise, "Burnumuzdan geldi her şey" diyen İnanır sözlerinin devamında da, "Bu işin sorumlularının kiminle neyi konuşacağını iyi bilmesi lazım. Biraz daha ileri gidersem yayınlayamazsınız" sözlerini sarf etti.
Kadir İnanır, şubatta şah damarında oluşan hasar nedeniyle beyninde pıhtı atması sonrası ameliyat olmuş, uzun süre yoğun bakımda kalmıştı. Sanatçı, taburcu olduktan 7 ay sonra setlere Nihat Durak’ın yönettiği ‘Kapı’ adlı sinema filmiyle döndü. Midyatlı Süryani bir ailenin dramını anlatan ‘Kapı’da Kadir İnanır’a başrollerde Vahide Perçin ile Aybüke Pusat eşlik ediyor.
Kadir İnanır, çekimleri Mardin ve İstanbul’un ardından Berlin’de gerçekleştirilecek olan ‘Kapı’nın setinde açıklamalarda bulundu. O açıklamalardan biri geçen günlerde Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar’ın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile buluşması oldu. Habertürk'te yer alan habere göre oyuncu İnanır, Yılmaz ve Gökbakar’ın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile buluşması hakkında şunları söyledi:
"Komedi tarzında filmler yapmıyoruz. Onlar ticari şansı yüksek filmler. Tabii Türk sinemasını kurtarmayı onlara bıraktık, onlar kurtaracakmış. Öyle okudum gazetelerde. Türk sineması da onlardan soruluyormuş. Türk sineması kimseden sorulmuyor. Türk sineması başka birşeydir. O sorumlulukların hesabında bir tuhaflık var. Bizim mesleğimiz öyle kolay bulunan bir meslek değildir. Bizim yaptığımız en zor ve en saygın iştir. Ne yaptıysak hakkımızı halk teslim edecek. 50’nci yılıma giriyorum hâlâ izleyicinin karşısına çıkıyorum. Üretim kaynağının artması lazım. Bu işin sorumluları kiminle neyi konuşacağını bilmesi lazım. Kaç gündür çekim için anamız dinimiz ağladı, burnumuzdan geldi ama Türk sineması iki komedyenden soruluyor. İkisini de çok severim ama yanlış. Kategori dışı, kendi aralarında yarışan bir mekanizma. Nasıl bir mesleğin bütününe tekabül edebilirler ki? Belli bir liste var, onlarla görüşüyorlar. Görüşsünler, görüşmesinler demiyorum ama mesleğin sahiplerini yok saymak doğru birşey değil. Daha önce de söyledim sanatın önünde hiçbir güç duramaz. Tarihler boyunca durabilen görülmemiştir. Bu bir şikayet değil bir gerçeği anlatmaya çalışıyorum.
Hürriyet'te yer alan haberde ise İnanır'ın konuya ilişkin olarak, "Biraz daha ileri gidersem yayınlayamazsınız" diyerek tepki gösterdiği kaydedildi.
