T24 Haber Merkezi
Karar yazarı Taha Akyol, terör örgütü PKK'nın son 20 yılda büyüğünü kaydederek, " PKK nüfuzundaki Kürt siyasi hareketinin hem oy potansiyeli büyüdü, hem uluslararası alanda mesafe aldı. En vahimi iktidarın yanlış Suriye politikasının katkısıyla, PKK Suriye’de ABD tarafından ağır silahlarla donatılmış bir özerk bölge kazandı! Rusya PKK’yı terör örgütü saymıyor, Moskova’da temsilciliği var. PKK Hiçbir Arap ülkesiyle kavgalı değil…" dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Öcalan" çıkışını olumlu bulan Akyol, " Teröre karşı silahlı mücadele yanında böyle çeşitli içerikte siyasi yöntemler de düşünmek gerekiyor. Ancak; ciddi araştırmaya dayanan, dünya örneklerinden yararlanarak içi doldurulmuş ve bilhassa Türkiye’nin ittifaklarını güçlendirmek üzere diplomasisi akıllıca koordine edilmiş uzun vadeli politikalar geliştirmek gerektiği açıktır." dedi.
Bahçeli'nin "DEM, İmralı ile görüşsün' çağrısına dikkat çeken Akyol, " Öcalan ağırlaştırılmış müebbed hapis hükümlüsü olarak 'tecrit'te tutuluyor. Bakanlık izni olmadan akraba ve avukatlarıyla bile görüşemez. Bahçeli’nin 'görüşme bekletilmeden gerçekleşmelidir' açıklaması üzerine, DEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Öcalan’la görüşmek için Adalet Bakanlığına başvuracaklarını açıkladı. Adalet Bakanı, aslında Cumhurbaşkanı, bunu reddederse Bahçelinin 'bekletilmeden' vurgusuyla yaptığı bir tavsiyeyi reddetmiş olacak! Böyle olursa, ne yapar bilmem ama Bahçeli bunun altında kalmaz." ifadelerini kullandı.
"Hiç kimse unutmasın ki, bu meseleyi çözmek için Takrir-i Sükun devrini yaşadık… Yok sayıldığı, Kürt adının anılmadığı uzun yıllar geçti… Darbeler döneminde toplu sürgünler ve işkenceler yapıldı… Gelinen nokta ortada!" ifadelerini kullanan Akyol'un köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Genelkurmay rakamlarına göre baştan Ekim 2023’e kadar 70 bin terörist 'etkisiz hale getirildi' ama son yirmi yılda PKK nüfuzundaki Kürt siyasi hareketinin hem oy potansiyeli büyüdü, hem uluslararası alanda mesafe aldı. En vahimi iktidarın yanlış Suriye politikasının katkısıyla, PKK Suriye’de ABD tarafından ağır silahlarla donatılmış bir özerk bölge kazandı!
Rusya PKK’yı terör örgütü saymıyor, Moskova’da temsilciliği var. PKK Hiçbir Arap ülkesiyle kavgalı değil…
Beri yanda, Türkiye iktisadi hareketlilik, şehirleşme, eğitim, meslekleşme ve mülkiyet alanlarında bir iç-bölge sınırı dahi çizilemeyecek kadar iç içe geçmiş, kaynaşmış bir toplumdur.
Tarih ve kader birliği yanında, ekonomi, sosyal hareketlilik, hukuk ve demokrasi Türkiye’nin en kuvvetli birlik harcıdır.
Etnik kutuplaşmayı körüklemiş olan eski üslup ve metotlar yerine, terörle kararlı mücadeleye devam ederken, siyaset kanallarını, iletişimi, temas ve görüşmeleri geliştirmek gerektiği açıktır.
En şahin çizgiyi temsil eden Bahçeli’nin çıkışı bu bakımdan olumludur: Bahçeli bir 'İmralı -DEM adresi'nden bahsediyor. DEM’lilerin gidip Öcalan’la görüşmesinin sağlanmasını istiyor... Bunlar gerçekleşse de kesin bir sonuç çıkmaz ama silahlı mücadele yanında başka faktörleri düşünmemize yol açması bakımından olumludur.
Öcalan, hayatını cezaevinde tüketmek istemiyorsa, ki tabii istemiyordur, bunun için ancak çatışmayı bir türlü sonlandırmak gibi girişimlerde bulunarak siyasi rol alması söz konusu olabilir. Uzunca bir süredir de bu yönde davranıyor.
Görüşürlerse Bakırhan da Şeyh Sait’in nasıl bir 'feodal' olduğunu Öcalan’dan öğrenir.
Demek ki, teröre karşı silahlı mücadele yanında böyle çeşitli içerikte siyasi yöntemler de düşünmek gerekiyor.
Ortada bir 'süreç' falan yok. Aksine kayyım politikası var! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaten kendi inisiyatifi dışında, Bahçeli’nin başlatacağı bir süreçte, bir politikada yer almayacağı onun kişiliğinden bellidir.
Ancak; ciddi araştırmaya dayanan, dünya örneklerinden yararlanarak içi doldurulmuş ve bilhassa Türkiye’nin ittifaklarını güçlendirmek üzere diplomasisi akıllıca koordine edilmiş uzun vadeli politikalar geliştirmek gerektiği açıktır.
Siyasi istismardan ve hamasetten uzak konuşmalar bunun yolunu açabilir, açmalıdır."