Gündem

Kahverengi kokarca istilasıyla mücadele için geliştirilen "tutSAK" tanıtıldı

22 Mart 2025 13:50

Güncelleme: 22 Mart 2025 14:03

Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle Sakarya Üniversitesi'nde (SAÜ) görev yapan akademisyenler tarafından kahverengi kokarca böceğine karşı geliştirilen "tutSAK" projesi tanıtıldı. Tanıtım programında konuşan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, "Eğer birlikte mücadele edersek, bu çalışmayı yaparsak hem kendi şehrimizi hem de ülkemizi kurtarmış oluruz" dedi.

Sakarya Üniversitesi'nde görev yapan akademisyenler, Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle kahverengi kokarca istilasına son verecek "TutSAK" isimli projeyi üniversitede düzenlenen programla tanıttı. Programa Sakarya Valisi Rahmi Doğan, AKP Milletvekili Ertuğrul Kocacık, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, SAÜ Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, muhtarlar ve çiftçiler katıldı.

Nasıl etki ediyor? 

SAÜ'lü bilim insanlarının binlerce maddeyi sentezleyerek ortaya çıkardığı feromona "TutSAK" adı verildi ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile yapılan saha denemelerinde, kokarcanın ilk görüldüğü Artvin'in Borçka ilçesinde başarılı sonuçlar alındı.

Türkiye'de ilk olarak 2017 yılında görülen ve fındık üretimi başta olmak üzere 300'den fazla meyve ve ürüne zarar veren istilacı kahverengi kokarca böceği, geliştirilen feromon tuzağının kokusuna geliyor.

Böceklerin kendi arasındaki iletişim verilen isim olan "feromon" tuzağı ağaç üzerine, zemine, yapraklara veya istenilen her noktaya şişenin üzerine asılıyor ve kokarcalar salgılanan kokuya gelip toplanıyor; fiziksel imha ile zarar önleniyor.

Salgılanan koku, erkek ve dişiler arasında yayılan kokuyla benziyor, böcekler bu sebeple tuzağa yöneliyor.

Nisan'ın son haftası piyasaya verilmesi planlanıyor

SAÜ Teknokent'te projeye öncülük eden akademisyen Prof. Dr. Mustafa Zengin'le birlikte SAÜ Kimya Bölümü'nden Prof. Dr. Mustafa Arslan, Prof. Dr. Mustafa Küçükislamoğlu, Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Oğuz Karabay ve Prof. Dr. Mehmet Köroğlu da yer aldığı ekip tarafından geliştirilen ürünün benzeri, bu üretim gerçekleştirilene kadar sadece Amerika Birleşik Devletleri ve Kosta Rika'dan üretilebiliyordu.

Feromon için Türkiye'de ilk defa seri üretime geçildi. TutSAK'ın Nisan'ın son haftası 60 bin adet ve mayıs ayı ortasında 200 bin adet şeklinde piyasaya verilmesi planlanıyor.

"İnşallah dışarıdan alımını veya talebini engellemiş olacağız" 

Düzenlenen programda konuşan projenin yürütücülerinden Doç. Dr. Kibar Ak, yaptığı sunumda, Kosta Rika'daki feromonun Amerika'dan göç eden akademisyenlerin geliştirdiği bir feromon olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Çok şükür 2025'ten sonra yani bu yıl inşallah yerli ve milli, ilk defa Sakarya Üniversitesi tarafından geliştirilen ve ortakları büyükşehir belediyesi ve ekibinden oluşan bir feromonu bölgemizde kullanmış olacağız. Bu feromonu sentezledikten sonra tuzağın çok önemi yok. Her türlü tuzakta kullanabilirsiniz. İnşallah dışarıdan bu feromonun alımını veya talebini engellemiş olacağız; onun için ben bunu çok önemsiyorum. Bu işin ne kadar önemli olduğunu çiftçilerimiz, vatandaşlarımız ve gelecek nesiller çok iyi anlamış olacak." 

"Bize bu ürünü verin dediler" 

Programda kahverengi kokarca ile mücadeleyi anlatan Prof. Dr. Mustafa Zengin ise çalışma sürecine değindi. Zengin, şunları söyledi:

"Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Bey ve Ali İhsan Bey geldiler. ‘Siz daha önce bu işle bir uğraşmışsınız' dediler; ‘Evet' dedik. ‘Biz bu ürünü istiyoruz; ürünün sahibi biziz. Ne gerekiyorsa' dediler.

Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı ve Sayın Ali İhsan Yavuz Bey'in net cevabı buydu; ‘Dilediğiniz her şeyi sağlayacağız ama biz bu ürünü istiyoruz; bu ürüne, bu ülkenin ihtiyacı var.

Ne istiyorsanız, her şeyi alın ama bize bu ürünü verin' dediler." 

Hedeflerinin 20 Nisan'a kadar 60 bin adet üretim olduğunu söyleyen Zengin, "Temel kimyasalların tedarikinde problem yaşamadığımız sürece inşallah 20 Nisan'da biz ürünü teslim etmeyi hedefliyoruz." dedi.

"En tehlikeli gördüğüm kahverengi kokarcayla ilgili görüşme yaptık" 

TutSAK'ın artık kendi ayaklarının üzerinde duran bir milletin örneği olduğunu söyleyen Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar da şöyle konuştu:

"Hocalarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Bu millet istediğinde, birliğini koruduğunda, kardeşliğini, vatan sevgisini, bayrak sevgisini baş tacı yaptığında yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığını bir kez daha göstermiş oldular.

Nisan ayı itibariyle seçim bitti; göreve başladığımda ilk karşılaştığım ve en tehlikeli gördüğüm kahverengi kokarcayla ilgili arkadaşlarımızla görüşme yaptık. Bu konunun mutlaka bir an önce ele alınması gerektiğini ifade ettik.

Yaptığımız çalışmalarda, takiplerde gördük ki siz bu çalışmayla, bu yöntemle bunu durdurma şansınız yok. Bu duruşla bunu çoğaltırsınız; bugün fındık, yarın üzüm, sonrası gün mısır, sonrasında pancar, sonrasında bütün yeşili yok edeceğine kanaat getirdik.

Bir bilim adamı değilim ama bir çiftçi, tarlayı bilen, sokağı bilen ve bir yeşilin en azından yeşerme süreciyle, kuruma ve bozulma sürecini anlayabilecek olan birisi olarak bunu hissettim. ‘Bir an önce çare üretmemiz lazım' dedim."

"Bizim verdiğimiz destek sadece manevi destektir" 

Üniversitedeki öğretim üyelerinin böyle bir çalışma yaptığını duyar duymaz yanlarına gittiğini ifade eden Alemdar, şunları söyledi:

"Bugün de böyle bir çalışmayı ortaya koydular. Bizim verdiğimiz bir destek sadece manevi destektir. Üretimin her sahasında olduğu gibi tarımda da üretimden yana olduğumuzu, üretimimizi çeşitlendirmemiz gerektiğini, üreten çiftçimizin de üretirken emeğinin karşılığını alabilmesini ve ürettiğini kendi hayatını sürdürebilmek için daha sağlıklı bir şekilde üretmesi gerektiğini takip ediyoruz.

Bu açıdan bugüne kadar hep olduğu gibi hem üreticimizin yanındayız hem de vatandaşımızın, tüketicimizin yanındayız. Eğer birlikte mücadele edersek, eğer birlikte biz bu çalışmayı yaparsak hem kendi şehrimizi hem de ülkemizi kurtarmış oluruz.

‘Ya komşum da var; ben de olmasa da olur' düşüncesiyle hareket edersek hiç kimse bir fayda sağlayamaz; hiç kimseye bir artısı olmaz ve sonunda da geçen yıl hocalarımızın söylemiş olduğu yüzde 25-30 zarar dediğimiz hadisede benim çiftçim fiyatın 100 liranın üzerinde açıklandığı bir piyasada eğer 8 TL'ye fındık satıyorsa hesabı iyi yapmak lazım."

Program, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. (DHA)


 
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir