KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Rumların KKTC’deki mülkiyet hakkı, toprak paylaşımı, garantiler konuları başta olmak üzere sorunların çözümü ile ilgili olarak Mayıs ayında Rum tarafındaki parlamento seçimlerine kadar bir çözüm bulmayı hedeflediklerini söyledi. Akıncı müzakerelerde Ekim, Kasım ve Aralık aylarının önemine dikkat çekti.
Vatan’da yer alan habere göre; Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, göreve geldikten sonra Rum lider Anastasiadis ile 7 kez liderler seviyesinde görüşme yaptığını belirterek, mülkiyet ve AB konularıyla ilgili teknik komitelerle müzakerecilerin de görüşmeler yürüttüğünü söyledi.
"Yönetim ve güç paylaşımı konusunda ilerleme olduğunu söyleyebilirim" diyen Akıncı, müzakereciler tarafından uzlaşılan ve uzlaşılmayan konuların belirlendiğini, ellerinde bulunan uzun bir metinde kırmızılar ile Kıbrıs Türk tarafının, maviler ile Rum tarafının görüşlerinin yazıldığını söyledi.
Güney Kıbrıs'ta Mayıs 2016'da milletvekili seçimleri yapılacağına işaret eden Akıncı, "Mayıs'a kadar herhangi bir ciddi gelişme, bir sonuç noktasına vardıracak kadar ciddi gelişme sağlayamazsak, bu iş uzar" diye konuştu.
‘Yer isimleri telaffuz edilmedi’
Cumhurbaşkanı Akıncı, köy, harita ve yüzdelik gibi konuların müzakerelerde ele alınmamasına rağmen Rum basınında yer isimlerinin telaffuz edildiğini belirterek, "Harita, toprağın yüzdeliği ve köy isimleri şu anda müzakere edilmedi. Bunlar zamanı gelmeden, müzakere edildiği takdirde ne türden sıkıntılara yol açabileceğini hepimiz biliyoruz" şeklinde konuştu.
Müzakerelerde altı başlıktan biri olan "garantilerin" de konuşulacağını kaydeden Akıncı, garanti antlaşmalarının uluslararası bir niteliği olan, beş taraflı bir mesele olduğunu, meselenin yeri ve zamanı gelince değerlendirilecek olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, çözüme ulaşma takvimi konusunda elinde bir sihirli değnek olmadığını ancak taraflarda istek ve kararlılığın bulunduğunu belirterek, Rum tarafında da bir farklılık gözlemlendiğini, kararlılık devam ettiği takdirde çözüme aylar içerisinde ulaşılabileceği düşüncesini halen koruduğunu belirtti.
BM, Kıbrıs'ta Rumların 1974 öncesi mülkiyet haklarının tanınarak, mahkeme niteliğinde özel komisyon kurulması kararını açıklamış, topraklarının yüzde 80’i eski Rum mülkü olan KKTC’de tartışmalara neden olmuştu.
Rumlar, KKTC’deki 30 bin dönümün tazminat ve takas yöntemiyle el değiştirmesini, 1 milyon 520 bin dönümün ise Rum sahiplerine iade edilmesini bekliyor. Bu durum günümüzdeki KKTC topraklarının yüzde 76’sının Rumlara iadesi anlamına geliyor.
Bir sonraki görüşme Eylül’de
Müzakere sürecindeki bundan sonraki gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Mustafa Akıncı, iki liderin 1 Eylül ve 14 Eylül tarihlerinde yeniden bir araya gelmesinin kararlaştırıldığını söyledi.
Müzakereciler, müzakere heyetleri ve teknik komitelerin Ağustos ayı içinde de toplantılarını yoğun biçimde sürdüreceğine işaret eden Akıncı, Eylül'de BM Genel Kurulu'nun yer alacağı New York'ta BM Genel Sekreteri ile bir araya geleceklerini belirtti.
Akıncı, "Müzakerelerde Ekim, Kasım ve Aralık aylarının son derece önemli olabileceğini öngörebiliyorum. Dolayısıyla nereye gitmekte olduğumuz konusunda çok daha açık, net bir resim ortaya çıkacaktır" dedi.
Akıncı, "Garanti ve güvenlik konusunda olmazsa olmazımız nedir, AB güvencesine ne kadar güvenebiliriz" sorusu üzerine, garantilerle ilgili bir uluslararası anlaşma olduğunu ve bunun tarafları bulunduğunu ifade ederek, müzakerelerde bu konunun ele alınmadığını, garantilerin sürdüğünü, Türkiye'nin garantisinin sürdüğünü, zamanı geldiğinde Türkiye ile müzakerelerin yapılacağını belirtti.
‘Kimse tedirgin olmasın’
KKTC'de yaşayan yabancıların da mülkiyetle ilgili endişe duyduğu ve "KKTC tapusunun hala daha geçerli olup olmadığını" merak ettiğinin belirtilmesi üzerine, bu konuda kimsenin tedirgin olmasına gerek olmadığını vurguladı.
İnsanların tapu sahibi olduğunu ve evlerinde oturduğunu ve oturmaya devam edeceklerini belirten Akıncı, ancak Türkiye'nin mal sahiplerine tazminatlar ödediğini, davaların AİHM'e taşındığını, bunun üzerine KKTC'de mal tanzim komisyonunun kurulduğunu anlatarak, bireylerin mülkiyet hakkı olduğunu ancak mülkiyette hem eski mal sahibinin hem de 41 yıldır kullananın hakkı olduğunu kaydetti.
Bazı basın yayın organlarından "Referanduma bile gidilmeyecek" sözleri duyduğunu ancak bunun tamamen yanlış olduğunu, ilk önce bunu kendisinin kabul etmediğini ifade eden Akıncı, kimseyi mağdur etmeden bir anlaşmaya ulaşmanın önemli olduğunu, insanları çözüm sonrası yaşanacak günün daha iyi olacağını sağlamaması durumunda bu anlaşmanın da geçerliliği ve yaşamasının sıkıntılı olacağını kaydetti.
‘Sorun tazminatlarla çözülür’
KKTC devletinin verdiği tapuların arkasında durup duramayacağı ile ilgili bir soru üzerine Akıncı, devletin tapularının arkasında durması gerektiğini, halkına tazminat ödettirmeyeceğini ancak bu sorunun büyük bir çerçevede tazminatlarla çözüleceğini dile getirdi.
Bu durumun sonunda yeni yapılanma gerekirse de bunların vatandaşın boynuna bırakılamayacağını ifade eden Akıncı, "Amacımız vatandaşı mağdur etmek değil mutlu etmektir. Bunun gelişimini bekleyelim, bu durumda çok insanımız var, bunu vatandaşın boynuna asarsak bu anlaşma olmaz" ifadelerini kullandı.
Kendilerinin de tatmin olacağı bir anlaşmayı halkın önüne koyacaklarını ifade eden Akıncı, "Temennim, Annan Planı dönemindeki kamplaşma olmasın ve uzlaşma yaratılsın, halkımızın çoğunluğu onaylasın. Kimsenin sorgulayamayacağı, gençlerin ambargosuz spor yapabileceği, uluslararası hukuku kapsayan bir anlaşmayı sunmaktır. Bu çerçevede sonuca ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz. Halkın bilgisiz olarak sandığa gitmesini istemiyoruz, bu kez halkımızın her şeyi bilerek sandığa gitmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.