Anayasa Mahkemesi, gözaltında işkence edilen kadının şikâyeti üzerine açılan davaların zamanaşımı nedeniyle düşürülmesini hak ihlali saydı. İşkence yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine hükmeden AYM, başvurucu kadına 90 bin TL tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
HaberTürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, AYM’nin kararına konu yargı süreci 2002’de başladı. F.K., Çorum’da, 27 Eylül 2002’de terör örgütüne yardım ve yataklık ettiği şüphesiyle gözaltına alındı. Çorum Merkez Seydim Jandarma Karakolu’nda iki gün gözaltında tutulduktan sonra tutuklanan F.K., suç duyurusunda bulundu. Karakolda işkenceye maruz kaldığını savundu.
Savcılık, doktor raporlarını ve bu raporlarla örtüşen tanık anlatımlarını esas alarak, F.K.’nın iki gün boyunca astsubaylar S.K., ve N.Ş., tarafından darp ve işkenceye maruz kaldığı, atılı suçları itiraf etmesi amacıyla vücuduna elektrik verildiği iddiasıyla dava açtı. İddianamede, F.K.’nın işkence gördüğü süre boyunca her gün adli tabipliğe götürülerek sağlığının iyi olduğu yönünde rapor alındığı da belirtildi. İddianamede, işkence gören Kaya hakkında “darp ve cebir izi olmadığına” yönelik rapor hazırlayan 2 doktorun da cezalandırılmaları talep edildi.
Davada 9 yıl sonra yani 2011’de karar çıktı. Çorum Ağır Ceza Mahkemesi, olay tarihinde karakolda görev yapan iki astsubayın beraatına karar verdi. Mahkeme gerekçesinde, “kötü muamele var ancak sanıklar tarafından yapıldığına dair mahkememizce tam bir kanaat oluşmadı” dedi. Mahkeme kötü muameleye rağmen “sağlam” raporu veren iki doktorun davasını ise 7,5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle ortadan kaldırdı. Karar Yargıtay tarafından bozuldu. Ancak Mahkeme ilk kararında direndi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu davada 14 yıl sonra son sözü söyledi. Davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildi.Bu gelişme üzerine F.K., Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. İşkence yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine hükmeden AYM, başvurucu kadına 90 bin TL tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Kararın gerekçesinde; “Kötü muamele yasağı bağlamındaki soruşturmaların hızlı bir şekilde tamamlanarak zamanaşımına uğramasına imkan verilmemesi şeklindeki pozitif yükümlülük kapsamında adli makamların başvuru konusu soruşturma dosyasında yeteri kadar hassas davranmadığı ve sonuçta da işkence suçunu oluşturan hukuka aykırı eylemlere hoşgörü göstererek, kayıtsız kaldığı kanaatine ulaşılmıştır” denildi.