Karar yazarı İskender Öksüz, TÜİK'in son dönemde medyaya yansıyan enflasyon hesaplaması tartışmalarına ilişkin, 'enflasyon sepetindeki ürün fiyatlarını yayınlamama kararının isabetli olduğu' açıklamasına değinerek, "TÜİK’in enflasyon hesaplamasını açıklamamasını hazmedemiyorum. Madde madde hangi değerleri kullandığını açıklamıyor ve bu bilgiyi gizlemekte ne kadar haklı olduğunu anlatıyor." dedi.
TIKLAYIN-TÜİK'ten enflasyon sepeti açıklaması: Tartışmalar fiyatların yayımlanmaması kararının ne denli isabetli bir karar olduğunu ortaya koymuştur
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022'den bu yana hesaplama için kullandığı maddelerin fiyatlarını açıklamayı durdurdu. TÜİK'in açıkladığı enflasyonun Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), İstanbul Ticaret Odası (İTO) gibi kurumların enflasyon açıklaması ile örtüşmemesi ve enflasyonu nasıl hesapladığını açıklamamasını eleştiren Öksüz'ün köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
"(TÜİK) Yanlış yorumlanacakmış, daha önce söyledikleri gibi 'Kurumun itibarını zedeleyecek' imiş. Kurumun itibarını bilgi saklama suretiyle siz zedelediniz. Bilgi saklama her seferinde başka gerekçelerle savunuldu. Önce, hesaplamada kullanılan kalemlerin tek tek açıklanması fazla mesaiye sebep olur, onun için vermiyoruz, dendi. Açıklamayı geciktirirmiş. Zarar yok, önce geciktirmeden sonucu açıklayın, bize kalem kalem izahatı bir hafta sonra verirsiniz. Şimdi de mesaiden bağımsız olarak ayrıntının gizlenmesinin 'ne kadar da doğru bir karar' olduğu söylendi.
Hak ettiğim ücret yerine daha azını almama sebep oluyor ve sonra da 'benim neyi nasıl hesapladığım seni ilgilendirmez' diyor. Kızdım ve TÜİK’e yüklendim. Haksızlık ediyorum. TÜİK’in de üstünde onun öyle davranmasını talep eden birileri var belki. TÜİK’i 'laf dinlemye' icbar eden birileri.
Bizim devletimizin istatistik kurumunu, veri toplayıp, işleyip bize sunması için kurup mensuplarına vergilerimizden maaş ödediğimiz kurumumuzu, güvenilmez hâle getirmeye ne hakkınız var? Bakın TÜİK’i kaç türlü güvenilmez kılıyorsunuz: Gelirlerimiz TÜİK’in rakamlarına göre. Giderlerimiz onun katları. Vergilerde, cezalarda, fiyatları iktidarca tayin edilen her türlü mal ve hizmette fiyat artışı sizin açıkladığınız enflasyonun birkaç katı. Bizzat devlet, devleti itibarsızlaştırmıyor mu?
%75 İLE %45 FARKI
Hangi fiyatı nereden aldığını ve sonucu nasıl hesapladığını açık açık anlatan kurumlar var: Mesela ENAG- Enflasyon Araştırma Grubu, mesela İTO. Bir ara TÜİK, ENAG’ı dava edecekti, bizi itibarsızlaştırıyor diye. Sonra ne hikmetse vaz geçti. Acaba dava etse daha da itibarsızlaşma tehlikesini mi gördü? ENAG akademisyenlerden kurulu. Akademisyenlerden, yani sizin hocalarınızdan! Böyle bir kuruma ihtiyaç duyulması TÜİK’i muhakkak ki itibarsızlaştırıyor. ENAG’ın rakamlarının TÜİK’in neredeyse iki katı olması da. Diyelim ki farklı veri setleri kullanıyorlar. İyi de bir yıl, iki yıl, üç yıl boyunca bir veri setinin fiyatı öbüründen sürekli iki kat fazla olabilir mi? Bakınız üç yıl boyunca TÜİK %45 derken ENAG %75 dese aradaki fark %75,8’ye, dört yılda %112’ye ulaşır. Böyle bir dünya mümkün müdür? Mümkün diyorsanız diplomanızı görmek isterim.
Yalnız ENAG mı? Her ay İstanbul Ticaret Odası da enflasyon açıklıyor. İTO- TÜİK farkı da öyle..
Bitirirken, yine TÜİK’ten gelen bir değerlendirmeyi tekrarlayayım. %45 enflasyonla %75 enflasyon arasında fark yokmuş. Sonra izahat geldi. İkisi de can yakıcıdır demek istemişler. Fakat bakın asıl can yakıcı olan, fiyatlar %75 artarken maaşların %45 artmasıdır. Bir zamanlar mutlu aileler, kazandıklarıyla geçinen aileler, şimdi fakirliğe, açlığa düşer. Ne kadar mı fakirleştiler? Yukarıda hesapladığım kadar: 3 yılda %75,8, 4 yılda %112. Bu fakirleşme de ikidarlara seçim, memurlara makam kaybettirir. Keyfiniz bilir…"
TIKLAYIN - TÜİK'in Temmuz enflasyon sepeti belli oldu, rakamlar yine pes dedirtti: Ev kiraları 6 bin 256 liraya yükseldi; zeytinden ucuz zeytinyağı piyasada!