Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, sosyal medyaya kapatma tehdidi, baroları bölme yasası, Şehir Üniversitesi'nin kapatılması, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme açıklamaları ve Ayasofya tartışmalarının, ekonomide, demokraside, hukukta ciddi sorunlar olduğu için gündeme geldiğini belirterek, "İktidar bu sorunları hemen çözebilecek durumda değil. Kan kaybı yaşanıyor. Öyle anketlerde değil, daha bir yıl önce 31 Mart/23 Haziran’da sandıkta görünür olmuş bir kan kaybı bu. Üzerine AK Parti içinden iki parti ortaya çıktı, corona yüzünden ekonomide işler daha da çıkmaza girdi, aranan döviz Katar dışında bulunamıyor, döviz beklenen turizmden de her türlü normalleşme riskine girilmesine rağmen istenen rakamlar gelmeyecek görünüyor.
Böyle bir durumda yapılması gereken ilk şey mevcut kitleyi konsolide etmek, yeni partilere ya da yüzde 30’lara yaklaşan kararsız seçmenlere doğru gidişi durdurmak." diye yazdı.
Yıldıray Oğur, AKP iktidarının Türkiye'deki muhafazakarlara ve dindarlara reddetmeleri çok zor bir teklifte bulunduğuna işaret ederek, "Daha az demokrasi, daha az adalet ve kötü ekonomiye karşı onlara laiklere karşı elde edilmiş daha fazla kazanım, daha fazla iktidar, daha fazla dini referans, hayatın daha fazla İslamileşmesini öneriyor.
Belki otoriter politikalarla muhalifler, laikler kaybediyor olabilir, ekonomide, adalette hep birlikte kaybediyor olabiliriz ama bu kayıplar içinde muhafazakarlara kazanacakları cazip tekliflerle geliyor iktidar.
Onları buna ikna etmek için vapur satıcısı gibi çantadan sürekli yeni malzemeler çıkarıyor. Yıllardır hayali kurulan Ayasofya, yanında İslami prensipler üzerinden eleştirilen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, yetmedi üstüne eşcinselliğe karşı sert önlemler...
Artık yasaklar, otoriterleşme adımları, onları muhafazakar, dindar kitlelere kazanım olarak gösteren paketlere sarılıyor. " ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...