Sağlık

Kanserli hücreleri aç bırakarak yok etmek mümkün mü?

Kim, FMD'nin insanlarda işe yarayıp yaramadığına bakan ilk büyük kapsamlı araştırmanın katılımcılarından biri. Yaklaşık 12 yıllık bir süreye yayılan çalışmada aralarında Kim'in de olduğu 95 kadın, kemoterapi aldıkları süreçte, özel olarak tasarlanmış karbonhidrat oranı çok düşük bir diyet uyguluyor

24 Eylül 2024 11:12

T24 Haber Merkezi

Kanser tedavisinde kemoterapi en standart tedavi yöntemlerinin başında geliyor. Ancak kemoterapinin mide bulantısı, kusma gibi yan etkileri, hastaların hayatını çok zorlaştırıyor. Halihazırda devam eden bir araştırma özel bir beslenme modeliyle hem kemoterapinin bu etkilerini ortadan kaldırıp hem de kanserli hücreleri yok etmenin yolunu arıyor. 55 yaşında kanser teşhisi konan Jeannie Kim, kemoterapinin hastaları tüketen toksik etkilerine karşı etkili olduğu öne sürülen, orucu taklit eden diyeti uygulayan bir araştırmaya katılıyor. Bilim insanları bu diyetin kanser hücrelerini açlıktan öldürüp vücuttaki sağlıklı hücrelerin düzgün çalışmayı sürdürmesini sağlayan bir temizlik sürecini başlattığına inanıyor. Kim, FMD'nin insanlarda işe yarayıp yaramadığına bakan ilk büyük kapsamlı araştırmanın katılımcılarından biri. 

Kim bu süreçle ilgili Kim, yaptığı açıklamada, "Orucu taklit eden diyet, kemoterapinin yarattığı mide sorunlarını önlemeye yardımcı oldu. Benim durumumdaki ortalama bir insanın yapamayacağı şeyleri yapmaya devam ettim. Bendeki sonuçları inanılmazdı. Kusmuyordum, birçok insan gibi mide bulantıları yaşamıyordum" dedi.

Hürriyet 'ten Sevin Turan'ın Business Insider'ın "Can you starve cancer cells with a low-carb diet? A clinical trial seeks to find out" başlıklı haberinden derlediğine göre Kim'in hikâyesi özetle şöyle:

Jeannie Kim'in ailesinde kanser vakaları çok yaygın görülüyor. Kim de kötü haberi aldığında babasının öldüğü yaştaydı. Rutin mamogram çekimini yaptırdıktan 1 ay sonra Kim'e agresif bir tür meme kanseri teşhisi kondu. Birkaç hafta içinde Kim kemoterapiye başladı. Ancak bu tedavinin yanı sıra kemoterapinin hastaları tüketen toksik etkilerine karşı etkili olduğu öne sürülen bir şeyi, orucu taklit eden diyeti de denemeye karar verdi.

Fasting-mimicking diet'ın kısaltmasıyla FMD olarak da bilinen orucu taklit eden diyet, vücuda her gün belli bir miktar besin sağlayıp, yemediğine dair kandırma esasına dayanıyor.

Bu strateji laboratuvar ortamındaki deneylerinde test edilip kanıtlanmış olsa da insanlar üzerindeki etkileri henüz kesinleşmiş değil.

Kemoterapinin yarattığı rahatsızlığı azaltırken kanser tedavisinin etkinliğini artırabilir mi?

Kim, FMD'nin insanlarda işe yarayıp yaramadığına bakan ilk büyük kapsamlı araştırmanın katılımcılarından biri. Yaklaşık 12 yıllık bir süreye yayılan çalışmada aralarında Kim'in de olduğu 95 kadın, kemoterapi aldıkları süreçte, özel olarak tasarlanmış karbonhidrat oranı çok düşük bir diyet uyguluyor. Doktorlar, kadınlarda kemoterapiden kaynaklanan mide bulantısı ve kusma gibi yan etkilerde bir azalma olup olmadığını ve uzun vadede kanser tedavisinin sonuçlarını değerlendiriyor.

Bilim insanlarının yanıt aradığı temel soru şu: Ayda sadece 5 gün uygulanan bu diyet, kemoterapinin yarattığı rahatsızlığı azaltırken kanser tedavisinin etkinliğini artırabilir mi?

Diyet çorbalar ve kuruyemişlerden oluşuyor

5 günlük diyet programı esnasında Kim, özel olarak hazırlanmış çorbaların yanı sıra kahvaltıda yağlı kuruyemişlerden oluşan barlar ve çıtır karalahana krakerleri yediğini söyledi. Kim yediklerinin genel olarak pek lezzetli olmadığını ancak idare ettiğini belitti.

"Bendeki sonuçları inanılmazdı"

Kemoterapinin diğer klasik yan etkilerini yaşadığını vurgulayan Kim, saçlarının döküldüğünü, aşırı nöropatik ağrılar yaşadığını ve ilaçlardan birine alerjik tepki verdiğini anlattı. Ne var ki kemoterapi alan birçok hastanın aksine Kim çok fazla bulantı, kusma ve dehidrasyon sorunu yaşamadı.

Kim, Business Insider'a yaptığı açıklamada, "Orucu taklit eden diyet, kemoterapinin yarattığı mide sorunlarını önlemeye yardımcı oldu. Benim durumumdaki ortalama bir insanın yapamayacağı şeyleri yapmaya devam ettim. Bendeki sonuçları inanılmazdı. Kusmuyordum, birçok insan gibi mide bulantıları yaşamıyordum" dedi.

Henüz yeterli kanıt yok

Ancak bağımsız uzmanlar, bu kadar iddialı konuşmuyor ve söz konusu tekniğin umut vadettiğini ancak bilimsel kesinlikten uzak olduğunu belirtiyor.

Harvard Üniversitesi Tıp Okulu'ndan Dr. Jennifer Ligibel, "Bu, üzerinde çalışmak için harika bir şey ama insanların bunu yapmaları gerektiğini söyleyebilecek kadar kanıt bulunmuyor" dedi.

Bilim insanları, oruçlu olduğumuz dönemde hücrelerimizin uykuya dalmasının, kanser tedavisi için bulunmaz nimet olduğunu, bu sayede vücut hareket etmeye devam ederken kanseri açlıktan öldürmek için bir fırsat doğduğunu düşünüyor.

Aynı zamanda ABD'li doktorların kanser tedavisi sırasında izlemesi gereken beslenme ve egzersiz yönergelerini kaleme alan uzmanlardan biri olan Dr. Ligibel, "Bunun ardında yatan teori şu: Oruç tutarak normal hücrelerinizi koruyorsunuz ama kanser hücreleri aynı alternatif metabolik yollara sahip değiller bu nedenle kemoterapiden normal hücrelere kıyasla daha fazla etkileniyorlar" dedi.


Kızılcık Şerbeti’nin iftiracı “deli kadınları” iş başında; Sönmez ve Pembe’ye sevgili adayı yok mu?