Karar yazarı İbrahim Kahveci, "Liyakatsiz yönetim sisteminin adı ne olursa olsun aslında “Saldım Çayıra” sitemidir" dedi.
Merkez Bankası'nı örnek gösteren Kahveci, "Merkez Bankası dövizlerini satarak kurları düşürebileceğini sanmakta benzer bir anlayışın ürünüdür. 'Ya sonrası' dediğinizde yine karşınıza saldım çayıra mantığı çıkıyor. Kamu bankalarından ödenebilirliği ciddi sorgulanan krediler dağıtmak da aslında benzer bir anlayışın sonucudur. Bakınız, 91 seçimlerinde rahmetli Süleyman Demirel benzer bir hareket başlatmıştı. Kamu bankalarından “Kim ne verirse 5 lira fazlası benden” dediğinde bu ülke 2001 krizini yaşadı. Ya da gençlere iş alanı açılacak diye insanları 38-40 yaşında emekli etmenin maliyetini hala ödüyoruz.
Türkiye 90’lı yıllara döndü ama bu sefer daha da kötü bir son bizi bekliyor. Çünkü devlet işleyişinde yapısal çöküşler yaşanıyor. Kurumlar karar alamıyor, doğru işleyiş bir türlü sağlanamıyor. Herhangi bir alanda bir sorun ortaya çıktığında o sorunu çözmek yerine üstünü örtmek gibi bir yol tercih ediliyor" ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın.