Karar yazarı İbrahim Kahveci: Son 13 ayda sadece kur maliyeti dolaylı etkilerle beraber 2 trilyon liraya dayandı

Karar yazarı İbrahim Kahveci, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın faizle enflasyon arasındaki ilişkiyi ekonomide genel kanının aksine, “Faizi indireceksin ki, enflasyon düşsün” diyerek açıklamasını, "Peki bu sadece bize ait olan teori başımıza ne işler açtı? Son hızlı faiz indirimi 26 Temmuz 2019’da başladı. Yabancı para mevduatı 216 milyar dolardı. Dolar kuru ise 5,60 seviyesindeydi. Şimdi yabancı para mevduatı 243 milyar dolara çıktı. Dolar kuru ise 7,70’e. Kur artışı (ortalama kur) faiz indirimlerinin başlaması ile 13 ayda yüzde 40’a ulaştı (eroin ticaretinde yok bu kar). Bu rakam sadece dış borçlarda 900 milyar liralık yeni maliyet anlamına geliyor" diye yorumladı. 

Kahveci, son 13 ayda kur maliyetinin 2 trilyon liraya dayandığını belirterek, "Kamu Özel İşbirliği projelerine verilen Hazine garantisi 150 milyar dolar ve buradaki maliyet artışı da 320 milyar lira. Yıllık ithalat ise 200 milyar dolar ile toplam 420 milyar liralık ek pahalılık anlamına geliyor. İç borçlanmada da dövize dayalı tutarın getirdiği kur artışı maliyeti şimdiden 80 milyar liraya ulaştı bile. Kısaca nereden bakarsanız bakın son 13 ayda sadece kur maliyeti dolaylı etkilerle beraber 2 trilyon liraya geldi dayandı. Acaba bu kadar büyük maliyetli bir teori Dünyanın hangi ülkesinde uygulanabilirdi? Ya da bu yanlış teoriyi uygulayanlar çark ettiğinde toplum faturayı sineye mi çekerdi? Ya da hesap sorar mıydı?" diye yazdı.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.