"Sırtımdan hançerlendim" açıklamasıyla ilgili konuşan eski CHP lideri Kılıçdaroğlu "Yol arkadaşınızın size ihanet etmemesi gerekir. Bir tereddüt, farklı görüş varsa bu çok rahat eleştirilebilir" dedi.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV canlı yayınına katıldı.
Gökhan Kayış'ın "Sırtımdan hançerlendim" açıklamasını sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "Çok tartışıldı, hâlâ da tartışılıyor. Siyasette etik, ahlaki değerler, güven çok önemlidir. Arkadaşlarla kuracağınız ilişkiler, kader arkadaşı, yol arkadaşı olduğunuz kişilerle güven ilişkisi içinde götürürsünüz pek çok olayı ama bu güveni yüz yüze tartışmanın ötesinde arka kapıdan tartışılarak farklı bir yol yürünmesi doğru değil. O açıdan ben kurultayda 'hançer' deyimini kullanmıştım" dedi.
"Eleştiren arkadaşların sözünü genel başkanlığım sürecinde hiç kesmedim"
"Yol arkadaşınızın size ihanet etmemesi gerekir. Eğer bir tereddüt, farklı görüş varsa bu çok rahat dillendirilebilir, eleştirilebilir" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Zaten CHP'nin dokusunda da bu vardır. Eleştiri kültürü biz de çok yaygındır ve her zaman eleştiriye değer veririz. Eleştiren arkadaşların sözünü genel başkanlığım sürecinde hiç kesmedim. Çünkü o eleştiride haklı bir şey olabilir. Sizin gerçek arkadaşlarınız, dostlarınız size sürekli övgüler düzen insanlar değil, sizi sağlıklı ve tutarlı eleştirenlerdir, siz yol gösterenlerdir. Dolayısıyla bu çerçevede baktım siyasete, her zaman güvendim arkadaşlarıma. O güven içinde düşüncelerimi ifade ettim, bazen sırlarımızı paylaştık. Yol arkadaşlığı çok kolay bir iş değildir. Söylemiştim bir grup toplantısında 'Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak zordur' diye. Zordur hakikaten. Çünkü yol arkadaşı olmak tasada ve kıvançta beraber olmak demektir."
"Daha fazla kişi kurtarılabilirdi, niye orduyu seferber etmediler?"
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerine değinen Kılıçdaroğlu, deprem öncesinde önlemler alınmadığı ve deprem sonrasındaki çalışmalar yetersiz kaldığı için hükümeti eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Daha fazla kişi kurtarılabilirdi. Niye orduyu seferber etmediler? O soğukta çoğu insan enkazın altında donarak öldü. Bunların yatacak yeri yok. Erdoğan'ın yatacak yeri yok. Sen neden sahra hastanelerini derhal askere kurdurmadın, neden o insanlara sıcak yemek vermedin?" diye konuştu.
"Büyük Orta Doğu Projesi'nin Orta Doğu'daki eş başkanı Sayın Erdoğan'dı"
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistinleri sürgüne gönderme ve Gazze'yi 'devralma' açıklamasını ile Orta Doğu'daki gelişmeleri nasıl değerlendirdiği sorulan Kılıçdaroğlu, "Orta Doğu'nun bir artısı bir de eksisi var. Artısı şu, petrolü ve doğal zenginlikleri çok. Bu aynı zamanda onların başına bela oldu. Gazze olayı, Suriye, İsrail... Bütün bunları beraber değerlendirmek lazım. Geçmişte Orta Doğu'yu yeniden yapılandırmak için 'Büyük Orta Doğu Projesi' vardı ABD'lilerin yaptığı. Bu projenin Orta Doğu'daki eş başkanı Sayın Erdoğan'dı. Söylüyor zaten. Yaşanan dramları bu projeyi gözardı ederek değerlendiremezsiniz. Bu projenin özelliği İsrail'i daha geniş bir alana yaymak ve daha güçlü bir devlet haline getirmek ve bu çerçevede ne gerekiyorsa yapmaktır" yanıtını verdi.
Hamas'ın 7 Ekim'de bir festivale düzenlediği saldırıyı eleştiren Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Hamas'ı kurduran İsrail'dir"
"Son olaylara tarihsel süreç içinde baktığımız zaman, Hamas diye bir örgüt var, Hamas'ı kurduran İsrail'dir. Filistin Kurtuluş Örgütü'nü bölmek için yaptı bunu. Hamas, ne hikmetse Batılı bir kadın sanatçının konser verdiği bir etkinliğe saldırdı. Orada 100'ün üzerinde genç öldürüldü. İsrail bu görüntüleri aldı, 1 saat içinde tüm dünyaya servis etti ve İsrail, Gazze'ye girdi. Hiç kimse İsrail'in Gazze'de ne işi var diyemedi. İsrail, Gazze'yi yerle bir etti. Gazze Filistinlilerindir. Filistinlilerin direnişine de hak vermek lazım. Bu insanlar kendi topraklarını, insanlarını koruyorlar.
"Erdoğan ikili oynadı"
Bu olay dolayısıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni harekete geçiren Güney Afrika Cumhuriyeti. Türkiye ses çıkardı mı? Yeteri kadar çıkarmadı. Bağırdı, çağırdı Erdoğan ama gemiler İsrail'e taşınması gereken her şeyi taşıdılar. Gemiler niye gidiyor diyenleri gözaltı altına aldılar. Yani Erdoğan ikili oynadı. Bu gerçeği de görmemiz lazım. Lübnan'a İsrail'in girmesi, orada Hizbullah liderlerini tek tek yok etmesi, arkasından Golan Tepeleri'ni alması, Şam'a 24 kilometre kadar yaklaşması, Suriye hava savunma sistemini yerle bir etmesi... Bütün bunlar var. İsrail genişledi mi genişledi, İran'ın Hizbullah'la bağlantılarını kesti mi, kesti. Suriye ne oldu? Darmadağınık oldu.
"Türkiye, Suriye'nin geleceği konusunda aktif rol almak zorunda"
Türkiye, Suriye'nin geleceği konusunda aktif rol almak zorundadır. Çünkü 910 kilometrelik bir sınırımız var. Bu bölgede terör örgütlerinin konuşlanmaması gerekir. Türkiye, kendisinin sadece bugününü değil geleceğini de güvence altına almak zorundadır. Ayrıca Suriye'nin yeniden yapılanması konusunda Türkiye'nin aktif rol alması gerekir. Şu anda Türkiye'nin yapması gereken değişen koşullarda süratle bir şekilde Türkiye'yi güvence altına alacak ve bölgeye de barışı ve huzuru getirecek adımları atmasıdır. Şartlar zorlarsa operasyon yapılmalı.
"Türkiye, Suriye'ye demokrasiyi götürmeli"
Orta Doğu bataklığına Türkiye'nin baştan girmemesi lazım. Çok dikkatli bir politika izlenmesi gerekirdi, hala da var o şans. Türkiye, Suriye'ye demokrasiyi götürmeli. Suriye'nin yeniden yapılanmasında elinden gelen katkıyı yapmalı. Yeni bir anayasa çıkacaksa Suriye cumhuriyetinin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğuna ilişkin maddede en azından ısrar etmeli. Oradaki bütün etnik grupları kaynaştırmalı.
"Suriye ile dostluk ilişkilerimizi büyütmek zorundayız"
(Suriye'de yeniden çatışma çıkar mı sorusu üzerine) Suriye bir bomba. Ama bugün geldiğimiz noktada dikkatli bir politika izlenirse, sadece kendisi değil Mısır var, bölgenin kilit taşlarından birisidir. Katar, Suudi Arabistan var. Arap devletleriyle birlikte götürülmesi lazım. Çünkü Türkiye'nin bölgede tarihsel ağırlığı yanında aynı zamanda güç olarak da büyük bir ağırlığı var. Türkiye oraya demokrasiyi götürmeli, orada kimlikler, inançlar arasında bir ayrım olmamalı. Benim şahsim önerim, Suriye Arap Cumhuriyeti resmi adı şu anda, orası Suriye Cumhuriyeti Devleti olarak adlandırılması kanısındayım. Biz, Suriye halklarıyla akrabayız. Kürtler, Araplar, Süryaniler, Türkmenler var... Türkiye bu bölgeye demokrasiyi, laikliği götüren, kültürel zenginliğin bir kazanç olarak algılanması gerektiğini anlatan bir devlet olmalı. Suriye'nin büyümesi ve kalkınması için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeliyiz. Geçmişte yaşananları bir kenara bırakmalıyız. Suriye ile dostluk ilişkilerimizi büyütmek zorundayız.
"ABD'nin Türkiye'nin bölgedeki gücünü bilmesi lazım"
Bölgede ABD'nin gücünü bilmek gerekiyor. Ama ABD'nin de bölgede Türkiye'nin gücünü bilmesi lazım. Biz, bölgenin en önemli aktörüyüz. Türkiye bu gücünü hem kendi çıkarları için hem bölge halklarında barış olması için kullanmak zorundadır. Bölgeye demokrasiyi, insan haklarını, kaynaşmayı getirerek, tüm kültürlerin ne kadar önemli olduğunu anlatarak, çatışmanın değil barışın ne kadar önemli olduğunu anlatarak...
"ABD, Erdoğan'ı parlatmak zorunda"
(Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından CHP'ye yönelik söylemlerin sorulması üzerine) ABD, Erdoğan'ı parlatmak zorunda. Ne yaptı Erdoğan? Putin, Suriye'den çekildi. ABD, Erdoğan'ı parlatmak zorunda çünkü Büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı. Ona ihtiyacı var. İstediğini yaptırabiliyor, mektup bile yazabiliyor, "aptal olma" diyor. Bunlar var. Bizim hedefimiz Erdoğan, şu, bu değil. Orta Doğu halklarıyla tarihsel, kültürel birlikteliğimiz var. Bu birlikteliği barış ekseninde büyütmeliyiz, güçlendirmeliyiz. Ortak üniversiteler açmalıyız, bir araya gelmeliyiz, müteahhitlerimiz yatırım yapmalı, onlar buraya gelmeli. Biz bölge halklarıyla, Suriye ile sıcak ilişkiler kurmalıyız. Herkesin kimliğine, inancına saygı duymak zorundayız. Bu anlayışımızı Suriye'ye de götürmek zorundayız. Biz o coğrafyanın güçlü bir devleti olarak konumumuzu korumalıyız."
Cumhurbaşkanı adaylığı açıklaması
Kendisinin 'Ben Cumhurbaşkanı adayı olacağım' demediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, 6'lı Masa'yı işaret etti. Masada tüm kararların oy birliğiyle alındığını belirten Kılıçdaroğlu, "Karar alındı, ben aday oldum o kadar" dedi.
Kılıçdaroğlu'ndan 'değişim' tartışmasını başlatan İmamoğlu'na isimsiz gönderme: Boşuna demiyorum hançerlendiğimi