Gündem

Karar yazarı Taşgetiren: İstanbul’da bir gece tüm ışıkları söndürerek, bir deprem anında muhtemelen kapanacak yolları kapatarak bir deprem tatbikatı yapsak…

“Acaba depremi biraz daha canımızda hisseder miydik?”

19 Şubat 2023 11:53

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, "İstanbul’da bir gece tüm ışıkları söndürerek, bir deprem anında muhtemelen kapanacak yolları kapatarak bir deprem tatbikatı yapsak… Acaba depremi biraz daha canımızda hisseder miydik?" düşüncesini dile getirdi.

Taşgetiren yazısında, "Deprem bölgesinde hala enkaz başında bekleşenler var; 'mucize' umudu bitmiş midir, hala içerde korunmuş bir can var mıdır, cansız olsa bile hiç olmazsa toprağa elimle vereceğim yakınımı bulabilir miyim, bekleşiyor insanlar… Aile aile dünya değiştirmiş insanlar… Nasıl şehirler kaldı geriye?Çadır ya da konteyner hayatı ne kadar sürecek? Evler ne zaman, nerelere, nasıl yapılacak, onlara kim nasıl sahip olacak? Dağ gibi hukuk sorunu geliyor. İş hayatı… Ülkenin milli gelirinin yüzde 20-30’u bölgeden sağlanıyor. Bu üretim demek, istihdam demek. Nasıl ayağa kalkacak bu alan, üretim ne olacak, istihdam ne olacak? Eğitim hayatı… Kapıda bekleyen sınavlar… Kaybedilen sınıf arkadaşları, öğretmenler… Daha henüz ağlamadık… Nutkumuz tutuldu, donduk kaldık. Bir kişinin eksilmesi içimizi acıtırken, üç – beş saat içindeki sarsılışla yüzbinlerden ayrılış, dondurdu tüm ülkeyi. Henüz ağlamadık, evet. Enkaz altındaki çocuğunun giysilerine sarılıp çığlık atan baba… Ağlamıyor, dövünüyor." ifadesini kullandı. 

Taşgetiren şunları kaydetti:

“Devlet nerede?” diye sorulduğunda kendilerinin “Devlet” olduğunu düşünenler çok rahatsız oluyor, “Felaket çok büyüktü”ye sığınıyorlar.

Herkes biliyor ki -Allah korusun- İstanbul depremi çok çok daha büyük olacak. Bu durumda, bugünün “Felaket büyüktü”sünü yarınki savunma gibi mi okumak gerekiyor?

Problemi dile getiren gazetecilere kızıyorlar, sağlıkçılara kızıyorlar, “Problem varsa onu da biz dile getiririz” tekelciliği var ya hani, refleks halinde o devreye giriyor. Bölgeye giden gazeteciler, yardım ekipleri kadar hayati rol oynadılar oysa…

Bugün ya da yarın herkesin soracağı soru şu:

-Kim çıkarır ülkeyi bu enkazın altından, ya da muhtemel İstanbul depremini en az zayiatla karşılamak için gerekli tedbirleri kim alır?

Diğer iki soru da şunlar:

-İktidar bırakıp gitse mi iyi olur kendisi için, Türkiye için, yoksa kalıp mevcut enkazı kaldırma ve İstanbul’u depreme hazırlama görevine talip olsa mı?

-İktidarı eleştirenler yani muhalefet, ilk elde yıkılmış şehirleri ayağa kaldırmak ve aynı zamanda İstanbul depremini göğüslemek için göreve gelse mi iyi olur yoksa sadece yanlışları söylemeye devam etse mi?

Kendisi için ve tabii Türkiye için?

Ne düşünüyorum biliyor musunuz?

İstanbul’da bir gece tüm ışıkları söndürerek, bir deprem anında muhtemelen kapanacak yolları kapatarak bir deprem tatbikatı yapsak… Acaba depremi biraz daha canımızda hisseder miydik?"