Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, CHP milletvekili Ali Mahir Başarır'ın Tank Palet Fabrikası eleştirisinin iktidar cephesinin köpürttüğünü belirterek, "Meseleyi adeta askere karşı bir kalkışma girişimine kadar götürdü" görüşünü savundu. Ocaktan, "Askeri vesayete karşı olduklarını sandığız dindarlar da içten içe ‘vesayet’ özlemi içindelermiş" düşüncesini dile getirdi.
Ocaktan yazısında, "Bir anda hafızalarımızda 28 Şubat’ın o ürkütücü günleri canlandı. Yargı mensuplarının brifing için Genelkurmay’a koştuğu, iş dünyası ve sendikaların darbeye alkış tuttuğu o günlere yani... Eğer galeyan dalgası biraz daha yükselseydi, muhtemelen bu sözde sivil toplum kuruluşlarımız askerin siyasete ‘muhtıra’ vermesini de isteyeceklerdi. Anlaşılan o ki, pandemi sürecinde iş yerleri kapanan, borçlarını, kiralarını ödeyemeyen, işlerini kaybeden işçilerin, esnafın ve sanayicinin trajik hali bu anlı-şanlı esnaf, sanayi odası ve sendika başkanlarını pek ilgilendirmiyor. Meğer onların, AK Parti-MHP koalisyonu ile birlikte muhafazakar soslu yeni bir 'vesayet sistemi' oluşturmak gibi çok daha önemli görevleri varmış..." yorumunu yaptı.
Ocaktan yazısında şunları kaydetti:
"Galiba bu süreçte esas can yakıcı olan; dindar-muhafazakar kesimlerin ve genel olarak ‘dindarlık’ tanımının kapsama alanı içinde bulunan gazete ve televizyonların gizli bir “vesayet” özlemi içinde olduklarının gün yüzüne çıkmasıdır. Oysa bütün siyasal tezlerini vesayet karşıtlığı üzerine bina eden dindar kesimlerin, herkesten önce ortaya çıkıp “Orduyu zaafa uğratacak bir tavrı eleştirelim ama askeri siyasete bulaştıran yeni bir vesayet anlayışına da şiddetle karşı çıkalım” diyerek seslerini yükseltmeleri beklenirdi. Çok ama çok yanılmışız, meğer “askeri vesayet”e karşı olduklarını sandığız dindarlar da içten içe “vesayet” özlemi içindelermiş..."