Bild am Sonntag gazetesinin haberine göre, Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) parti yönetimi cumartesi gecesi yaptığı telefon konferansında, Macaristan’daki sığınmacıların Almanya'ya kabul edilmesini "federal hükümetin aldığı yanlış bir karar" olarak değerlendirildi.
CSU, Berlin’de pazar akşamı Başbakanlık binasında yapılacak ve Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) önde gelenlerinin yatılacağı toplantıda da sığınmacı akınının sınırlandırılması konusunu gündeme getirmeyi planlıyor.
CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer, sığınmacıların sadece Almanya'ya yığılmasının önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Merkel'e koalisyon ortağı SPD'den ise destek geldi. SPD Genel Sekreteri Yasmin Fahimi, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte hükümetin kararını "İnsani ve istisnai bir durum" şeklinde değerlendirdi ve bunun atılabilecek "tek doğru adım" olduğu kaydedildi.
"Avrupa'nın değerlerinin zor durumlarda da geçerli olduğunu göstermek için insanlığa güçlü bir mesaj verilmesi gerekiyordu" şeklinde konuşan Fahimi, Macaristan'ın tutumunun ise kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Macaristan, yürüyüşe geçen sığınmacıları otobüslerle Avusturya sınırına götürme kararı almış, Viyana ve Berlin hükümetleri ise söz konusu sığınmacıların sınırdan geçişine izin vereceklerini duyurmuştu.
"Schengen rafa kaldırılamaz"
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de yaşanan sığınmacı krizi nedeniyle Avrupa'da sınır kontrollerinin sıkılaştırılmasını ağır bir dille eleştirdi.
Juncker Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte "İnsanların kaçış yolunu Avrupa'da görmesi Schengen'i rafa kaldırmak için gerekçe olamaz" şekline konuştu.
Avrupa'nın duvarlar ve sınırlar olmadan yaşamak ve seyahat edebilmek için onlarca yıl boyunca çabaladığını" vurgulayan Juncker, serbest dolaşımın AB'nin en önemli kazanımlarından biri olduğunun, bu nedenle de "dokunulmaz" bir konumda bulunduğunun altını çizdi.
AB Komisyonu Başkanı, sırf bazı üye ülkeler kurallara uymadığı için Schengen'in tehlikeye atılamayacağını belirtti.