Sinovac aşısının Türkiye'ye getirilmesi süreciyle ilgili Çinli firmanın Türkiye'deki yasal temsilcisi Keymen İlaç AŞ'nin sahibi Cantürk Alagöz aracı firma oldukları ve kendilerine 12 milyon dolar ödeme yapıldığı yönündeki iddialara ilişkin olarak, "Aşının tamamını hazır ürün olarak getirmiyoruz. İstediğimiz miktarda alabilmek için Türkiye'de dolum yapalım dedik. Dolum için yatırım gerekiyor. Nedir bu? Vial (Dolum yapılan şişe) almanız lazım. Enjektör de var. Siparişlerini verdik. Bir milyon doz rakamı var ya, onun üzerinde ödedik." açıklamasını yaptı. Alagöz, CHP'li Murat Emir'e dava açacağını söyledi.
Alagöz, Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtladı. Alagöz sorulara şu yanıtları verdi:
"-Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği 1 milyon dozluk aşının bedava verilmesi nedir?
Aşının tamamını hazır ürün olarak getirmiyoruz. İstediğimiz miktarda alabilmek için Türkiye'de dolum yapalım dedik. Dolum için yatırım gerekiyor. Nedir bu? Vial (Dolum yapılan şişe) almanız lazım. Enjektör de var. Siparişlerini verdik. Bir milyon doz rakamı var ya, onun üzerinde ödedik.
-Ne kadar masraf yaptınız?
12 milyon doların üzerinde. Masrafım bedava geldiği söylenen aşılardan fazla.
-Sinovac'la mahsuplaştınız, öyle mi?
O vialleri, şırıngaları ben alıyorum ya, yatırımı yapıyorum ya, dolum tesislerine para ödeniyor ya… Onları kim ödüyor? Parayı nereden alacağım?
-Herhalde tek kazancınız bu değildir.
Kazancım Sinovac'la yıllara dayalı distribütörlük anlaşmamla sınırlıdır. Bakın, ben aldığım fiyatın üzerine kuruş koymam. Dünyanın en uygun fiyatına alınan aşıda ciddi katkım var. Devletin bir kuruşunun cebime girmesini ar bilirim. Bu, göçük altındaki vatandaşın cebindeki parayı çalmaya benzer. Aşılama dozu arttıkça iftira artıyor.
-Dava açacak mısınız?
Murat Emir'e evet… Gelen her aşı hepimizin annesine ve çocuğuna yapılıyor. Dikkat edin, ölüm oranları düştü. En az yüzde elli aşının etkisi var. Gurur yaşıyorum, bana nasip oldu diye. Bakın, anlaşma yapılırken koşul, siparişin yüzde 50'sinin peşin ödenmesiydi. Ancak ihale kanunu cevaz vermiyor. Devlet avans teminat mektubu almadan ödeme yapamaz. Çin de bu şartı kabul etmedi. Çin'in peşinattan vazgeçmesi benim risk almamla kalktı. DMO'ya teminat mektubunu ben verdim. Bunlar ciddi rakamlardı. Hiçbir bankadan kredi vermediler.
-Niye?
Çünkü güvenmiyorlardı. Diyorlar ki, ne olur ne olmaz, daha ortada bir şey yok, sonuç başarısız çıkarsa… Türkiye'nin “Başarısız olursa para geri ödenir” koşulu vardı. Çinliler kabul etti. Bankalar buna bile takıldı. Demek başarısız olacak diye.
-İhtiyacımız olan aşının neden yarısı temin edilebildi?
Firmalar büyük riske girip aşı üretmeye başladılarsa da kapasiteleri belli. O ihtiyacın karşılanması kolay değil.
-Çin'den en çok aşıyı alan biz miyiz?
Biziz. 50 milyon doz için anlaşmamız var.
-Geri kalanı ne zaman alacağız?
Çin sağlık otoritesinin onayına bağlı. İzin alındıkça yüklemeler yapılıyor. Ürün sıkıntısı yok. Mart sonunda 50 milyon gelir.
-100 milyon alacağımız söylendi.
İzinler netleşirse Türkiye, haziran ve temmuza kadar toplumun tamamını aşılar.
-Dozuna ne kadar veriyoruz?
Fiyatı söylemeyeceğim. Dünyadaki en uygun fiyata aldık.
-10 doların üzeri değil mi?
Civarında."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin geçen haftaki grup toplantısında "1 milyon doz aşı için ücret alınmıyor. 12 milyon dolarlık aşı ücretsiz verilmiş. Sayın Bakan ve Erdoğan'a soruyorum: Ücretsiz olarak ithal edilen 1 milyon aşı, Devlet Malzeme Ofisi'ne her dozu 12 dolardan fatura edildi mi, edilmedi mi? İthal edilen bir milyon doz aşı, ücretsiz olduğu Esenboğa Gümrüğü'ndeki beyannamesinde var. Bu firma 1 milyon doz aşıyı, her dozu 12 dolardan ithal etti mi etmedi mi?" demişti. |