Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, hiçbir evrensel hukuk normuyla izah edilemeyecek bir hukuksuzlukla, gazetecileri, sivil toplum insanlarını yıllarca süren uzun tutuklamalara mahkûm edildiğini belirterek, "Herkesin bildiği ama kimsenin söylemeye cesaret edemediği yolsuzlukları, rüşveti, mala çökmeleri, mafya-çete-siyaset eksenindeki karanlık işleri suç örgütü lideri olarak tanımlanan bir kişiden öğrenme talihsizliğini yaşıyoruz.
Daha da vahim olanı, Sedat Peker’in iddiaları konusunda şu ana kadar hiçbir yargısal sürecin başlatılmamış olmasıdır." diye yazdı.
Türkiye'nin hukuk devleti olma özelliğini kaybettiği için, iktidar ve kurumların denetlenemediğini, hukuksal mağduriyetlerin can yaktığına işaret eden Ocaktan, "Eğer gerçekten bu ülkeyi seviyorsak elimizi vicdanımıza koyalım ve Türkiye’yi nasıl bir zehirli iklime mahkum ettiğimizin muhasebesini yapalım. Artık herkesin gördüğü bir gerçeği gizlemenin anlamı yok, uzun süredir Cumhur İttifakı muhalefeti ve neredeyse toplumun yarısını şeytanlaştıran bir siyaset dili kullanıyor.
Fazla söze gerek yok, iktidar cenahının muhalefete ve onlara gönül verenlere ilişkin kullandığı şu ifadelerin vicdanları nasıl yaraladığını görelim yeter:
“Zillet-illet ittifakı, Pontus, ‘Allah oylarının belasını versin’, hain-alçak-çukur, soysuz, sütü bozuk, kansız, hain, ‘Dua et ki gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler.
Bu daha bir. Daha neler olacak neler.”
Ne yazık ki memleketteki manzara bu… Kim ne derse desin, hukukun olmadığı gariban bir İslam ülkesi burası..." ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...