Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA\'da 2 yıl önce lenfoma kanseri olduğunu öğrendikten sonra 8 ay kemoterapi alan, ilik nakli olan Hande Erbaş (23), yaşadığı zorlu günleri anlattığı \'Sevgilim Lenfoma\' adlı kitap yazdı. Sağlığına kavuşup tedavi gördüğü hastanede işe başlayan Hande, kemoterapi ünitesindeki hastalara moral verip kitabını hediye etti.
4\'üncü evre kanser hastası olarak çok zor günler yaşadığını belirten Hande Erbaş, hiç geçmeyen grip, ateş, zayıflama ve boynundaki şişlik nedeniyle başvurduğu hastanede kanser olduğunu öğrendiğini söyledi. \"Boynumda şişlik oluşunca vücudum anormal bir şey olduğunun sinyalini vermişti\" diyen Hande Erbaş, teşhis konulduktan sonra ise hayatının şokunu yaşadığını belirtti. Hande Erbaş, \"Bu çok kötü bir histi. Bir yüzleşmeydi. Tabii önce isyan ettim. Hastalığı kemoterapinin birinci küründen sonra kabullendim\" dedi. 8 ay boyunca kemoterapi aldığını aktaran Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
\"Gençlerin bu hastalığa daha iyi yanıt verdiği söylenmişti. Genç olmam benim şansımdı. Kemoterapiden sonra hastalığın nüksetmemesi için ilik nakli yapılacağı söylendi. İlik nakli çok zor bir süreçti. Başkasından nakle gerek olmadan, kendi temiz hücrelerim toplanıp tekrar bana nakledildi. Tabii o süreçte hep hastanedeydim. Ben hiç günübirlikte tedavi olmadım. Hep hastanede 2 hafta yatıp, birkaç gün ev tatili yaptım. Tedavi süresince mikrop kapmamam için ziyaret kabul edemiyorduk. Bağışıklık sistemim bir bebeğin bağışıklık sistemi gibiydi.\"
\'YAZARAK İÇİMİ DÖKÜYORDUM\'
Tedavi sürecinde odasına dizüstü bilgisayar getirilmesine izin verildiğini anlatan Hande Erbaş, hastalıkla ilgili duygu ve düşüncelerini yazmaya başladığını belirtti. Kitap yazma düşüncesinde hiç olmadığını söyleyen Erbaş, ailesini üzmemek için söyleyemediklerini de yazmaya başladığını anlattı. \"Hiç kimse okumadığı için her şeyi çok daha açık ve net yazdım\" diyen Hande Erbaş, yazarak içini döktüğünü söyledi. Bir gün annesinin bu yazıları bilgisayarında gördüğünü ve kendi sosyal medya hesabında paylaştığını belirten Erbaş, “Annem çok güzel tepkiler alınca bana söyledi. Bu beni mutlu etti. Beni daha fazla yazmaya itti\" dedik. Bir gazeteci aile dostlarının \'Niye daha fazla insanın kalbine dokunmuyorsun\' sözleri üzerine yazdıklarını kitapta toplamaya karar verdiğini anlatan Hande, bu sayede kanser hastalarına destek olmak istediğini söyledi.
\'ADINI \'SEVGİLİM\' KOYDUM ÇÜNKÜ KANSER İÇİMDE FARKETMEDEN BÜYÜMÜŞ MEĞER\'
Yaşadığı her şeyi yazarak daha kolay atlattığını belirten Hande Erbaş, kitabının adını \'Sevgilim Lenfoma\' koymasının nedenini ise “İçimde büyüyen bir şey varmış ve ben bunu hiç farketmemişim. Lenfoma \'Beni artık fark et\' diye bağırıyormuş meğer. Sanki içimde büyüyen aşk gibi, sevgili gibi\" sözleriyle açıkladı.
Hasta olduktan sonra hayatına dair pek çok şeyin farkına vardığını söyleyen Erbaş, \"Belki de hasta olmasaydım, şükretmeyi bilmeden ölebilirdim. Herkesin yaşaması gereken birtakım acılar var hayatta. Hepimiz bunları yaşamadan, farkında olmadan ölmeyeceğiz galiba\" dedi.
SIK SIK KEMOTERAPİ ÜNİTESİNİ ZİYARET EDİYOR
Kanseri yendikten sonra 1 yıl önce tedavi gördüğü Medstar Antalya Hastanesi\'nin Kadın Doğum Kliniği\'nde çalışmaya başlayan Hande Erbaş, sık sık hastanenin kemoterapi ünitesini ziyaret ederek, kanserle mücadele eden hastalarla sohbet edip moral veriyor. Son ziyaretinde lenfoma hastası Zeynep Kalay\'a (37) kendisini tanıtarak kanserle mücadelesinden söz eden Hande Erbaş, yazdığı kitabı hediye etti. “Kitabı okuyunca içinde ortak bir şeyler bulacağını düşünüyorum\" diyen Hande Erbaş, “Birbirimize güç vereceğiz. Ben de bir kanser savaşçıyım. Bizler kansere karşı bir bütünüz\" dedi. Zeynep Kalay ise ziyaretten duyduğu mutluluğu dile getirdi.
\'HANDE ARTIK ÇOK SAĞLIKLI\'
Hande Erbaş\'ın ilik naklini gerçekleştiren Medstar Hastaneler Grubu Hematoloji ve Hücresel Tedaviler Koordinatörü Prof.Dr. İhsan Karadoğan, kendilerine başvurduğunda ileri evre lenfoma olduğunu belirtti. Hande\'ye, kemoterapinin ardından hastalığı tümüyle yok edebilmek için kendisinden toplanan kök hücrelerle kemik iliği nakli yapıldığını anlatan Prof.Dr. Karadoğan, “Böylelikle hastalık tamamen kayboldu. Şimdiki kontrollerinde artık hiçbir problem yok. Normal olarak hayatına devam ediyor ve bizimle birlikte çalışıyor\" dedi.
FOTOĞRAFLI