Kamerun'da Pazar günü bir Hristiyan Presbiteryen misyoner okulunu basan ve ayrılıkçı oldukları düşünülen kişilerin kaçırdığı 79 çocuk Çarşamba günü serbest kaldı. 79 çocuğa ek olarak 31 Ekim'de kaçırılan 11 çocuğun da serbest kalmasıyla birlikte, rehin tutulan 90 çocuğun tümü özgürlüğüne kavuşmuş oldu.
Ayrıca çocuklarla birlikte kaçırılan diğer üç kişiden birisi olan sürücü de serbest kalırken, okul müdürü ve bir öğretmenin akıbeti henüz bilinmiyor.
Öğrencilerin serbest bırakılmasını Kamerun İletişim Bakanı Issa Bakary Tchiroma duyururken, hangi şartlarla özgürlüklerine kavuştuklarına ve herhangi bir fidye ödemesi yapılıp yapılmadığına dair bir açıklamada bulunmadı.
Konuyla ilgili konuşan Kamerun Ordu Sözcüsü Didier Badjeck, askeri güçlerin çocukların yerlerini tespit edilmesiyle birlikte serbest kaldıklarını belirtti.
İngilizce konuşulan bölgedeki ayrılıkçı hareketi
Eski bir Fransız, İngiliz ve Alman sömürgesi olan Kamerun'da ağırlıklı olarak konuşulan Fransızca'nın yanı sıra İngilizce de anadil olarak kabul ediliyor. Ancak olayın gerçekleştiği Kuzeybatı Bölgesi'nin haricinde, ülkenin Güneybatı Bölgesi'nde de genel olarak İngilizce konuşuluyor.
Bölgede güvenlik önlemlerinin düşük olduğu Bamenda kasabası kırsalında yaşanan olay sonrası çocukları kaçıran kişilerle iletişime geçen kilise yetkilileri, müzakerelerin olumsuz etkilenmemesi adına konuyla ilgili haberleri sınırlamaya çalıştıklarını belirtti.
Pazartesi günü konuşan Presbiteryen Kilisesi'nin Baş Rahibi Samuel Fonki Forba, çocukları kaçıran kişilerin fidye istemediklerini, sadece okulun kapatılmasını talep ettiklerini aktarmıştı.
Okulun kapatılıp kapatılmayacağına dair bir açıklama yapmayan Forba, 31 Ekim'de kaçırılan 11 çocuk için ise 2 milyon 500 bin CFA Frankı (4,400 ABD Doları) ödeme yapıldığını belirtti.
Ayrılıkçılar suçlanıyor
Ülkede İngilizce konuşulan bölgelerdeki Kamerunlular yıllardır ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördükleri ve kenara itildikleri gerekçesiyle merkezi hükümeti eleştiriyor.
Bu bölgelerdeki öğretmenlerin ve avukatların, Fransızca konuşan çoğunluk tarafından baskılandığını öne sürdükleri ve protesto gösterilerinin hükümet tarafından engellendiği ülkede ordu ile ayrılıkçılar arasındaki çatışmalar son bir yılda artış gösterdi.
Kamerun'da yedinci kez seçilen ve 1982'den beri iktidarda olan Devlet Başkanı Paul Biya da Salı günü yemin ederek görevinin yeni dönemine başlamıştı. Ayrılıkçılar, Biya iktidarının İngilizce konuşulan bölgeleri baskıladığını savunuyor.
Uluslararası Af Örgütü ise merkezi yönetim ile ayrılıkçılar arasındaki şiddetten etkilenen sivillerin durumuna dikkat çekiyor.
Af Örgütü'nün ifadelerine göre, geçtiğimiz aylarda ayrılıkçılar ordu mensuplarına karşı bıçaklama ve ateş açma gibi eylemlere girişti, çeşitli okulları kundaklayıp, bu okullardaki öğretmenlere karşı saldırılar gerçekleştirdi.
Bunun karşısında güvenlik güçleri ise işkence, keyfi gözaltı gibi olaylara karışırken, ordu mensuplarına ayrıca kalabalıklar üzerine ateş açma ve söz konusu İngilizce konuşulan bölgelerde köyleri yakma gibi suçlamalar yöneltiliyor.
DW,AFP,rtr/ÇÖ,GA
© Deutsche Welle Türkçe
