Ekonomi

Kearney: Koronavirüs salgını küreselleşmeye ağır darbe indirdi; yeni dönemin trendi içe kapanma ve 'adalaşma'

13 Mayıs 2020 10:17

Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney, COVID-19’un küreselleşmeyi, bilinen anlamda sona erdirdiği, bunun yerini “Adalaşma” trendinin alacağını da belirtti. Kearney, COVID-19 sonrası trendleri ve Türkiye'nin bunlardan nasıl etkileneceğini "Küresel Değer Zincirlerinde Konumlandırmak” adlı raporunda analiz etti. “Küreselleşme sona ermiş gibi görünüyor. Ekonomiler kendi adalarına dönüşüyor” diyen Kearney Türkiye Partneri Sean Wheeler, küreselleşme ile adalaşma dönemleri arasındaki farkları şöyle anlattı: “Küreselleşme döneminde tedarik zincirleri çok katmanlı ve karmaşık bir nitelik taşırken COVID-19 sonrası adalaşma döneminde küresel değer zincirleri parçalanıyor; karmaşık sistemlerin birbirine olan ihtiyaçları gevşiyor ve liberal ticaret politikaları yerini korumacılık, ülkeler arası işbirliği yerini ise jeopolitik ve milliyetçilik alıyor…”

Sean Wheeler, yeni dönemde küresel markaların yerini yerel servisler ve ürünler, fiziki mağazalardan yapılan alışverişin yerini giderek artan oranda e-ticaretin alacağını öngördüklerini de vurguladı.
Sean Wheeler, küreselleşmenin yerini adalaşma trendine bırakmasından en fazla fayda sağlayacak ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini de belirtti. Wheeler, COVID-19 sonrası dönemde ortaya çıkacak yeni eğilimleri avantaja çevirebilmek için Türkiye’nin hedef pazarlara yönelik ürün gamını, hedef sektörlerdeki yeni trendleri ve değişimi iyi anlaması gerektiğini vurguladı.

Avrupa ve Amerika yakından tedarike dönecek

Salgının etkisiyle tedarik zincirlerinin kısalacağını ve Avrupa ülkelerinin yakın yerlerde üretim yaptırmayı tercih edeceği de öngören Kearney, bu eğilimin Türkiye’nin yıldızının parlamasına yol açacağını ifade etti.
Kearney’in dikkat çektiği bir başka eğilim, COVID-19 sonrasında tedarikçi sayısının artacak olması. Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, Amerika, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinin riski azaltmak için Çin’e tedarikçi sayısını çeşitlendireceğini belirterek, bu eğilimin de Türkiye’ye avantaj sağlayacağı yorumu yaptı. Onur Okutur, “Çok kaynaktan tedarik eğiliminin arkasında, COVID-19 pandemisinin küresel tedarik zincirinde aksamalara yol açması ve küçük üreticilerin düşük fiyatlarda üretim yaparak ölçek ekonomisini zayıflatması yatıyor” dedi.
Kearney Direktörü Onur Okutur, Türkiye’nin COVID-19 sonrası ortaya çıkacak fırsatları değerlendirebilmesi için bugünden atması gereken bazı adımlar olduğunu da vurgulayarak bunları, dijital dönüşüm, katmadeğerli üretime odaklanma ve yeni normale uygun çalışan yeteneklerinin geliştirilmesi olarak sıraladı.

İyimser senaryoda ihracat 16 milyar dolar artabilir

Kearney, iyimser senaryo altında Türkiye’nin Avrupa Birliği ve İngiltere’ye ihracatının 2021’de yıllık bazda 8.8 milyar dolar, Amerika’ya 4.1 milyar dolar, Ortadoğu’ya ise 2.9 milyar dolar artacağı öngörüsünde bulundu. Kearney’in iyimser senaryosunun gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin toplam ihracatı salgın sonrası dönemde yıllık bazda 16 milyar dolar artış gösterecek.
İyimser senaryoda, COVID-19’a bağlı olarak Asya ülkelerinin tedarik süreçlerindeki aksamalar yaşanacak, Amerika, Türkiye’den çelik ithalatına uyguladığı vergi kaldıracak, iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması imzalanacak, Brexit sonrasında İngiltere ile Gümrük Birliği sürecek ve petrol fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak Ortadoğu ülkelerinin tüketim harcamaları artacak...
Kearney, muhafazakâr senaryoda ise Türkiye’nin toplam ihracatının COVID-19 sonrası dönemde 10 milyar dolar artış göstermesini bekliyor. Muhafazakâr senaryoda da Türkiye COVID-19 sonrası dönemde Çin’den pazar payı kapıyor. Muhafazakâr senaryoda Türkiye’nin Amerika’ya ihracatının yıllık bazda 3 milyar dolar, Amerika ve İngiltere’ye 5.4 milyar dolar, Ortadoğu’ya ise 1.9 milyar dolar artacağı öngörülüyor.