Sıradışı perspektifler, tepeden kuşbakışı, uçan kameralar aracılığıyla mümkün. Eskiden vinçle ya da helikopterle elde edilen görüntüler kolayca çekiliyor.
Uçan kameraların kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor. Bunun nedeni ucuzlayan bilgisayar işlemcileri ve Asya'da üretilen sensörler.
Uçan kameralar, Hamburg merkezli film ve fotoğraf şirketi Coopercopter için çıkış noktası olmuş. Coopercopter Genel Müdürü Ranil Beyer:
"Bu tür teknik ilerlemeler olmasa, Çin'den bu kadar ucuza gelmese ve Rusya'nın roket tekniği olmasa, uçan kameralar olmazdı. Bilim tek başına yetmiyor. Ayrıca amatörlerin kullanmalarına olanak sağlayacak kadar ucuza da olmazdı."
Oktokopter mi Quadcopter mi olsun?
Prodüktörler filmin tarzına göre farklılık gösteren, pahalı oktokopterlerle ya da Quadcopterlerle çalışıyorlar.
Ağır profesyonel kameraları taşıyamasalar da çok çevik ve dinamikler.
Sıkça, GoPro markalı küçük kameralar kullanılıyor. Amatörler de profesyoneler de bunları tercih ediyor.
Ranil Beyer: "GoPro'da söz konusu olan, küçük formattaki görüntülerde rakiplerimizi, sadece ebatla ilgili avantajımızla geride bırakabiliyoruz. Ayrıca eksen etrafında da daha fazla hareket edebiliyoruz."
Coopercopter'le bir saatlik uçuş için beş saatlik bakım gerekiyor. Teknik bilgi son derece önemli. Ama buna rağmen kazançlı bir iş. Coopercopter'de bir saatlik uçuş bin euro'dan fazla tutuyor.
Ucuz helikopter kameralar Berlinli amatör filmci Stefan Förster'in özellikle ilgisini çekiyor. Gerçi görüntü kalitesi çok iyi değil, ama onun için görüntüden çok eğlence faktörü önemli. Engelleri aşmak, yeni yerler keşfetmek gibi. Kullanım akıllı telefonlarla ya da tablet bilgisayarla mümkün. Otomatik uçuş düzenleyicisiyle de rahat.
Amatör Stefan Förster: "Kullanımı basit olduğundan ve kolay anlaşıldığından, bununla uçmak hoşuma gidiyor. Ve modüler bir sistem olduğu için, yani maket yapımında çok tecrübeli olmaya gerek kalmadan bununla uçmak kolaylık."
Kamera kalitesi gelişiyor
Uçan kamera ticareti gelişiyor. Fransız üretici Parrot, şu sıralarda kamera kalitesini iyileştirmekle meşgul.
Yeni hibrit modeli "Rolling Spider" hem uçarak hem de yuvarlanarak çekim yapabiliyor.
En ucuz modellerini 300 euroya bulmak mümkün.
Stefan Förster, mini uçan kameraların kullanım kolaylığından övgüyle söz ediyor. Her parça, tek tek monte edilebiliyor. Sadece çekim amacıyla kullanılan uçan kameralar beş kiloyu aşmamaları halinde Almanya'da uçuş izni alma mecburiyeti de yok.
Ama uçan kamera işinde zarar edilmediğini düşünmek hata. Stefan Först bir yıldır ek iş olarak bir de küçük tamirhane işletiyor.
Stefan Förster: "İyi günler olduğu gibi kötü günler de oluyor. Bazı günlerde her uçuştan sonra bazı aksamların çarpışmadan ya da düşmeden ötürü değişmesi gerekebiliyor. Ama bazen günlerce hiç onarım gerektirmiyor."
Pahalı modeller, örneğin Çinli DJI şirketinin ürettkleri bin Euro'yu buluyor. Ama buna karşın çok kaliteli görüntü elde ediliyor.
Amatör çekimler de oldukça mükemmel görünebiliyor. Bu, uçan kamerayı kullananın sarf ettiği emeğe bağlı.
Tutku, amatör ve profesyonelde aynı
Ancak Coopercopter gibi ticari kuruluşlar uçuş ruhsatı almak ve havacılık dairesinde teste tabi tutulmak zorundalar.
Büyük uçan kameralarda kamera ve uçuş idaresi farklı kişilerce yapılıyor. Böylece mini kameralara nazaran daha kaliteli görüntü elde ediliyor.
Ama tutku konusunda amatör ve profesyonel pilot arasında bir fark olmuyor.
Ranil Bayer: "Ben de birçok insan gibi kuşbakışını ve uçan makineleri idare etmeyi seviyorum. Bu benim için aynı zamanda bir mucize ve her seferinde, gerçekten her seferinde kalkış sırasında mutlu oluyorum."
Yukarıdan bakış büyüleyici. Mesafe kazanmayı sağlıyor, sıradışı perspektifler sunuyor. Yeni teknolojilerle en azından görüntüler uçmayı öğrenmiş oldu.