CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında tatilcilere seslendi. "Masalarda oturup 'Ben oy kullanmayacağım' diye ahkam kesmek demokrasiye uymaz. Bir gün gelir sizin tatil yapmanız da engellenir" dedi.
Yer yer kürsüye vurarak konuşan Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: Bu ülkede yaşıyorsanız çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, demokrasinin gereğini yapacaksınız.
CHP’nin önceki kurmayları, yöneticileri, bakanları ve milletvekilleri, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile CHP Genel Merkezi’ndeki toplantıda bir araya geldi. Kılıçdaroğlu burada bir konuşma yaptı.
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:
Adalet arayan adalete aşık adaleti savunan yürekli bir savcı çıkmasaydı belki faillerin hiç birisi bulunamayacaktı. Bugün içinde bulunduğumuz Türkiye böyle bir Türkiye. Türkiye’yi biz uygar bir ülke yapacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye. Saygın bir cumhurbaşkanı olan bir Türkiye. Geçmişi karanlık olmayan, o koltuğa oturan temiz ahlaklı bilgili birikimli birisi otursun diye, bütün mücadelemiz bunun üzerine.
‘Erdoğan'ın kim olduğunu biliyorsunuz’
Erdoğan’ın kim olduğunu ben de biliyorum. Diyor ki, Ekmeleddin Bey yeteri kadar tanınmıyor. E iyi ya, siz Erdoğan’ın kim olduğunu biliyorsunuz. Bir ülkenin cumhurbaşkanı adayı yalan söyler mi? Bakın Erdoğan’a yırtık ayakkabıyla siyasete girdi, şimdi dünyanın en zengin başbakanlarından birisi. Mal varlığının hesabını verdi mi? Vermedi, istemiyor. "Daha yukarı çıkacağım" diyor, "Orada sorumluluk yok" diyor. Malı daha rahat götüreceğim diyor.
'Masalarda oturup ahkam kesmek olmaz'
Erdoğan’ı dinlediğiniz zaman rahatsız oluyor vatandaşlar. Tam bir kavga. Ekmeleddin Bey'i dinlediğiniz zaman içinize huzur doluyor. Huzurlu bir insan. Kendi iç dünyasında kavga etmeyen bir insan. Bir kişi kendi tarihinden utanabilir mi? Kendi tarihinden utanan tarihini reddeden bir kişidir.
Masalarda oturup ben oy kullanmayacağım diye ahkam kesmek demokrasiye uymaz. Bir gün gelir sizin tatil yapmanız da engellenir. İş dünyası neden korkuyor? TMSF silah olarak kullanılıyor. O nedenle sesleri çıkmıyor. Onları anlıyorum. Kapalı kapılar ardında bize söylediklerini biliyorum. Ama tatilcileri anlamak da zorlanıyorum. Her kuruşun hesabının sorulmasını istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahale etmesin diye düşünüyorsan, sandığa gideceksin, şakası makası yok ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin.
'Özgürlük var mı ülkede'
Hangi demokrasiden söz ediyorsunuz? Basını özgür olmayan bir ülkenin halkı özgür değildir, herkes bunu çok iyi bilsin. Buyurun gazetecilere sorun. Özgürlük var mı ülkede? Haber yapamıyorlar. Kalkmışız biz sandığa gitmeyeceğiz, niye gitmeyeceğiz? O da Erdoğan’a benziyor bu da Erdoğan’a benziyor. Bu ülkede yaşıyorsanız çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, demokrasinin gereğini yapacaksınız ve bir diktatör bozuntusuna cumhurbaşkanı seçme konusunda izin vermeyeceksiniz.
'Hayret ediyorum'
Çok ilginç bir yalanını açıklayacağım. Hayret ediyorum ben. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir kişiye hiç rastlamadım. Yalanları üzerine RecepLarusse diye kitap yaptık. Hayatı yalan üzerine inşa edilmiş birisi. O nedenle sandığa giderken hepimiz düşünmek zorundayız. Biz Başbakan seçmiyoruz, hangi ülke partiyi yönetsin onu da seçmiyoruz. Cumhurbaşkanı seçeceğiz, herkese gönül bağı olan, herkesi seven, inanan, herkesi kucaklayan bilgili birikimli, bu toprakların yetiştirdiği değerli bir insan.
Bana sordular TV’de, Adalet ve Kalkınma Partisi Ekmeleddin Bey’i aday gösterseydi oy verir miydiniz diye, evet verirdik. Biz partiye değil ki, cumhurbaşkanı adayına oy veriyoruz. Kadın erkek eşitliğine inansın, üniversitelerin bilgi üretmesi için çaba harcasın. Bizim istediğimzi bu zaten. Bunu gerçekleştirebilirsek hep beraber Türkiye’de demokrasiye katkıda bulunacağız.