Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, ABD'de Donald Trump destekçilerinin Kapitol binasına baskınını değerlendirdiği yazısında, "Meclis, Trump seçmenleri tarafından resmen basıldı. Bu bir gösteri değildi. Hatta Trump’ın partisi Cumhuriyetçiler bile baskını “darbe girişimi” olarak niteledi. Trump kendi partisi tarafından bile bir anda yalnız bırakılmıştı.
Demek ki orada emir-komuta veya lidere sadakat yerine yasalar ve kurallar daha öncelikli yer alabiliyormuş. Yasa ve kurallar. Hatta kurumlar. Trump için sadece 4 yılda devleti ne kadar yıpratabildiği konuşuluyor. Acaba 4 yıl yerine iki dönem koltukta otursaydı ne olurdu? ABD gösterdi ki, Devlet yönetiminde güç bir merkezde asla toplanmayacak. Polisin göstericilerle anı fotoğrafı çektirmesi bile yaşanabiliyormuş." ifadelerini kullandı.
Dünyaya meydan okuduğunu sanan toplumların aslında içten içe kendi devletlerini yıktıklarını Venezuela örneğinde görüldüğünü belirten Kahveci, "Bu kadar varlık üzerinde bu kadar yokluk yaşayan ülkelerin dönüp kendilerine bakması daha zaruri değil mi? Neden bu kadar yoksulluk, fakirlik ve işsizlik yaşanıyor? Acaba bu işte bir terslik yok mu?
İçeriden çürüme süreçleri artık okullarda ve kitaplarda demokrasi tuzağı olarak okutulmaya başlanabilir. Aksi halde Trump gibi riskler sürekli devam edecektir." diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayın...