Karar yazarı Taha Akyol, "Dış güçler’ deyince, iktidarın hataları nasıl gözden kaçıyor, görüyorsunuz. Daha vahimi, hatalar gündemden çıkarıldığı için düzeltilmesi de mümkün olmuyor. Bu yüzden, “Küresel Refah Endeksi”nde Türkiye on yılda 66. sıradan 93. sıraya düştü! Dış güçler niye “ekonomimiz mahvetmek” istesin? Türkiye’ye verdikleri 450 milyar dolar krediyi batırmak, yüz milyarlarca dolar yatırımlarını yakmak, Türkiye’ye sattıkları yıllık 270 milyar dolarlık malı satamamak, Türkiye’den aldıkları 250 milyar dolarlık malı alamamak için mi?!" değerlendirmesini yaptı.
Akyol yazısında, "Çağımızda ekonomiler o kadar iç içe geçmiş, küreselleşme o seviyeye gelmiştir ki, herhangi bir ekonominin “mahvedilmesi”, bütün ekonomilerin zararınadır. Bu genel tespitin yanında somut bakalım: S&P notumuzu kırarken ne diyor? Gevşek para ve maliye politikası diyor. Trilyonluk ek bütçe bunun kanıtı değil mi? Düşük döviz rezervi diyor; doğru değil mi? 128 milyar doları harcamamak lazımmış, değil mi? Türk lirasının kırılganlığı diyor; faizi indirttikçe TL sürekli değer kaybetmiyor mu? Türkiye’nin dış pozisyonunda kredi zayıflığı diyor. İşte, Yunanistan yüzde 1-2 faizle, biz ise yüzde 10-11 dolar faiziyle borçlanıyoruz. Bakan Nebati’nin “epistemolojik paradigma değişikliğini” vurgulayan konuşması, öbür sözleri sebebiyle alaya alındı ama Cumhurbaşkanı’nın da dediği gibi “paradigma değişikliği” bir gerçektir ve temel sorun budur: Rasyonellikten irrasyonelliğe, sınanmış, denenmiş, genel doğrulardan zihnin içindeki şablonlara doğru bir değişim… Vahim sonuçları ortada. Mümtaz Turhan hocamdan, Karl Popper’dan öğrendiğim eleştirel-rasyonel düşünceyi 21. Yüzyılda savunma zorunda kalmak gerçekten hazin." ifadesini kullandı.