Hatice Kamer
Diyarbakır
2017’de Diyarbakır’daki Nevruz etkinlikleri sırasında vurulan Kemal Kurkut davasının altıncı duruşması bugün Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Sanık Y.Ş savunmasında, Ulusal Kriminal Büro tarafından hakkında iki ayrı rapor hazırlanmış olduğunu ve iki raporun da çelişkili olduğunu ifade etti. Sanık, ilk raporda doğrudan hedef gözeterek, ikinci raporda ise kurşunun sekerek isabet ettiğini, polis bariyerleri arkasında yere ateş eden başka şahıslar olduğunu, kendi atışlarının sekme olmadığını bu yüzden beraat etmesi gerektiğini savundu.
Kurkut'un avukatlarında Mehmet Emin Aktar ise ilk raporda kare kare fotoğraflandırmalar olduğunu, sanığın hareketleri, nereye doğru hedef aldığının belli olduğunu ve gayet anlaşılır bir rapor olduğunu vurguladı. Aktar, bilirkişinin "devletin söz konusu rapordan rahatsız olduğunu" anlayarak ikinci raporu hazırladığını iddia etti.
Duruşmayı izleyen Kemal Kurkut'un annesi Secan Kurkut, sanık savunma yaptığı sırada ona doğru tükürüp bağırınca salonun düzenini bozduğu ve taşkınlık çıkardığı gerekçesiyle duruşma salonundan çıkarıldı.
Mahkeme, raporlar arasında çelişkilerin giderilmesi amacıyla tüm delillerin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini istedi, sanık hakkındaki tutuklama ve adli kontrol talebini ise reddetti. Dava 24 Ekim'e ertelendi.
Ne olmuştu?
2017’de Diyarbakır’daki Nevruz etkinlikleri sırasında alana girmek isteyen Kemal Kurkut, dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurularak hayatını kaybetti. Diyarbakır Valiliği'nin olayla ilgili ilk yazılı basın duyurusunda gencin "canlı bomba olduğu şüphesiyle" vurulduğu açıklanmıştı.
DİHA muhabiri Aburrahman Gök, çektiği fotoğraflarla Kemal Kurkut'un vurulma anını kaydetmişti. Kemal Kurkut'un, İnönü Üniveristesi Müzik Bölümü öğrencisi olduğu ve Ankara Gar Patlaması'ndan kurtulduktan sonra uzun bir dönem psikolojik tedavi gördüğü açıklandı.
Olaydan dokuz ay sonra 14 Aralık 2017'de başlayan davanın tek sanığı polis memuru Y.Ş tutuksuz olarak yargılanıyor.