Karar yazarı Mustafa Karalaalioğlu, Ayasofya'nın ibadete açılmasının bağımsızlık meselesi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Karaalioğlu, "Bununla birlikte Ayasofya’nın ibadete açılması bir bağımsızlık meselesi değildir. Bu kararı almak bazı coşkulu sözlerin işaret ettiği gibi bağımsızlığımızı sağlamış değildir." düşüncesini dile getirdi.
Karaalioğlu, "Türkiye zaten bağımsız bir ülkedir. Nasıl Ayasofya’nın ibadete açılmasına karşı çıkan ABD, Rusya, Yunanistan veya Ortodoks dünyası bağımsızlığını kaybetmemişse biz de yeniden bağımsız olmadık. Bir yanlışı düzelttik, bir hakkı iade ettik, o kadar. Dünyaya bir şey anlatılacaksa ki mutlaka anlatılmalı; hikayemiz tarihsel süreç, değişen şartlar ve Türk halkının arzusu olmalıdır. Yeni bir şey yapılmadı bir yanlış düzeltildi." görüşünü savundu.
Karaalioğlu, İçeriye gelince… Meselemiz dini değerleri, sembolleri, ibadeti, namazı, camiyi kendi içerdiği anlamların dışında siyaset malzemesi yapmamaktadır. Olgunlukla, sükunetle, dinin emrettiği vakar ve ahlakla davranabilmektir. Bu bahisteki eksiğimiz ortada olduğuna göre başta siyasetçiler olmak üzere, düşünce insanları, eli kalem tutanlar ve elbette din adamlarının haddi aşan coşkudan kaçınması isabet olacaktır. Anketler gösteriyor ki iktidar veya muhalefetten; istisnasız her partinin tabanından az ya da çok karara destek ve karşıtlık vardır. Doğal olan da budur. Destek vermeyenler camiye karşı oldukları için değil, bunun içeride siyasi malzeme olmasından ve dışarıda da bir fatura çıkması endişesinden kaygı duyuyorlar. Bu da saygıyı hak eden bir tavırdır." yorumunu yaptı.
Karaalioğlu, "Doğru bir karar alındı; bunun bir propaganda fırsatına ve dolayısıyla ayrıştırma malzemesine dönüşmemesi gerekir. Bu olgunluk gösterilebilirse Ayasofya o zaman bütün gönüllerde açılmış olur." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın