Hindistan'ın özel statüsüne son verdiği Keşmir'de gözaltına alınan ve tutuklanan binlerce insanın yakınları, gerekli hukuki desteği alamıyor
04 Ekim 2019 08:17
BBC Hintçe Servisi'nden Vineet Khare, bölgedeki halkın yaşadıklarını aktarıyor.
Hindistan'ın özel statüsüne son verdiği Keşmir'de gözaltına alınan ve tutuklanan binlerce insanın yakınları, gerekli hukuki desteği alamıyor. BBC Hintçe Servisi'nden Vineet Khare, bölgedeki halkın yaşadıklarını aktarıyor.
Altaf Hüseyin Lone, Hindistan yönetimindeki Keşmir'in en büyük kenti Srinagar'da bir adliyede, endişeyle bekliyor.
Toplu taşıma hizmetleri çalışmadığı için 50 kilometre ötedeki Baramulla kentindeki evinden buraya gelmek için çok para ödemesi gerekmiş.
Burada hayat 4 Ağustos'ta, bölgenin kısmı öz yönetimini yitirmesinin ardından durma noktasına geldi.
İnternet ve cep telefonları hâlâ çalışmıyor, yollar ve sokaklar boş, bölgede on binlerce asker devriye geziyor.
Hükümet okulların ve kamu kurumlarının normal işleyişine devam edeceği sözünü verse de bu vaat gerçekleşmedi.
Çoğu dükkan hükümeti protesto etmek için indirdikleri kepenklerini bir daha açmadı. Bazı dükkan sahipleri ise, kepenklerini açmaları durumunda Hindistan karşıtı militanlar tarafından hedef alınmaktan korkuyor.
Aralarında iş insanları, siyasetçiler ve aktivistlerin de bulunduğu binlerce kişi gözaltına alındı.
Çoğu Keşmir dışındaki cezaevlerine nakledildi.
Lone, adliyede kardeşi Şabbir'i savunması için bir avukat arıyor.
Bir köy muhtarı olan Şabbir, Hindistan'ın tartışmalı Kamu Güvenliği Yasası kapsamında tutuklanmıştı.
Bu yasa, insanların bir suçlama yöneltilmeksizin iki yıla kadar tutuklu kalmasına olanak sağlıyor.
Lone kardeşini savunacak bir avukat bulamıyor. Bunun nedeni, 2 bin 200 avukatı temsil eden Srinagar Barosu'nun mevcut ve eski başkanları Mian Abdül Kayyum ve Nazır Ahmet Ronga'nın tutuklanmasının ardından baronun 50 gündür grevde olması.
Kamu Güvenliği Yasası kapsamında tutuklanan iki avukat, "ayrılıkçılığı teşvik" suçlamasıyla Uttar Pradeş eyaletinde iki farklı cezaevinde tutuluyor.
Bazı avukatlar bunun bir "siyasi intikam" olduğunu düşünüyor.
Bu durum tutuklu yakınlarını zor durumda bırakmış.
Bir avukatı olmayan Lone, hukuki süreçte nasıl ilerlemesi gerektiğini bilemiyor.
Avukatlar ise meslektaşları serbest kalana kadar greve devam edeceklerini söylüyor.
Bazı avukatlar tutuklu yakınlarının dilekçelerine yardımcı olsa da duruşmalara çıkacak bir avukat bulmak son derece zor.
Srinagar Adliyesi'nde bekleyenlerden biri de adını Tarık olarak değiştirdiğimiz bir adam. Kayınpederi 7 Ağustos'ta tutuklanmış.
63 yaşındaki adamı bir gece yarısı baskınıyla evinden almışlar.
Tarık "Eskiden İslami Cemaat (Hint idaresine karşı çıkan bir militan grup) ideolojisini takip ediyordu ama beş yıl önce bunu bırakmıştı" diyor ve ekliyor:
"İki ameliyat geçirmişti, bir aydır peşinden koşturuyoruz."
Srinagar Yüksek Mahkemesi'nin içinde bulunduğu bu durum Hindistan Yüksek Mahkemesi'nin de gündemine girdi.
Hatta Hindistan Yüksek Mahkeme Başbakanı Ranjan Gogoi Srinagar'a giderek durumun anlatıldığı kadar kötü olup olmadığını kendi gözleriyle göreceğini açıkladı. Fakat seyahatin ne zaman yapılacağına dair bir bilgi verilmedi.
Avukatlar da adliyelerdeki fiziki eksikliklerden şikayetçi.
Kıdemli bir avukat olan Refik Bazaz "Müvekkillerimize ulaşamıyoruz. 4 Ağustos'un ardından ilk günlerde adliyede damga ve kağıt kıtlığı yaşandı" diyor ve ekliyor:
"İnsanlar bilgi almak için, toplu taşıma olmaması nedeniyle uzun mesafeler yürüyerek polis karakollarına girmek zorunda kaldı. Adliyelerde katip bulunmuyor. İnternet olmadığı için müvekkillerimizle ilgili hukuki belgelere ulaşamıyoruz."
Bazaz, bütün bunlara rağmen grevin bitmeyeceğini söylüyor: