Katıldığı bazı şehit cenazelerinde saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin ülkeyi sağlıklı yönetme şansının “sıfıra” indiği görüşünü savundu. Kılıçdaroğlu, “Saraydaki konuşunca, o konuşmayı onun düşük profilli başbakanı tekrar edince bize yönelik saldırılar oluyor tabi. Bir anlamda ‘saldırın' talimatı yukarıdan geliyor. Buna karşı biz de bundan sonra kendi güvenliğimizi ağırlıklı olarak kendimiz sağlayacağız. Gençlerimize güveniyoruz” dedi.
Sözcü Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'e konuşan (11 Haziran 2016) Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Hükümet Türkiye'yi yönetemiyor. Türkiye'yi yönetemeyen, Türkiye'nin sorunlarına kalıcı sorunlar üretmek için strateji üretemeyen bir konumda. Böyle bir hükümetin Türkiye'yi sağlıklı yönetme şansı sıfır. İç politikada başarısızlığını tümüyle düşman yaratarak gidermeye çalışıyor. Bir dönem ‘PKK bizi aldattı', bir dönem ‘Fethullah Gülen bizi aldattı', bir dönem ‘başkaları bizi aldattı' diyorlardı. Şimdi her başarısızlığını bir yere fatura etmek istiyor. Şimdi geldiğimiz süreçte başarısızlığını aktarabileceği bir organ arıyor. Bu organı da CHP olarak görüyor.
AKP'nin, CHP ile kavga ederek Cumhuriyetin bir kuruluşunu yok ederek, amacına ulaşmak gibi bir düşüncesi, yapısı var. Şimdi CHP'nin üzerine acımazsızca saldırıyor. Bizi terör örgütüyle ilişkilendirmek isteyen bir tavrı, tutumu var. Yandaşları aracılığıyla bunu yapıyor. Oslo' da biz yokuz, çadır mahkemelerini biz kurmadık, Valilere talimat vermedik ‘aman işte sakın bunlara dokunmayın, PKK terör örgütüne dokunmayın' diye talimatı biz vermedik. PKK mahkemeler kurarken sessiz kalanlar bunlardı. Abdullah Öcalan' a bunlar ‘sayın' dediler. Şehitlere bunlar kelle dediler. Şimdi suçlanan biz oluyoruz.
"Toplumun derin vicdanına sesleniyorum..."
Yaşanan süreçte toplumun derin vicdanına seslenmek istiyorum: Artık toplum kendi vicdanında siyaseti sorgulamak zorundadır. Siyaset bu kadar ahlaksızlığı bu kadar vicdansızlığı kabul edemez. Kabul etmemelidir. 14 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Terörsüz bir Türkiye devraldılar, Türkiye şimdi kan gölüne döndü. İyi de 14 yıldır bu ülkeyi CHP mi yönetiyordu? Ne istedilerse yaptılar. Genelkurmay başkanını terörist diye tutukladılar. Komutanları, askerleri terörist diye darbeci diye tutukladılar. Gazetecileri hapse attılar. Türkiye bu noktaya geldi.
"Aşiretler bile tehdit ediliyor"
Ülkeyi bu hale getiren bunlar. Öyle noktaya taşıdılar ki Suriye'den Türkiye'ye top atışları oluyor. Türkiye o top atışlarıyla mücadele edemeyecek konuma düşürüldü. Ortadoğu'da bir dönem işte ‘kimse Türkiye'nin gücünü test etmesin' diye abartılı laflar söylüyorlardı. Şimdi Ortadoğu'da ki aşiret değil kabile reisleri bile Türkiye'yi tehdit ediyor. Bunları olurken bu devletin hükümeti kimdi? AKP değimliydi.
"Cami avlularına topluyorlar"
Dünyada yalnızlaştık. Türkiye, PKK terör örgütü vardı onunla mücadele ediyordu. Şimdi bir de IŞİD çıktı karşımıza. 70 ilde örgütlenen bir IŞİD var. Taban tutan bir Türkiye var. Bunların arkasını sıvazlayan da bunlardı. Kendi militanlarını cami avlularına taşıyarak, bizi protesto ediyorlar. Bunların dine de saygısı yok, camiye de saygısı yok, insana da, şehide de saygısı yok. Bunlar kendi iktidarlarını daim kılmak için feda edemeyecekleri, çiğneyemeyecekleri hiç bir değer yoktur.
Her değeri rahatlıkla çiğneyebiliyorlar. O nedenle toplumun ahlaki yapısında derin sarsılma var. Hırsızlığın neredeyse geçerli bir meslek haline geldiği, yolsuzluk hırsızlık yapan siyasilerin sürekli yükseldiği, önemli makamlara geldiği, dürüst insanların da kamu yönetiminden devlet yönetiminden dışlandığı bir düzeni yaşıyoruz.
"Karşılarına CHP çıkıyor"
Bu tablo içinde tek mücadele eden, itiraz eden, tek ‘ siz haksızsınız' diyen bir tek CHP var. CHP'yi de yok ederlerse Türkiye'de istedikleri gibi at oynatacaklar bunu düşünüyorlar. Ama onların unutmaması gereken bir şey var. CHP olarak biz Türkiye'de demokrasinin yücelmesi, yükselmesi, özgürlüklerin genişletilmesi, sağlıklı güçlü bir parlamenter sistemin olması, kadın erkek eşitliğinin olması, kadınların bu toplumun birinci sınıf yurttaşı olduğunun mücadelesinin yapılması görevi CHP ye düşüyor. Bedel ödemeye hazırız Bu mücadelede her türlü özveriyi yapmaya, her türlü bedeli ödemeye hazırız. Onlar polisiyle, güvenlik güçleriyle, TOMA'larıyla, kendi militanlarıyla üzerimize gelebilirler. Ama biz yılmayacağız. Bizim geleneğimizde Kuvay-i Milliye var. En karanlık günlerde bile bu ülkenin kurtuluşu için mücadele ettik, şimdi demokrasinin yücelmesi için mücadele edeceğiz. Bizi yıldıramazlar.
"Uyarılar geliyor"
Suikast ihbarları doğrudan bana değil ama koruma arkadaşlara önlem alınması açısından geliyor. Onlar da bu çerçevede kendi önlemlerini alıyorlar. Bundan sonra gençlerimiz koruma önlemi alırken, zaten fedakarca görev yapan emniyet mensupları da görevlerini yapacaktır. Yapılan saldırılar planlı-programlıdır. Bakın şehit cenazesine katılacağım Emniyet tören olmadığını söylüyor, valilik olduğunu söylüyor. ”
"Daha kötüsünü de bekliyorduk"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na Fatih Camiinde yapılan saldırı CHP'liler tarafından kapsamlı bir biçimde araştırılıyor. Bir yetkili, “Fatih Camii'ndeki törenden önce Emniyet müdürlüğü aranıp, genel başkanın Emniyet'te yapılacak törene katılacağını söyledik. Ancak, Emniyet'ten, ‘böyle bir tören yapılmayacak' dediler. Bunun üzerine valiliği aradık. Onlar ise Emniyet'te tören yapılacağını bildirdi. Birisi törenin yapılacağını, birisi yapılmayacağını söylüyor. Fatih Camiinde cemnaze namazının kılınacağını öğrendiğimizde tedirgin olduk. Açıkçası böyle bir şey bekliyorduk ama daha da kötüsünün olabileceği endişesini de taşıyorduk."