Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "14 Mayıs benim, partimin veya Millet İttifakı’ndaki yol arkadaşlarımın başarısı olmakla kalmayacak. Yeni bir vatandaşlık ve devlet anlayışının, ekonomiden sağlık ve eğitime akılcı bir toplumsal sıçramanın, Türkiye’nin küresel düzlemde yeniden saygın bir ülke haline gelmesinin de başlangıç noktası olacaktır" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Yozlaşmanın acilen durması, durdurulması lazım. Ve bunun için de devlet lazım; siyasetin devletle birlikte yürümesi, onu doğru yöne sevk etmesi lazım. Bu mümkün!" mesajını verdi.
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesine gönderdiği yazısının bir bölümünde şunları kaydetti:
“Devlet yozlaştığında toplum da kişiliksizleşir, karakterini kaybeder. Rant üretip kendi içinde bölüşen, illegal yapılanmalarla iç içe geçmekte mahsur görmeyen bir devlet, başlı başına bir beka sorunudur. Yozlaşmayı kanıksayan, normalleştiren, yaygınlaştıran bir devlet, topluma ayak bağıdır. Oysa bizim devlet geleneğimiz bu değil. Ne Osmanlı’da ne de Cumhuriyet’te... Şu anki iktidarın rant, güç, yandaşı gözetme, liyakate bakmama sevdası devletin içine girmiş bir virüstür. İhale-rüşvet mekanizması, illegal yollarla toplumsal servetin kapalı kapılar ardında bölüşülmesi, mafyatik unsurların devlete sokulması ve bütün bunların üzerine iktidar yandaşlığının meslek haline gelmesi yozlaşmayı topluma yayıyor, bir pandemiye dönüştürüyor.
Bu yozlaşmanın acilen durması, durdurulması lazım. Ve bunun için de devlet lazım; siyasetin devletle birlikte yürümesi, onu doğru yöne sevk etmesi lazım. Bu mümkün!
Çünkü karşımızda sadece bu iktidarın üretmiş ve öne çıkarmış olduğu yozlaşmış unsurlar yok. Devletin içinde hâlâ özverili, bilgili, namuslu, liyakatli, kaliteli ama sessiz kalmaya mahkûm edilmiş bir çoğunluk var. Yeni bir devlet anlayışı işte bu ana damar üzerinden inşa edilecek.
Şu an devlet adına yapılanlara bakıp kimse endişe etmesin! Kamu bürokrasisinin her kademesinde işinin ehli, liyakatli kadrolar kendilerine görev verilmesini bekliyor. Kurumlar, bu vatansever kadrolarla ve bu kadrolara katılacak yeni isimlerle birlikte yeniden inşa edilecek. Nepotizmi, yani kayırmacılık, iltimas, torpil, akraba ve arkadaş ilişkilerini devletten uzaklaştıracağız. İşte o zaman devlet tekrar saygın ve herkesin devleti olacaktır.”
“Enkaz altında kalmış bir ekonomi devralacağız”
Kılıçdaroğlu, ekonomiyle ilgili de şu vaatleri verdi:
“Seçimden sonra aynen şehirlerimiz gibi enkaz altında kalmış bir ekonomi devralacağız. Ancak görevi üstlendiğimiz gün itibarıyla, ekonomik enkazın nasıl toparlanmaya başladığını göreceksiniz. Vatandaşlarımızı her gün göz göre göre daha da fakirleştiren mevcut akıl dışı ekonomik anlayışı ortadan kaldıracağız. Mirasyedi hovardalığı ile özkaynaklarımızı tüketen, üç beş ülkenin sadaka misali verdiği paralarla günü geçirmeye çalışan bu yönetimden kurtulacağız. Ve ilk günden başlayacak şekilde ekonomi yönetimini ehil ellere teslim edeceğiz.”
“Bu ülkede hiç kimse bu barış ve huzur birliğinin dışında kalmayacak"
“Çoğulcu, demokratik bir Türkiye inşa etmek ve gelecek nesillere bu değerleri emanet etmek istiyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu ülkede hiç kimse bu barış ve huzur birliğinin dışında kalmayacak; bir kişi bile kendini dışlanmış hissederse ‘millet’ idealimizi eksik bırakmış oluruz ki ülkenin esas beka sorunu budur.
14 Mayıs benim, partimin veya Millet İttifakı’ndaki yol arkadaşlarımın başarısı olmakla kalmayacak. Yeni bir vatandaşlık ve devlet anlayışının, ekonomiden sağlık ve eğitime akılcı bir toplumsal sıçramanın, Türkiye’nin küresel düzlemde yeniden saygın bir ülke haline gelmesinin de başlangıç noktası olacaktır.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.