Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney, Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında savunma harcamalarının bütün dünyada yükselişe geçtiğine dikkat çekerek, “Türkiye uzun zamandır devam eden Ar-Ge projeleriyle bu değişime hazırlıklı birkaç ülkeden biri” değerlendirmesi yaptı.
Kearney tarafından yayınlanan “Savunma Harcamalarında Artış: Değeri Kim Yakalayacak?” başlıklı raporda, 2022’de tüm NATO ülkelerinin savunma harcamalarını milli gelirlerinin yüzde 2’sine çıkarması durumunda toplam harcamanın bir önceki yıla göre yüzde 6.3 artacağı, bunun da 70 milyar dolarlık ek talebe karşılık geleceği belirtildi.
Türkiye’nin uzun zamandır devam eden Ar-Ge projeleriyle bu değişime en hazırlıklı birkaç ülkeden biri olduğunu belirten Kearney, Türkiye Havacılık ve Savunma Sanayii’den sorumlu Şirket Ortağı Serdar Türkmen, milli muharip uçak gibi platform geliştirme projelerinin dünyada da yakından izlendiğini vurguladı. Türkmen bununla birlikte, uzun soluklu savunma programlarında zaman ve bütçe hedeflerini yakalamanın, son kullanıcı ve tedarikçilerle etkin çalışmayı gerektirdiğini de ifade etti.
Savunma şirketlerinin atması gereken 4 adım
Savunma şirketlerinin artan talebe cevap vermek için hızlı hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Kearney, aksi takdirde daha çevik şirketlere geçilecekleri uyarısında bulundu. Kearney tarafından yayınlanan raporda, savunma şirketlerinin sektördeki büyümeden yararlanmak için atmaları gereken 4 adım şöyle sıralandı:
Yatırım kararlarında uzun vadeli hedeflerle kısa vadeli fırsatlar arasında dengeyi doğru kurmak
Pek çok savunma şirketinin son yıllarda otonom sistemler, hipersonik roketler gibi yeni teknolojilere odaklandığını hatırlatan Kearney, kaynakların bir kısmının talepte yeni ortaya çıkan artışı karşılamayı amaçlayan kısa vadeli yatırımlara yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
İmalat kapasitesi ve verimliliği hızlı şekilde artırmak
Yeni makine-teçhizat gibi sermaye yatırımlarla kısa vadede imalat kapasitesi ve verimliliği artırmanın mümkün olduğunu kaydeden Kearney, dış kaynak kullanımının da bu konuda yardımcı olabileceğini ifade etti. Raporda savunma şirketlerine, personel kısıtını aşmak için de insan kaynağı değer teklifini geliştirmeleri önerisi yapıldı.
Tedarik süreçlerini kısaltmak, tedarik kapasitesini güvenceye almak için tedarikçilerle yakın ilişki kurmak ve şeffaflığı artırmak
Kearney raporunda, tedarik süreçlerini şeffaflaştıran şirketlerin üretim kapasitelerini artırma konusunda bir adım önde olacağı da vurgulandı. Raporda, “Kapasite, etkinlik ve teslim süreleriyle ilgili sorunları aşmak için stratejik tedarikçileriyle işbirliğini geliştiren ve ortak yatırım yapan şirketler önemli kazanımlar elde edecekler” denildi.
Ar-Ge döngülerini hızlandırarak yeni ürünlerin pazara çıkış süresini kısaltmak.
Bazı NATO ülkelerinin izlediği politikaların teslimatlarda gecikme ve ihtilaflara neden olduğunu hatırlatan Kearney, savunma şirketlerinin bu politikaların değişmesini beklemek yerine yaşanan sorunlardan dersler çıkararak uyum sağlamada çevik davranmaları gerektiğini vurguladı