CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, olağanüstü kurultay talebiyle ilgili soruları yanıtlarken, “Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir. Göreceksiniz, yeni süreçte de partide ciddi değişiklikler olacaktır” dedi. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri MYK’da revizyon mesajı olarak yorumlandı.
CHP’de muhalifler ile genel merkez arasındaki psikolojik savaş ise devam ederken muhaliflerin kurultay için gerekli imzayı topladıklarını duyurdu.
CHP’de 24 Haziran’dan sonra başlayan kurultay tartışmalarında muhaliflerin açıkladığı rakamlara göre, yeterli imza sayısına ulaşıldı. Daha önce Olağanüstü Kurultay için gerekli 625 imza toplansa da genel merkeze hemen teslim edilmeyeceği, imzaların bu sayıyı aştıktan sonra sunulacağı belirtilmişti.
Cumhuriyet'ten İklim Öngel'in haberine göre her iki taraftan gelen karşılıklı hamlelerle parti içindeki “psikolojik savaş” da devam ediyor. Parti yönetiminin geçen cuma “604’ü getirin gereğini yapalım” hamlesi, genel merkezin “psikolojik üstünlüğü aldığı” yorumlarına neden olurken, muhalefet de her akşam açıkladığı rakamlarla, delege ve Parti Meclisi (PM) üyelerinin imza video ve fotoğraflarıyla karşı hamlelerini sürdürüyor.
‘Paralel grup’ yorumu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısı sırasında, Muharrem İnce sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. İnce’nin açıklamalarının Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısı ile aynı saatlere denk getirilmesi dikkat çekerken, bu durum kulislerde “paralel grup” ve “İnce de sosyal medyadan grup yapıyor” şeklinde yorumlandı.
TIKLAYIN - Muharrem İnce: Meclis etkisiz ve yetkisiz hale getirildi artık bir danışma meclisi bile değil
Grup çıkışında ise Kılıçdaroğlu Olağanüstü Kurultay taleplerinin sorulması üzerine “Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir. Değişmeyen bir şey varsa o da değişimdir. Göreceksiniz yeni süreçte de partide ciddi değişiklikler olacaktır. Biz partiyi Türkiye’nin bütün coğrafyasında konuşulur hale getirdik. Partiyi dar alanlarda tartışmanın ötesinde çok daha geniş alanlarda tartışılmasını sağladık. Bu ülkede demokrasinin gelmesi için her türlü mücadeleyi verdik, vermeye de devam ediyoruz. Dolayısıyla değişim olacaktır, hiç kimse bundan endişe duymasın” yanıtı verdi.
Grup toplantıları sonrasında genelde soru yanıtlamayan Kılıçdaroğlu’nun kurultay tartışmalarının olduğu bir süreçte böyle bir açıklama yapması kulisleri de hareketlendirdi. Kulislerde; Kılıçdaroğlu’nun delegeye, 17 kişilik Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) revizyona gideceği mesajı verdiği şeklinde yorumlandı.
Delegenin MYK’de değişiklik istediği uzun süredir parti içinde bilinen bir durum. Bu açıklama da gerek MYK rahatsızlığı olan, gerek imzaları geri çekmek için vakti olan delegeye, gerekse ortaya çıkacak tabloya göre hareket etme hesabı yapan delegeye bir mesaj olarak değerlendirildi. 17 kişilik MYK’de azaltmaya gidilebileceği de belirtilirken MYK’deki revizyonun Olağanüstü Kurultay tartışmaları sona erdikten sonra yapılacağı kaydedildi.
Nuhoğlu’ndan imza
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, CHP’de Olağanüstü Kurultay yapılması için imza verdiğini açıkladı. Nuhoğlu, yaptığı açıklamada, “24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçim sonuçları partimiz Cumhuriyet Halk Partisi açısından bir değerlendirme, yenilenme ve değişim ihtiyacını zorunlu kılmıştır. Bu sorumlulukla Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı’nın (Büyük Kongre’nin) Siyasi Partiler Kanunu’nun 14/6 maddesinin ve Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğü’nün 48. maddesinin 1.4, ve 5. fıkraları uyarınca Güvenoyu ve Seçim Maddeleri konularak olağanüstü toplanması için imza verdim” dedi.
İnce Twitter'dan konuştu
İnce, Kılıçdaroğlu'nun konuşma yaptığı sırada sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulundu. İnce’nin paylaşımları şöyle:
“Kurtuluş Savaşı Ankara’da kurulan Meclis’le başlatıldı ve milli mücadeleyi sürdürenler tek meşru dayanak olarak milleti temsil eden bu Meclis’e dayandılar. Milli mücadeleden zaferle çıkan Gazi Meclis, Cumhuriyeti kurdu. Üzerinde durulması gereken konu, cumhuriyetin kendine bir Meclis oluşturmadığı, tam tersine, var olan Meclis’in Cumhuriyeti kurduğudur. Kurtuluşun ve kuruluşun baş aktörü olan Meclisimiz, 24 Haziran seçimleriyle yürürlüğe giren ve ne olduğu belirsiz bir sistemle devre dışı bırakıldı. Cumhuriyet döneminin temel kurumu olan ve demokratik gelişmemizin zeminini teşkil eden Meclisimiz 21. yüzyılın başlarında işlevsiz bırakıldı. Bırakın katılımcı demokrasiyi, temsili demokrasinin bile gerisine düştük. Meclis etkisiz ve yetkisiz hale getirildi. Artık bir danışma meclisi bile değil. “Çağdaş Muhafazakâr” anlayışla hiçbir ilgisi olmayan “eğitimli yobazlara” sormuyorum. Kendini muhafazakâr zanneden bilgisiz ve ilgisizlere sormuyorum. Çünkü onların cevabı yok, saplantıları ve ezberleri var. Demokrasiye inandığını iddia edenlerin sesi neden çıkmıyor?"
“Katılımcılık Şampiyonu”, özellikle Avrupa fonlarıyla beslenen “projeci” aydınlarımız ve anlı şanlı Sivil Toplum Kuruluşlarımız nerede? Cumhuriyeti kuran Meclis’in devre dışı bırakılmasına Cumhuriyetçi geçinen aydınlarımız, entelektüellerimiz ne diyor? Entelektüel ahlak olmadan sahip olunan entelektüel bilgi “aydın” olmaya, halkı aydınlatmaya yetmiyor. İnsanlarımızın tam da ihtiyacı olduğu dönemde gerekli uyarıları yapmaktan çekinen bilgi sahiplerine, sahip oldukları bilginin ne faydası var? Demokrasiyi yere göğe sığdıramayanlar, neredesiniz? Sizi yetiştiren bu topluma bir ‘uyarı” borcunuz yok mu?”