Cenevre'de biraraya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lider Nikos Anastasiadis'in adanın geleceğine dair yürüttüğü müzakerelerin ilk gününün olumlu geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs özel temsilcisi Espen Barth Eide, "Kıbrıs'ta barışcıl bir çözüm güç ama mümkün" diye konuştu. Liderlerin çok cesur ve istekli davrandığını söyleyen Eide, Perşembe günü (12.01) garantör ülkelerle birlikte planlanan genişletilmiş görüşmelerin gerçekleşeceğini duyurdu.
Eide, üç gün boyunca sürdürülecek ikili müzakerelerin, 12'sindeki genişletilmiş toplantının başarısını etkileyeceğine dikkat çekti. BM Kıbrıs temsilcisi tarafların talepleri doğrultusunda sonuç alınamaması halinde ise sona gelinmiş olunmayacağını, pazarlıkların başka tarihte süreceğini söyledi.
BM Kıbrıs özel temsilcisi Norveçli diplomat Eide, garantör ülkelerden hangi temsilcilerin katılacağının henüz netleşmediğini, ancak birinci ya da ikinci derecede yüksek temsilcilerin katılacağını belirtti.
Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerin görüşmelerinin ardından 12 Ocak'ta garantör ülkeler Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın da katılımıyla genişletilmiş görüşmelere geçilecek. Bu görüşmelere AB yetkililerinin yanı sıra BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerden temsilcilerin de katılması bekleniyor.
Hangi konular ele alınıyor?
Müzakerelerin ilk günkü ana konusunun ‘mülkiyet‘ olduğu bildirildi. 1974 yılında adanın bölünmesi ile Türk ve Yunanlı Kıbrıslıların diğer tarafta kalan mal varlıkları konusu çözüme ulaştırılmaya çalışıyor.
Alman Haber Ajansı'nın diplomasi çevrelerinden edindiği bilgiye göre Salı günü ‘yeniden birleşmenin maliyeti‘ konusu, Çarşamba günü ise en kritik konu olan ‘sınırların belirlenmesi‘ ele alınacak.
Türk ve Rum tarafı liderleri Cenevre görüşmesine gitmeden önce Türkiye'ye önemli mesajlar vermişti. Rum lider Nikos Anastasiadis Türkiye'nin sorumluluğunu üstlenerek, Kıbrıs'ın çözümünde verdiği vaatleri yerine getirmek zorunda olduğunu dile getirirken, Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bizim ne Güney Kıbrıs’a yama, ne de TC’ye vilayet olma gibi bir siyasetimiz vardır. Öyle birşey söz konusu olamaz. Türkiye’nin 800 bin kilometrekareye yaklaşan toprağı var. Kıbrıs’ın küçük toprağına ihtiyacı olduğunu düşünmem. Türkiye’nin 81 vilayeti var 82’nciye ihtiyacı olduğunu da düşünmem. Akıncı’nın Tayfur Sökmen olma düşüncesi de yoktur, olamaz” diye konuştu.
Müzakerelerin en önemli gündem maddelerinden birini, kuzeyden güneye aktarılacak topraklar oluşturuyor.
Müzakereler sonucu oluşturulacak devletin siyasi olarak eşit haklara sahip iki federal devletten oluşması öngörülüyor. Müzakereler sonucu alınacak kararın Türk ve Rum kesimlerinde ayrı ayrı referanduma götürülmesi gerekiyor.
Yunanistan'da gerçekleşen darbe ve Türkiye'nin askeri müdahalesinin ardından 1974 yılından bu yana bölünmüş durumda bulunan Kıbrıs'ın kuzeyinde ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sadece Türkiye tarafından tanınırken, güneydeki Rum kesimi Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla 2004 yılında AB üyeliğine kabul edilmişti.
2004 yılında Ada'da çözüm için dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın adını taşıyan Annan planı referanduma sunulmuş, Türk kesimi planı onaylarken Rum kesiminden 'hayır' oyu çıkmıştı. AB'nin buna rağmen Rum kesimini üyeliğe kabul etmesi tartışmalara yol açmıştı.
©Deutsche Welle Türkçe
dpa/afp/reuters/DW/DK/HT