T24 Haber Merkezi
Karar yazarı Yıldıray Oğur MHP lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Parti sıralarına gidip tokalaştığı hemen arkasında AKP'li Efkan Âlâ'nın olmasına dikkat çekerek, "Tam o sırada onun da ayağa kalkıp Bahçeli ile DEM sıralarına gitmesi ilginç bir andı. Eğer Kürt meselesinde iktidar yeni bir hamle, açılım yapacaksa bunu Erdoğan’ın değil, böyle bir açılımın önünde engel olacağını düşünülen Bahçeli’nin yapması stratejik olarak en doğrusu olurdu. Artık planlı değilse bile bu kronolojiyle planlı bir hamlenin yollarını ardına kadar açmış oldu." dedi.
"Bundan 1 yıl önce Erdoğan’ın Diyarbakır’a giderek açmaya çalıştığı ama MHP’nin taş koyduğu diyalog için artık iklim ve yol şartları müsait hale geldi. Varsa ya da bundan sonra olacaksa bu açılımın hem dış konjonktürle hem de iç siyasetle doğrudan ilişkisi olabilir." diyen Oğur'un köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
"DEM Parti, AK Partinin anayasa değişiklik paketine muhalefet içinde kapıyı en açık bırakan partiydi.Eğer Anayasa’da bazı maddeleri değiştirilecekse DEM Parti ile kültürel, siyasi olmayan konularda, mesela Cumhurbaşkanı’nın yeniden seçime katılma meselesi, 50 artı 1 meselesi gibi bazı maddelerde anlaşmak CHP ile anlaşmaktan daha kolay olabilir.
Ama söz konusu DEM Parti olduğunda dış konjonktürdeki olan biten daha kritik hale geliyor.Tabii bu dış konjonktür doğrudan İsrail ile ilgili.
Türkiye ile İran arasında İsrail meselesi üzerinden doğal ve zorunlu bir yakınlaşma var. Türkiye ve İran, bugün Ortadoğu’da İsrail’e en açık karşı çıkan iki ülke. İsrail karşıtlığı iki ülke arasındaki diğer meseleleri tali, hale getirdi.
Hatta muhtemelen Türkiye-Suriye diyaloğunun bugün ana motivasyonu da İsrail karşıtlığı. Şu anda İsrail ile savaşın eşiğine gelmiş İran’ın bölgede kendini en yakın hissettiği ülke neresi? Tabii ki Türkiye.
Bu yakınlaşma Türkiye-Suriye’yi de yakınlaştırabilir. Ve tabii uzun süredir İran’ın coğrafi olarak etkisi altındaki PKK’nın da çizgisini değiştirebilir. Biraz fazla yoruma girdiğinin farkındayım.
Akşamları tvlerde haritalar üzerinde çubuklarıyla büyük resmi gören uzmanlara dönmek istemem. Ama eğer Bahçeli’nin uzanan bu sürpriz elinin arkasında bir akıl varsa onun arkasında da böyle bir konjonktür var.
Bahçeli’nin eli nezaket için ya da bir plan dahilinde artık uzandı ve siyasette bir taş yerinden oynadı."