T24 Haber Merkezi
Karar yazarı Akif Beki, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Öcalan çağrısını köşesine taşıdı. Bahçeli'nin "Gelsin Meclis'te konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın!" ifadelerinin bir milat olduğunu ifade ederek, "Öcalan’a tahliye kapısını açmak, DEM’in Kandil’e rest çekip Demirtaş’ı tasfiye etmesi şartına bağlanıyor bu durumda." dedi.
Beki'nin "Öcalan’a tahliye Demirtaş’a tasfiye mi?" başlıklı köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Olmayan bir Çözüm Süreci’ni, varmış gibi görmek ve göstermek isteyenler haklı mı çıktı? Demek var mıymış bir süreç?
Yanılmayı çok isterim ama sanki Bahçeli’nin söylediklerinden kendi istediklerini anlıyorlar. “Yeni bir Çözüm Süreci’ne ihtiyaç yoktur” vurgusunu duymuyorlar bile.
Konuşmanın bütününden benim çıkardığım sonuç şu:
2019’da Öcalan’dan mektupla seçim talimatı getirildi, Cumhur İttifakı lehineydi. Demirtaş ve Kandil’in etkisiyle HDP dinlemedi. İktidar, İstanbul’u kaybetti.
Bunun tekrarlanmaması için kalıcı önlem alınıyor. Onun formülü de bulunmuş:
DEM sadece Öcalan’a bağlı olsun, Demirtaş’a ya da Kandil’e uymasın, bağlarını koparsın, terörün vesayetinden kurtulsun. Yoksa HDP gibi tasfiye olması kaçınılmaz.
HDP tasfiye edildi. Şimdi de DEM’i, Demirtaş ve Kandil’in etkisinden, yörüngesinden çıkarıp Öcalan’a tabi kılmaya geldi sıra.
Öcalan, DEM’in Meclis kürsüsünden Kandil’e seslenmeye çağrılıyorsa neyi sembolize ettiği açık değil mi? Kandil’in, Öcalan’ı ve DEM’i dinleyip silah bırakmasını beklemek ne kadar gerçekçi, derseniz... Zaten öyle olmadığı içindir ki Öcalan’ın ve DEM’in, Kandil’i bırakması bekleniyor.
Öcalan’a tahliye kapısını açmak, DEM’in Kandil’e rest çekip Demirtaş’ı tasfiye etmesi şartına bağlanıyor bu durumda.
En doğrusunu, herhalde Cumhurbaşkanlığından Mehmet Uçum bilir. Ona başvuralım mı?
Uçum, 4 gün önce X’te, “yeni süreç tartışması” başlığıyla önden yorumunu yaptı. Ne anlamamız gerektiğine dair şöyle bir çerçeve çizdi:
Bir: “Yeni versiyonla bir çözüm süreci olmaz, olamaz.”
İki: “Siyonizmin saldırganlığı sebebiyle bir çözüm süreci başlatılıyor iddiası, son derece saçmadır ve Türkiye’nin gücünün farkında olmamaktır.”
Üç: “Terör, Türkiye içinde nerdeyse tamamen tasfiye edildi. Sınır ötesi güvenlik bölgeleriyle birlikte ise tümden tasfiye edilecek bir sürece girildi. Kimse bu sürece engel olamaz... Terörü son noktasına kadar yok edecek mücadeleyi aynen sürdürmekten vazgeçilemez, yumuşatılamaz.”
Dört: “Türkiye partisi olun, çağrısı ise kıymetlidir ve şöyle tercüme edilebilir.
DEM’i terör vesayetinden kurtarmak için DEM’e bir seçenek sunmaktır.
TBMM’de, DEM üzerinden etkili kılınan terör vesayetini hem DEM üzerinden hem de TBMM’den tasfiye etmektir.
Beş: “Eğer DEM, kendisine sunulan terör vesayetinden kurtulma imkanını değerlendirmezse veya kötüye kullanırsa TBMM’de DEM üzerinden yürütülen terör vesayeti, hukuk yoluyla tasfiye edilir. Bu da kaçınılamaz bir gerçektir.”
Altı: “Bu açılan yolla terör vesayeti tarihe gömülürse... TBMM, Türkiye Yüzyılı’na yakışan yeni bir anayasayı çok daha güçlü ve kapsayıcı bir şekilde hayata geçirme imkanına kavuşur. Bu tarihsel fırsatı kimse ıskalamamalı ve göz ardı etmemelidir.”
Yedi ve son: “Kimse bu çerçevenin dışında başka bir şey ummasın, başka bir şey beklemesin.”
Herkesin yorumu kendine, ben Uçum’unkine itibar ediyorum.
Orası da ayrıca görülecek..."
Ne olmuştu?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti'lilerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha güçlü şekilde tartışılmaya başladı.
|
DEM Parti'lilerle tokalaşma ve "yeni çözüm süreci" iddiası
İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'nin ardından Lübnan'a yönelik kara harekatına girişmesiyle başlayan operasyon, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik ve bölgesel savaş söylemleri, siyaset kulislerini harekete geçirdi.
Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama sürecinde yaptığı konuşmada, İsrail - Hamas savaşı ve Lübnan'a sıçrayan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün. İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir ve Lübnan topraklarına karadan girdiğini duyurmuştur .
"İç cephe" vurgusu
Erdoğan, aynı konuşmasında "iç cephe" su yaparak, "Fitne girişimlerine karşı millet olarak, 85 milyon olarak 'iç cephemizi' sağlam çaba sarf ediyoruz. Bugün İsrail'in saldırganlığı karşılanıyor, içsel ve çatışmasız çatışma çözülmüyor, çözümün ortaya çıkması gerekiyor” ifadeleri kullanıldı.
Bahçeli'den DEM Parti ile tokalaşma
Erdoğan'ın açıklamalarına paralel olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni yasama paketinde sürpriz bir hamlede bulundu ve DEM Parti sıralarına giderek milletvekilleri ile selamlaştı. Bahçeli , DEM Parti'li vekillerin elini sıkmasıyla ilgili, " Yeni bir dönemde giriyoruz. Biz gelişi güzel keyfe keder, hayatta kalmaktan kaçışlarla dümenden el uzatmayız.Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizde yoğunlaşıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. değerlendirmeleridir" açıklamasında bulundu.
DEM Parti'den açıklama
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Bahçeli'nin tokalaşma jestini ve açıklamalarını, "Bu parçaların atılacak adımlarda biz de iz sürmeye hep beraber. Sorun zincirinin çözümüne yönelik sağlıklı bir politik programın ortaya çıkması gerekiyor" şeklinde değerlendirildi.
TIKLAYIN - Devlet Bahçeli yeni yasama sürümünde DEM Partililerle tokalaştı
TIKLAYIN - Bahçeli'den, DEM Parti'yle tokalaşmasına ilişkin açıklama: Yeni bir döneme giriyoruz, günümüze barışı sağlamak lazım
TIKLAYIN - Bahçeli'den DEM Parti'ye "Türkiye partisi olma" çağrısı: Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır
TIKLAYIN - Bahçeli'nin son çağının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız
TIKLAYIN- Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamaları
TIKLAYIN – Murat Sabuncu'nun yazısı: 'Devlet desteğinde-bilgisinde' çözüm mü, Hakan Fidan yine devrede mi, hemen önemsizleştirilmeli mi?
TIKLAYIN - Candan Yıldız'ın röportajı | DEM Partisi Milletvekili Sırrı Sakık: Bahçeli'nin 'Ülkemizde barışı sağlamak lazım' sözlerini önemsiyoruz, Bahçeli ile tokalaşmamızı eleştiren troller umurumuzda değil
TIKLAYIN - Bahçeli'nin DEM Parti'lilerle tokalaşmasında "Dolmabahçe mutabakatı" detayı
TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı?
TIKLAYIN - Yalçın Doğan yazdı: Bahçeli DEM'e çiçek attı ama...
|